Meksika-ABD sınırında göçmen çocuklar, şiddet, tecavüz ve benzeri hak ihlallerinin olduğu tehlikeli bir yolculuğa rağmen hayatta kalmaya çalışıyor. Çocukların umutları bu yolculukta sınır politikalarının gölgesinde kaybolurken, küresel güçler buna karşı sessiz kalmaya devam ediyor
Dünya genelinde çocuk hakları ihlalleri her geçen gün artarken, bu ihlallere yönelik bir iyileşme de görülmüyor. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin (ÇHS) birçok ülke tarafından kabul edilmesine rağmen, uygulamada ciddi eksiklikler dikkat çekiyor. Uluslararası çocuk hakları örgütlerinin çağrılarına rağmen ülkeler, kendi politikalarına göre hareket ediyor ve bu politikalar kapsamında çocuklar sıklıkla görmezden geliniyor. Çocuk yaşta çalıştırılma, çocuk yaşta evlilik, cinsel suçlar, şiddet ve göç yollarında yaşanan hak ihlalleri, dünya genelindeki pek çok ülkede ortak bir sorun olarak varlığını sürdürüyor.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Amerika kıtasında, özellikle Meksika-ABD sınırındaki göçmen çocukların maruz kaldığı hak ihlallerine dikkat çekiyoruz.
Çocuk haklarının korunmasında küresel eksiklikler
Amerika kıtası, çocuk haklarının korunmasında ciddi zorluklarla karşı karşıya. Yoksulluk, şiddet, göç, iklim değişikliği ve eğitim sistemindeki eşitsizlikler, milyonlarca çocuğun temel haklarına erişimini engelliyor. Kuzey ve Güney Amerika’yı etkisi altına alan bu sorunlar, özellikle Orta Amerika ülkelerinde ve ABD-Meksika sınırında derinleşmiş durumda.
UNICEF’in yayımladığı verilere göre, Güney Amerika ve Karayipler’de yaklaşık 10 milyon çocuk eğitim sisteminin tamamen dışında bulunuyor. Ayrıca, göç dalgaları sırasında çocukların yaşadığı hak ihlalleri, kıtada insan hakları ihlallerinin en yoğun şekilde yaşandığı örneklerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Orta Amerika’daki siyasi istikrarsızlık, çete şiddeti ve ekonomik krizler nedeniyle binlerce aile, evlerini terk ederek ABD’ye ulaşmaya çalışıyor. Bu yolculuk, özellikle çocuklar için büyük fiziksel ve psikolojik zorluklarla dolu. Göç yollarında sağlık hizmetlerine erişim neredeyse imkânsızken, çocuklar çoğu zaman eğitimden uzak kalıyor, yetersiz besleniyor ve istismar gibi ciddi tehlikelerle yüzleşiyor.
Sınır duvarı politikaları çocukları daha büyük risklere itiyor
ABD-Meksika sınırındaki göç politikaları, göçmen çocukların yaşadığı krizi daha da derinleştiriyor. ABD hükümeti, Donald Trump döneminde başlatılan ve Joe Biden yönetiminde kısmen devam eden sınır duvarı inşasıyla göçmen akışını kontrol etmeyi amaçlıyor. 2023 yılında, önceki bütçeden devralınan zorunluluk nedeniyle sınır duvarının tamamlanmamış kısımlarında inşaat çalışmaları tekrar başlatıldı. Biden yönetimi, bu kararın bir politika tercihi değil, önceki yönetimden devralınan bir bütçe zorunluluğu olduğunu belirtti.
Ancak sınır duvarı politikası, göçmenlerin daha tehlikeli geçiş yolları kullanmasına neden oluyor. İnsan kaçakçılığı, çöl geçişleri ve çocukların organize suç gruplarının hedefi haline gelmesi gibi riskler giderek artıyor. Amerikan Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) verilerine göre, 2023’te sınır devriyesi tarafından tespit edilen göçmen çocuk sayısında yüzde 30’luk bir artış görüldü.
‘Bekle ve Kal’ politikasının etkileri
ABD’nin “Remain in Mexico” (Bekle ve Kal) politikası, Joe Biden yönetimi tarafından 2022 yılında resmi olarak kaldırılmış olsa da, sınır bölgelerinde bu uygulamaya benzer yerel düzenlemeler hâlen devam ediyor. Bu kapsamda, ABD’ye iltica başvurusunda bulunan göçmenlerin çoğu başvuru sonuçlarını Meksika’da beklemek zorunda kalıyor.
Bu süreçte özellikle çocuklar temel ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde hayatta kalma mücadelesi veriyor. Ailelerinden ayrı düşen çocukların çoğu izini kaybederken, bazıları insan kaçakçılığı gibi suçlarla karşı karşıya kalıyor. UNHCR’nin son raporuna göre, 2023 yılı itibarıyla Meksika’da bulunan göçmen çocukların yüzde 40’ı ailelerinden ayrı düşmüş durumda.
Meksika’da çocuk hakları ihlalleri derinleşiyor
Coğrafi konumu nedeniyle Orta Amerika’dan gelen göçmenlerin ana geçiş noktası olan Meksika hem geçiş yapan göçmen çocuklar hem de ülke içinde yerinden edilmiş çocuklar için yoğun hak ihlallerinin yaşandığı bir alan haline geldi. 2021 yılında çıkarılan yasal düzenlemelerle göçmen çocukların gözaltı merkezlerinde tutulmasının yasaklanması ve aile bütünlüğünün korunması hedeflenmiş olsa da bu düzenlemelerin uygulamada büyük ölçüde başarısız olduğu görülüyor.
Washington Latin Amerika Ofisi (WOLA) ve Animal Político gibi kuruluşlar tarafından yapılan bir araştırma, 2021-2022 yılları arasında 98 bin 671 çocuğun Ulusal Göç Enstitüsü (INM) tarafından gözaltına alındığını ortaya koydu. Ancak bu çocukların yalnızca yüzde 19’u yasal koruma prosedürlerine uygun olarak işlem gördü. Koruma sistemine dahil edilen çocukların yarısından fazlası, şiddet ve çete kontrolünün yoğun olduğu ülkelerine geri gönderildi.
Göçmen çocukların hayatta kalma mücadelesi
Meksika’dan geçen göçmen çocuklar, organize suç grupları ve insan kaçakçılarının hedefi haline geliyor. Kaçırılma, gasp, cinsel saldırı ve zorla çalıştırılma gibi tehditler, çocukların yaşamını tehlikeye atarken, göç yollarındaki riskler her geçen gün artıyor. Bazı çocuklar, ABD’ye ulaşmak için “La Bestia” isimli yük treninde tehlikeli bir yolculuğa çıkıyor. Ancak bu yolculuk sırasında ağır yaralanan ya da hayatını kaybeden çocukların hikâyeleri, krizin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Çözüm çağrıları: Çocuk hakları ve uluslararası iş birliği
Save the Children ve UNICEF gibi kuruluşlar, göç yollarının daha güvenli hale getirilmesi ve göçmen çocukların korunması için uluslararası iş birliği çağrısında bulunuyor. Uzmanlar, sınır politikalarının insani koruma odaklı olarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle Meksika hükümetinin çocuk hakları yasalarını uygulamadaki başarısızlığı, bu krizin çözümünü zorlaştıran temel faktörlerden biri olarak görülüyor.
UNICEF’in raporları, Amerika kıtasında çocuk koruma sistemlerinin yeterli bütçe ve altyapıya sahip olmadığını, buna karşın göçmen gözaltı sistemlerinin bütçesinin artırıldığını ortaya koyuyor. Bu durum, çocuk haklarını önceliklendiren bir politikanın hâlâ uzak bir hedef olduğunu gösteriyor.
Çocukların umutları ve hayalleri
Meksika ve ABD’de yaşanan bu insani kriz, uluslararası toplumun desteğini ve çocuk haklarının korunması için daha fazla kaynağın harekete geçirilmesini bekliyor. Göçmen çocukların umutlarını ve hayallerini gerçekleştirebilmesi için, hem Meksika hem de ABD hükümetlerinin çocuk haklarını koruma ve güvenliklerini sağlama sorumluluğunu yerine getirmesi hayati önem taşıyor.
Haber: JINNEWS