Ezgi Koman
“Sabah 5’te patlamalar ve kurşunlarla uyandık. Yarım saat içinde komşu kasabada bombardımanın başladığı söylendi.” Bu sözler Ukrayna’da yaşayan 16 yaşındaki Anna’nın sözleri. Save The Children adlı örgütün görüşme yaptığı Anna, Ukrayna’da çatışmanın ortasında kalan 7,5 milyon çocuktan biri.
İlkokul öğrencisi Polina ise bu çatışmada yaşamını kaybeden 14 çocuktan ilki. Polina Kiev’de ilkokulun son sınıfındaymış. İnternette yayılan fotoğrafında gülümsediği ve saçlarında pembelikler olduğu görülüyor. Polina’nın oğlan kardeşi ise yaralanmış, çocuk hastanesindeki tedavisi devam ediyormuş.
Alla ise 40’lı yaşlardaki Ukraynalı bir anne. “Çocuklarımız ağlayıp ‘Anne, hepimiz ölecek miyiz?’ diye soruyor” şeklinde konuşmuş Reuters haber ajansına.
Evet, gelen haberlere ve raporlara göre Ukrayna’da durum gittikçe kötüleşiyor. BM’nin rakamlarına göre en az 14’ü çocuk 536 kişi yaşamını kaybetti. Çocuklar Kiev başta olmak üzere pek çok yerde bombalamalar, mayınlar ve silahlardan dolayı zarar görme riskiyle karşı karşıya. Bu yüzden de çatışma arttıkça çocuklar bodrumlara ve sığınaklarına girmeye zorlanıyor. Kiev genelinde şehirde yaşayan üç milyon kişinin bodrum katlarında, metro istasyonlarında ve sığınaklarda korunmaya çalıştığı belirtiliyor.
Save The Children’ın yaptığı açıklamaya göre ebeveynler sığınaklarda korkmuş çocuklarını sakinleştirmeye çalıştıklarını, psikolojik olarak sıkıntılar yaşadıklarını, çocuklarının uyumakta zorlandıklarını bildiriyor. Ayrıca çatışmaların olduğu yerlerdeki sağlık tesislerinin ve tıbbi kaynakların çok yetersiz olduğu, çocuk ve doğum hastanelerindeki hastaların karanlık ortamlarda kaldıkları, ilaca, temiz su ve yiyeceğe çok sınırlı şekilde erişebildikleri, kanser hastası çocukların ise tedavilerinin yarıda kaldığı söyleniyor.
UNICEF de benzer içerikte bültenler, bilgi notları hazırlıyor. İki gün önce tüm taraflara sivilleri ve sivil altyapıyı koruma çağrısı yaptı. Çünkü raporlara göre hastaneler, okullar, su ve sıhhi tesislerin yanı sıra bakımevleri hatta bir anaokul da zarar görmüş durumda.
UNICEF ayrıca nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki patlayıcı silahların ve savaş atıklarının çocuklar için “büyük bir tehlike” olduğunun altını çiziyor. Yoğun hava saldırıları ve kara savaşlarının ardından temel ihtiyaçlara erişimleri kesilen insanlara insani yardımın sağlanması için devam eden askeri eylemlerin en azından askıya alınmasını talep ediyor.
Çatışmalar yoğunlaştıkça, havanın oldukça soğuk olmasına karşın binlerce kişi yaşadıkları şehirden çıkmak zorunda kalıyor, yani yerinden ediliyor. Save The Children, yerinden edilmiş çocukların uzun geceler ve günler boyunca sert koşullara maruz kaldıklarını anlatıyor. BM de en az 600 bin kişinin komşu ülkelere geçtiğini belirtiyor.
Save The Children temsilcisi durumun kontrolden çıktığını, çatışmalar daha da tırmanırsa, önümüzdeki günlerde ve hatta saatlerde çocuk ölümlerinin önemli ölçüde artmaya devam edeceğini vurguluyor.
BM Çatışmalarda Cinsel Şiddet Özel Temsilcisi Pramila Patten ise bu çatışmanın da diğerleri gibi kitlesel yerinden edilmelere yol açtığını ve birçok Ukraynalıyı komşu ülkeler de dahil olmak üzere evlerini terk etmeye zorladığını söylüyor ve çok önemli bir uyarıda bulunuyor: “Çatışma sona ermedikçe, binlerce kişi yerinden edilecek, zaten vahim olan insani durumun ölçeği dramatik bir şekilde tırmanacak, özellikle kadınlar ve kız çocukları için cinsel şiddet ve sömürü riski artacak.”
Ukrayna’dan gelen haberler, hazırlanan acil durum raporlarında anlatılanlar, yapılan uyarılar bir kere daha BM Özel Temsilcisi Graça Machel’in 1993 yılında hazırladığı Silahlı Çatışmaların Çocuklar Üzerindeki Etkisi Raporu’nu hatırlatıyor. Raporda yer alan çocukların çatışma ve savaş dönemlerinde maruz kaldığı altı ağır ihlalin neredeyse her biri Ukrayna’da yaşanıyor: “çocukların öldürülmesi ve sakatlanması”, “çocukların çatışmalarda yer alması ya da kullanılması”, “çocuklara karşı cinsel şiddet”, “çocukların kaçırılması”, “okullara veya hastanelere yönelik saldırılar”, “çocuklar için insani erişim engellenmesi.” Yani bir kere daha çocuklar kendilerinin başlatmadığı bir savaştan dolayı en çok zararı görüyor. Politik ve tarihsel analizi ne olursa olsun çocuklar için, kapitalizmin ve baskıcı rejimlerin daha fazla güçlenmemesi için savaşa karşı durmak, savaşa karşı duran tüm topluluklarla dayanışmak hepimizin insan olma sorumluluğu.