Depremin üstünden bir aydan fazla süre geçti ancak deprem bölgelerinde çocuklar için güvenli alan oluşturulmuş değil
Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde resmi verilere göre, 48 bin 448 kişi yaşamını yitirdi, 10 binlerce kişi yaralandı. 11 kentte büyük bir yıkıma neden olan depremlerden en fazla etkilenen kesimlerin başında ise çocuklar geliyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın son olarak 27 Şubatta açıkladığı verilere göre, enkaz altından çıkarılan ve refakatçisi olmayan bin 902 çocuk kayıt altına alındı. Bu çocukların bin 476’sı ailelerine teslim edilirken, 322 çocuğun hastanelerdeki tedavisi devam ediyor. 105 çocuk ise bakanlığın bünyesindeki kurumlarda gözetime alındı.
MA’dan Tolga Güney’e konuşan Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Çocuk Hakları Meclisi üyesi Hatice Göz ‘Kimliği belirsiz şekilde defnedilmiş çok fazla çocuk var’ dedi.
Güvenli ortam
Depremin üzerinden bir aydan fazla süre geçmesine rağmen eksikliklerin ve belirsizliklerin devam ettiğini belirten Göz, yüzlerce çocuğun deprem bölgesinde olumsuz şartlarda güvensiz bir ortamda yaşadığını söyledi. Konteyner alanlarının kurulmaması, çocukların yaşlarına uygun beslenebilecekleri gıdaların olmayışı gibi birçok sorun olduğunu dile getiren Göz, “Buna dair güvenli alanların yaratılması, çocukların buradan uzak tutulmasına dair bir politika yok” diye belirtti.
Kuran kursları açılıyor
En temel sorunlardan birinin de sağlık hakkına erişim olduğunu ifade eden Göz, temel aşılamanın yanı sıra bölgede görülen kuduz vakalarına karşı da aşı ve sağlık taraması yapılmadığına dikkati çekti. Bölgede eğitimin de ciddi bir sorun olduğunu aktaran Göz, şöyle dedi: “Henüz bu ortam sağlanmamışken 4-6 yaş çocuk grubuna Kur’an kursu açıldığını görüyoruz. Çocukların güvenle gidebileceği bir ortam organize edilip, belirli saatlerde okulda zaman geçirmesi sağlanmalı”
Cinsel suçlar artıyor
Deprem bölgesinde çocuğa yönelik cinsel suç olaylarının yaşanmaya başlandığını ve bunun artma olasılığı olduğunu sözlerine ekleyen Göz, buna dair önleyici, koruyucu politika bulunmadığına dikkat çekti.
Kimliği belirsiz çocuklar
Kayıp ve refakatsiz çocuklar sorununun ise bakanlığın işleri ağırdan almasından kaynaklı devam ettiğini vurgulayan Göz, halen pek çok ailenin çocuğunu aradığını söyledi. Göz, “Bizim de içerisinde bulunduğumuz Afet Sivil Çocuk Koordinasyonu’na gelen 300’den fazla kayıp çocuk sayısı vardı. Bu rakamlarla bakanlığın sayıları arasında örtüşmeyi bilmiyoruz. Örneğin; Maraş’ta bir baba depremin ilk günü kendisinden önce enkazdan kurtarılan kızının o gün ölüp kimsesizler mezarlığına defnedildiğini 25 gün sonra öğrendi. 25 gün boyunca bir baba kızının yaşadığını düşünerek hastane hastane gezdi. Bu korkunç bir durum ve ilk görevi bu olan bir bakanlığın işi ne kadar zamana yaydığını görebiliyoruz. Aileler yavaş yavaş çocuklarının öldüğünü düşünerek, DNA testi vermeye başladı. Kimliği belirsiz şekilde defnedilmiş çok fazla çocuk var” dedi.
Cemaat yurtlarına gönderiliyor
Kimi çocukların cemaat yurtlarına gönderildiği haberlerine de değinen Göz, ekledi: “Bu bakanlık cemaatlerle uzun yıllardır protokoller imzalıyor. Deprem sürecinde de bunlara devam ederek cemaatleri maddi olarak destekleyip alana gönderdiler. Bu iktidarın kimsesiz olup olmadığı da bilinmeyen çocukları tarikat yurtlarına vermesi anlayışlarına uygundur.”
İZMİR