Yargı Reformu Stratejisi’nde çocuklarla ilgili düzenlemelerin yetersiz olduğunu ifade eden İHD’li Hüseyin Küçükbalaban, ‘Çocuk hakları temel yasası olmalı ve çocuklarla ilgili her türlü iş ve işlem bu yasa kapsamında yürütülmedir’ dedi.
Zemo Ağgöz/Ankara-MA
Türkiye’ de 4 tane çocuk eğitim evi ve 7 tane çocuk kapalı cezaevi bulunuyor. Buralardaki çocuk sayısı 31 Ekim 2018 yılı itibariyle Meclis’te yapılan bir çalışma sonucunda Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün verdiği bilgiye göre, 743’ü anneleriyle birlikte kalan çocuklar olmak üzere toplamda 3 bin çocuk cezaevinde bulunuyor. Binlerce çocuğun cezaevinde olduğu Türkiye’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yargı Reform Strateji’nde çocuklar hakkındaki davaların istinaf ve temyiz incelemelerinin öncelikli olarak yapılacağı, 15 yaş altındaki çocukların ilk kez işlediği fiillerin ise kovuşturmaya yer olmayacağı belirtildi. Meclis gündemine getirilmesi beklenen strateji belgesini uzmanlar, çocuklara yönelik düzenlemelerin yetersiz olması nedeniyle eleştirdi. Konuyu İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi ve Çocuk Hakları Komisyonu’nda yer alan Hüseyin Küçükbalaban, değerlendirdi.
‘228 bin çocuk adli süreçte’
Küçükbalaban, Adalet Bakanlığı’nın 2018 raporunda, 228 bin 616 çocuğun adli süreçlerden geçtiği bilgisini verdi. Yargı Reformu Stratejisi’nde çocuklarla ilgili yer alan düzenlemeleri değerlendiren Küçükbalaban, kısmi bir takım iyileştirmeler öngörülmüş olmasıyla birlikte yapılması planlanan düzenlemelerin, bu alandaki sorunları çözmekten uzak olduğunu ifade etti. Ayrıca öngörülen düzenlemelerin ne kadarının hayata geçireceklerinin de henüz belli olmadığını aktaran Küçükbalaban, “Daha önceki strateji belgelerinde de bir takım düzenlemeler vardı ama büyük bir kısmı hayata geçilmedi. 2018 çocuk işçiliğiyle mücadele yıllı ilan edildi ama çocuk işçi sayısı arttı” dedi.
‘Çocuklar için yasa yok’
Yıllardır çocuk hakları ve insan hakları savunucuları olarak çocuğun adalet yargı sistemi içerisine girmemesi gerektiğini ifade ettiklerini anlatan Küçükbalaban, “Çocuklar söz konusu olduğunda başvurulabilecek tek bir yasa yok. Sadece parçalı pek çok yasa içerisinde çocuklarla ilgili düzenlemeler var. Özellikle çocukların karıştığı iddia edilen suçlarla ilgili büyükler düşünülerek düzenlenen ceza yasasının yaptırımlarının devreye girdiğini geçmişten beri söylüyoruz” diye konuştu.
Çocuk hakları
Çocuk ve suçun yan yana getirilmemesi gereken iki kavram olarak gördüğünü aktaran Küçükbalaban, Evrensel Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 18 yaşın altındaki her kesin çocuk olduğunu varsaydığını ve Türkiye’nin bu sözleşmeye taraf olduğunu anımsattı. Küçükbalaban, şöyle devam etti: “Yargı paketindeki çocuklarla ilgili bu kısım bugünkü uygulamaya göre biraz daha ileri bir yaklaşım olarak görülebilir. Ancak bu süreç sadece çocuğun cezasının indirilmesi ya da başka bir seçenek yaptırımın uygulanmasından öte kapsamlı, tümüyle çocuklara özgü, onarıcı, adil ve çocukların hayata doğru bir şekilde katılımını öngören bir süreç olarak ele alınmalı. Çocuk hakları temel yasası olmalı ve çocuklarla ilgili he türlü iş ve işlem bu yasa kapsamında yürütülmedir.”
Cezaevindeki çocuklar
Strateji belgesinde yer alan anneleriyle birlikte cezaevinde kalan çocuklarla ilgili ön görülen düzenlemelere ilişkin de konuşan Küçükbalaban, şu önerilerde bulundu: “Çocuğun üstün yararını gözeterek, hiçbir çocuğun cezanın infazı ile ilgili düzenlenmiş herhangi bir mekanda yaşamını sürdürmesini doğru bulmuyoruz. Çocuklar 6 yaşına kadar anneleriyle cezaevinde kalabiliyor. Bu yaşa kadar cezaevinin kısıtlı koşuları nedeniyle eğitim, sağlık, kültürel haklarından yeterine faydalanamıyor. Bir anneni işlediği suçu cezaevinde 6 yıldan fazla ise 6 yıla kadar bu ceza ertelenebilir ya da ilk 6 ay elektronik kelepçeyle geçirebilir. Her durumda çocuk cezaevine girmeden çözüm bulunabilir.”
Meclis’te komisyon
Çocukların gelecek olarak görüldüğünü ama hayatın çocuklar için çok da iyi dizayn edilmediğini ifade eden Küçükbalaban, Meclis’te Çocuk Hakları Komisyonun kurulması gerekliliğine vurgu yaparak, komisyonun neden kurulmak istenmediğini sordu. Çocukların, yasalarda suç kabul edilmiş bir olaya karışmaları durumuna adli kolluk süreçlere girmelerinin en son çare olması gerektiğini sözlerine ekleyen Küçükbalaban, şöyle konuştu: “Çocuklara bir cezai yaptırım uygulanmadan başka yol ve yöntemlerle çocukların bu tür olumsuz sayabileceğimiz davranışlardan alıkonulmaları gerektiğini, daha çok çocuklara rehberlik edilerek onlara iyi model ve mesleki çalışmalarla bu süreçlerin dışında tutulması gerekiyor.”