AKP’nin Meclis’e getirdiği ve ‘evlilik affı’ olarak da bilinen istismar düzenlemesine kadın örgütleri tepkili. Avukat Seda Akço da, istismarın ‘af’ ile gündem olmaması gerektiğini söyledi
Yaklaşık üç yıl önce AKP tarafından sunulan istismarda “rıza” kriterini 15 yaştan 12 yaşa indiren düzenleme, gelen tepkiler üzerine geri çekilmişti. Şimdiyse bu tartışma CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’in, çocuk yaşta evliliklerin mağdurları olduğu iddiası ile yeniden alevlendi. Konunun tartışmaya açılmasının ardından, 160 kadın ve LGBTİ+ örgütü ortak bir açıklama yaparak “Çocuk istismarını meşrulaştıracak hiçbir yasal değişikliği kabul etmiyoruz” dedi. Çocuk ve insan hakları alanında çalışma yürüten Avukat Seda Akço, konuyu ANF’ye değerlendirdi.
‘Evlilik olsa da af olamaz’
Türkiye’de her üç kadından birinin 18 yaşının altında evlendirildiğini hatırlatan Seda Akço, çocuk yaşta evlenen çok fazla insan olduğunu belirtti. Af isteyenlerin cephesinde kategorik bir talep olduğunu, bu talebin dile getirilişinde sanki yaşıtlar arası evlilikler için af talep ediliyormuş gibi hava oluşturulmaya çalışıldığını ifaden Akço, meselenin gerçeğinin ise böyle olmadığını söyledi. Akço, şöyle devam etti: “Yakın yaşta olup evlenme isteği ile hareket eden çocuklar var. Bir de tarafların biri yetişkin diğeri çocuk olan durumlar var. Burada da zor kullanılan veya fiziksel zor kullanma olmamakla birlikte, aile baskısı olan veya yetişkin olan tarafın bu asimetrik durumu kullanarak hareket ettiği olaylar var. Bunları birbirinden ayırmak lazım. Eğer taraflardan biri yetişkinse, yetişkinden çocuğa yönelik her tür cinsel davranış, cinsel istismardır. Burada çocuk istismarı var demektir. Bu durum evlilik olsa bile affa tabi kılınamaz.”
‘Akranlarsa konuşulmalı’
Akço, çocuk istismarının affedilmemesi gerektiğini, çocuk istismarı haricindeki durumların, yani akran birlikteliklerinin de oturup konuşulmasının şart olduğunun altını çizdi: “Erken yaşta evlenmeyi teşvik etmekten bahsetmiyorum. Ama bunu önlemenin yolu eğitim, psiko-sosyal destek ya da iyi bir koruma sistemi oluşturmaktır. Eğer evlenme olmuş ise bu çocuklardan birini cezaevine koymak, diğerini ise ortada bırakmak adil bir çözüm değil. Onun için bunu da konuşmak gerekli diyorum. Bunu konuşamadığımız için de evlendirilmeye bağlı affı konuşmak zorunda kalıyoruz. Yetişkinlerin kendi meselelerini çocuklar üzerinden çözmeye çalıştığı bir savaş gibi görünüyor şu anki durum. Erken yaşta ve zorla evlendirme suçu, aileleri ve bu törenlere katılan kamu görevlileri de dâhil herkesi kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.”
İSTANBUL