Gever’de çoban Sertip Şen’in ölümüne dair açılan davada sanık asker M.T.’nin tutuklanma talebi reddedildi
Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Wargenima köyünde 2 Mayıs 2019’da koyunlarını otlattığı sırada askeri bölgeden açılan ateş sonucu yaşamını yitiren 46 yaşındaki Sertip Şen’in ölümüne dair açılan davanın 5’inci duruşması görüldü. Uzman Çavuş M.T.’nin tutuksuz yargılandığı dava duruşması Yüksekova 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık M.T. ile tanık asker H.A., Ankara’dan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Colemêrg Barosu, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Colemêrg Milletvekili Öznur Bartın ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticileri duruşmayı izledi. Duruşmanın yapıldığı sırada adliyeye giden tüm yollar zırhlı araçlarla trafiğe kapatıldı.
Çelişkili ifadeler
Kimlik tespitinin ardından söz verilen tanık asker H.A., olay günü askeri üs bölgesinde olduğunu, yaşananları olaydan bir gün sonra karakolda duyduğunu, üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle olayı hatırlamadığını ve silahın kendisine ait olup olmadığını yapılan kriminal incele sonrası öğrendiğini öne sürdü. Olay sonrası verdiği ifadede silahı deneme için kullandığını söyleyen H.A., mahkemede ise silahı keşif için kullandığını ileri sürdü.
Şen ailesi avukatları, tanık H.A.’ya, olay günü silah seslerini duyup duymadığını sordu. Tanık asker, sesi duymadığını ve olayı görmediğini iddia etti. Mahkeme başkanı, çelişkili ifadelerde bulunan tanık H.A.’ya sorulan soruları “yönlendirici” bularak, avukatların soru sormasını engelledi.
Ölümler cezasızlıkla ödüllendiriliyor
Verilen aranın ardından söz alan Şen ailesi avukatlarından Ramazan Kurt, cumhuriyet tarihi boyunca sanık M.T. ve onun gibi sivil ölümleri gerçekleştiren asker ve polislerin cezasızlıkla ödüllendirdiğini söyleyerek; “Bu topraklarda sıkılan her kurşunun Kürde değmesi olağan dışıdır. Bir yerde bir kurşun sıkılıyorsa bu kurşun illaki Kürde değecek. Sanık sıfatı ile benzer dosyalarda dinlenen her kişi ‘örgütle mücadele’ adı altında yaptığı katliamlara hakkı olduğunu belirtmekte ve mahkemeleri işaret etmektedir. Bu konuda mahkemelerin ölümleri meşru kılan ve ödül niteliğindeki kararları kişileri yeni katliamlara yapmaya teşvik etmektedir” diye savunma yaptı.
Tutuklama talebi reddedildi
Sanık M.T.’nin Şen’in öldüğü yere ateş etmediğini söylediğini ancak gelen yazı cevaplarının aksi bir duruma işaret ettiğini söyleyen Kurt, “Delillerin tamamı dosyanın tarafı olan jandarma tarafından toplanıyor. Yani olayı bizzat işleyenler delilleri topluyor. Soruşturma aşmasında elde edilen hukuka aykırı delillerin bir nebze de olsa makamınızda bertaraf edilmesi için keşif talebimiz vardır. Bu husus yerine getirildikten sonra mahkeme, bir nebze de olsa hukuka uygun deliller ile yürüyemeye başlayacaktır ve biz delil tartışmasını sizinle bu şekilde yapmaya başlayacağız. Henüz talep ettiğimiz delillerimizin çoğu toplanmamış, bu aşamaya kadar sanığın deliller üzerinde etki edebilmesi çok açık ve nettir. Sanığın en azından tedbiren tutuklanmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Şen’in avukatları, sanık M.T.’nin tutuklanması, olay yeri keşfinin yapılması ve asıl silah sahibinin azmettirici olup olmadığıyla ilgili araştırılma yapılması için savcılıkça suç duyurusunda bulunulması talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanık M.T.’nin tutuklanma talebini ret ederken, olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi.
Duruşma ertelendi
Sanık M.T.’nin avukatı ise, M.T.’nin halen askeri personel olarak görev yaptığını söyleyerek, TSK tarafından Zap, Avaşîn, Metina ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarda yer alması için yurtdışı giriş çıkış yasağının ve uygulanan adli kontrol şartlarının kaldırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, sanık müdafi avukatının taleplerini reddederek, adli kontrol şartlarının devamına karar verdi.
Duruşma 2 Nisan 2024 tarihine ertelendi.
Kaynak: MA