Bölgede inşa edilen onlarca baraja rağmen Riha, Amed ve diğer kentlerde yaşayan çiftçilere devasa büyüklükteki barajlara su taşınmadı
Cizre Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, “Cizre Barajı’nın hizmete girmesi ile birlikte Cizre-İdil arasında çok ciddi oranda çiftçimiz sulama alanına kavuşmuş olacak” sözleri dikkat çekti. Bölgede inşa edilen onlarca baraja rağmen Riha (Urfa), Amed ve diğer kentlerde yaşayan çiftçilere devasa büyüklükteki barajlar su taşınmadı ve çiftçiler yeraltı sularına mahkum edilerek DEDAŞ soygununa bırakıldı. Kürt coğrafyasında çiftçilerin en büyük mali girdisi elektrik olurken, üretimden kopmaya arazilerine ise bankalar tarafından el konulmaya başlandı. Durum böyleyken Cizre Barajı’nda çiftçiye su verilme sözleri bir kandırmaca olarak ortaya çıkmakta.
GAP içinde söylenmişti
Baraja karşı çıkan halk üzerinde rıza üretmeye çalıştığı anlaşılan Cizre Kaymakamı Baycar, “Cizre Barajı’nın inşasına bu ay başlıyoruz. Allah’ın izni ile bundan sonra kuru tarım değil, aynı zamanda sulu tarım yapmanın da önü açılmış olacak. Buğday yerine mısır ekeceğiz, pamuk ekeceğiz. Sulama ihtiyacı olan ürünleri, biraz getirisi yüksek olan ürünleri ekmenin inşallah önü açılmış olacak. Çok büyük bir baraj. Cizre’ye, İdil’e, Şırnak’a hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. GAP projesi ortaya atıldığında benzer iddialar yapılırken barajlar enerji şirketlerine hizmet etmenin dışında Kürt coğrafyasının güneyinde yaşayanlar üzerinde bir silaha dönüştürülerek, sular baskı aracı halini aldı.
5 milyon hektarda yeraltı suyu
Kürt çiftçisi kuru tarıma mahkum edilirken, sulu tarım yapan 130 bin çiftçinin yüzde 70’i tarımsal sulama için elektrikle çalışan motopomplar aracılığıyla yeraltı suyuna mecbur bırakıldı. DEDAŞ Türkiye’de tarımsal faaliyetler için kullanılan yeraltı sularının yarısının bu bölgede tüketildiğini söylemesi mevcut barajlardan bölge çiftçisine su verilmediğini ortaya çıkarmakta. Yaklaşık 4 milyon 708 bin 730 dekar Rîha’da, 1 milyon 428 bin 87 dekarı ise Amed’de olmak üzere bölgede toplam 7 milyon 313 bin 614 dekar alanda sulu tarım yapılırken, bunun yüzde 70’nin yeraltı suyuna mahkum olması çiftçileri üretimden uzaklaştırmakta.
EKOLOJİ SERVİSİ