Pirsûs’ta uyuşturucu kullanan iki oğlunu kurtarmak için 6 yıldır mücadele eden Hüseyin Yılmazoğlu, ilçedeki yoğun arama noktalarına rağmen uyuşturucunun ilçeye nasıl ve kimin gözetiminde girdiğini sordu
Uyuşturucu madde kullanımının arttığı kentlerden biri de Riha’da (Urfa) madde kullanım yaşının 11’e kadar düştüğü belirtiliyor. Madde bağımlılığına karşı etkili bir mücadele yürütülmemesinden kaynaklı ölümler artarken, madde bağımlıları ve satıcıları hakkında ise işlem yapılmıyor. 2 milyon 300 bini aşkın nüfuslu kentte, sadece 30 Yataklı Tedavi Merkezi (AMATEM) ile 15 yataklı Çocuk Ergen Alkol Madde Tedavi Merkezi (ÇEMATEM) bulunuyor.
Özellikle Kuzey ve Doğu Suriye’nin sınırında bulunan ve Kürt özgürlük mücadelesinde önemli bir yere sahip olan Pirsûs (Suruç) ilçesinde, uyuşturucu madde temini temel gıda temininden daha basit bir hal almış durumda. Yoğun arama noktalarından geçilerek girilen ilçeye uyuşturucunun nasıl sokulduğu ise belirsizliğini koruyor. Uyuşturucunun kamuya açık okul, park gibi alanlarda temin edilmesi ise, uyuşturucu ile etkin mücadele ediyoruz” diyen İçişleri Bakanlığı’nı yalanlar nitelikte.
İki oğlu çocuk yaşlarda uyuşturucu madde kullanımına başlayan Hüseyin Yılmazoğlu ilçenin durumuna dair Mezopotamya Ajansından / Emrullah Acar’a değerlendirmelerde bulundu.
‘Devlet yetkilileri randevu vermiyor’
Büyük oğlu B. Yılmazoğlu’nun (20) 14 yaşında, küçük oğlu D. Yılmazoğlu’nun ise (18) 6 yıl önce madde kullanımına başladığını söyleyen baba Yılmazoğlu, 6 yıldır çocuklarını kurtarmak için mücadele ettiğini belirtti. Yılmazoğlu, Kent dışında soğuk demir ustası olarak çalışırken çocuklarının uyuşturucu maddeye başladığını belirterek, “Çocuklarım okulda öğrendi uyuşturucuyu. Büyük oğlum iki yıl kullandıktan sonra haberim oldu. Öğrendiğim gibi de çocuklarımı kurtarmak için mücadeleye başladım. Ancak aynı yıl diğer oğlumda başladı. Onları kurtarmak için elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. İletişime geçmek istediğim yereldeki devlet yetkilileri randevu vermiyor. Birçok defa haberlere çıkararak duyarlılık çağrısında bulundum” ifadelerini kullandı.
Suruç Emniyet Müdürü ve Kaymakamı ile defalarca görüşmek istediğini ancak randevu verilmediğinin altını çizen Yılmazoğlu, “Suruç’ta neredeyse her ailede bir madde bağımlısı var. Uyuşturucuya karşı sesimi yükselttiğim için birçok defa kolluk güçleri tarafından tehdit edildim. İçişleri Bakanı her gün açıklamalar yaparak ‘uyuşturucu ile mücadele ettiklerini’ iddia ediyor. Ancak Suruç’ta herhangi bir mücadele yok.” diye belirtti.
‘Bu maddeler nasıl içeri giriyor?’
İlçedeki uyuşturucu yaygınlığına değinen Yılmazoğlu, “Bazen yemeğe koymak için maydanoz arıyor ancak bulamıyoruz. Fakat, ilçede her türlü uyuşturucuya ulaşmak, temin etmek çok kolay” dedi.
İlçe girişindeki arama noktalarının yoğunluğuna değinen Yılmazoğlu, “Bu maddeler nasıl içeri giriyor? Bu kimin gözetiminde giriyor? Bunu anlamış değilim. Küçük çocuklar torbacılık yapıyor” ifadelerini kullandı.
‘Sessiz kalınmamalı’
Pirsûs halkına çağrıda bulunan Yılmazoğlu, şöyle devam etti:
“Buna sessiz kalınmamalı.Bugün benim çocuklarım yarın sizin çocuklarınız. Bu çark dönüp dolaşıp, her gün bir aileden bir kişiyi yutuyor. Oğlum madde temin etmek için kendisine zarar veriyor. Eşyalarımızı çalarak satıyor. Uyuşturucu temin etmek için hırsızlık yaptığı şikayetinde bulundum ancak yetkililer şikayetlerimi işleme almıyor. Her yere başvurdum ancak rızası olmadığı için bir tedavi merkezine yatıramadıklarını söylediler. Uyuşturucu kullanan bir çocuk, kendisini ifade edemezken, nasıl kendi rızasıyla tedavi merkezinde yatacak?”
Devlet erkanı, siyasetçi ve insan haklarını savunucularına seslenen Yılmazoğlu, “Çocuklarım uyuşturucu kullanırken kendilerine ve çevrelerine zarar veriyor. Çocuklarıma, yarın öbür gün annesine, babasına, kız kardeşlerinden birine zarar verirse bunun sorumlusu emniyet amiri, emniyet müdürü ve Suruç’a yeni atanmış kaymakamdır. Yetkililer onlardır, sorumluluk onlarındır” dedi.
HABER MERKEZİ