Zafer Yörük
Kıbrıs’ta işlenen son cinayet tam profesyonel işi olması hasebiyle devletin gayrı-resmi aygıtlarının işin içinde olduğu izlenimi verdi. Celladın resmi şahsiyeti üzerine uyanan kuşkuya rağmen kurban Halil Falyalı şehit muamelesiyle toprağa verildi. Tansu Çiller’in 1990’lı yılların markası haline gelmiş ‘kurşun atan da yiyen de’ doktrini yürürlüğe konmuştu belli ki. Maktulün cüssesi sebebiyle olsa gerek biri yetmemiş, hem ‘ana’ hem de ‘yavru’ iki bayrak birden tabutun üzerine sarılmıştı. Bazı anavatan milliyetçileri itiraz eder gibi oldu fakat işin aslı o ki o iki bayrak da doğru yerlerindeydi.
Falyalı cinayeti, aslında hiç de durağan olmayan ülke gündemine adrenalin aşısı yaptı adeta. Meselenin yer üstü ve yer altı, ana ve yavru, uyuşturucu transferleri ve kara para aklama, kumar ve bahis, hayırsever işadamı ve mafyöz-kriminal gibi pek çok boyutu derinlemesine analiz edildi. ‘Polis katilleri arıyordu…’
Erkam Yıldırım, Falyalı’nın işlerini mi devralıyor yoksa bundan sonraki hedef olarak mı anılıyor, bu analizlerden tam anlaşılamadı ama maktulden boşalan yüzölçümünü doldurabilecek başka bir aday görünmüyor. Falyalı’nın kaset koleksiyonu arasında da geniş bir yer kapladığı rivayet olunuyor. Babası Binali bey, Kıbrıs UBP kurultayına anavatandan katılan sürpriz misafirdi. UBP’ye AKP müdahaleleri belli ki onun üzerinden yapılıyor. Yıldırım ailesinin bir deniz taşıma filosu mevcut. Bu filoyla hangi limanlardan hangilerine neler taşındığı üzerine Sedat Peker’in bazı ifşaatları olmuştu. Sektörel bazda Falyalı ve Yıldırım soyadları tarafından yürütülen faaliyetlerin dünya denizleri üzerinde kesiştiği koordinatlar var; bunlardan biri de Kıbrıs adasının kuzeyi.
Denizcilik ve nakliye lojistiği, yükleme-boşaltma gibi liman faaliyetleri ve benzerleri dışında bahis işlerinde de aktif olan Falyalı’nın, bu sektörel alanda da Demirören şirketi ile çakıştığı koordinatlar var. Biri Türkiye’deki bahis işlerinin tek yasal yürütücüsü, öteki Türkiye’de lisansı olmayan ve yasal olandan çok daha geniş bahis piyasasını Kıbrıs’tan kontrol ediyor. Yollarının bir gün kesişmesinden daha doğal ne olabilirdi?
Kıbrıs’ı ‘kurtaran’ Türk Mukavemet Teşkilatı’na mensup olduğu iddiasıyla etrafına caka sattığı söylenen Falyalı’nın muhtemelen o teşkilat tarafından bahis, kara para aklama ve uyuşturucu trafiği üzerinden sürekli yığılan bir serveti kontrolle görevlendirilmiş olduğu anlaşılıyor. Bu durumda, vefat suretiyle görevinden affedilerek yerine kayyum atanmış olmalı. Kayyumun kimliği henüz belli değil ama adayların yukarıdakilerden biri ya da öbürü ya da ikisi birden olduğu öğrenildiğinde kimse şaşırmayacak.
Güney Amerika havaalanlarından uçaklar, Yalıkavak Marina’dan, Mersin ve İzmir limanlarından tekneler kalkacak. Bazıları Kıbrıs adasının kuzeyine uğrayacak, yükleme-boşaltma yapacak; Kıbrıs yavru vatandır yavru kalacak…
‘Filler ve Çimen’ Kıbrıslı yönetmen Derviş Zaim’in ödüllü filmi. Adını, ünlü deyişten alıyor: Filler tepişir çimenler ezilir. Yönetmenin Kıbrıslı oluşu rastlantı olmamalı. Elli bin asker gücünde ‘Türk Barış Kuvvetleri’ ordusu komutası altında onca karanlık tezgâhın döndürüldüğü bir adada büyümüş olmak, bir nevi hızlandırılmış hayat bilgisi anlamına geliyor.
Filler tepişiyor; kendimize dikkat edelim. ‘Hiçbirimiz orada olmayalım.’