Ergani’de eşi Güllü Yılmaz’ı katleden Can Yılmaz, duruşmada eşinin kendisini aldattığını iddia etti. Sanığı yalanlayan kızı, babasının annesine sürekli şiddet uyguladığını belirterek şikayetçi oldu
Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde 17 Ekim 2019’da eşi Güllü Yılmaz’ı vahşi biçimde öldüren sanık Can Yılmaz’ın ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis istemiyle Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Sanık Yılmaz’ın tutuklu bulunduğu Diyarbakır T Tipi Cezaevi’nden Ses, Bilişim ve Görüntü Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada taraf avukatları, olay sırasında yaralanan kızı D. Yılmaz ile Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Rosa Kadın Derneği üyeleri yer aldı. Sanık Can Yılmaz, çalışmasını istemediği için eşiyle sürekli tartıştıklarını, bu yüzden eşinin kendisi hakkında şikayetçi olduğunu anlattı. Çalıştığı işyerini arayarak eşini işe almamaları konusunda işyeri sahibi ile konuştuğunu belirten Yılmaz, işten çıkarılmasıyla tartışmaların artarak devam ettiğini ve eşinin çocuklarıyla Diyarbakır’da bulunan bir sığınma evinde kalmaya başladığını ifade etti.
Bir süre sonra eşinin eve geri döndüğünü belirten Yılmaz, fakat çalışmasına izin vermediği için eşinin bir gün sinir krizi geçirdiğini dışarı çıkarak kendisini aracın altına atmasına engel olduğunu ileri sürdü. Yılmaz, kendisini aldattığını ileri sürdü. Mahkeme heyetinin, daha önce polise verdiği ifadesinde eşinin kendisini aldattığına dair herhangi bir beyanının bulunmadığı ve bu durumun savunmasıyla çelişkili olduğunu sorması üzerine ise Yılmaz, polise ifade verdiği sırada yeni yoğun bakımdan çıktığını, olaya dair savunmasının doğru olduğunu iddia etti. Güllü Yılmaz’ın annesi Remziye Sayın da verdiği ifadesinde kızının sürekli sanıktan şiddet gördüğünü, yaşadığı eve sığınan kızının sanık tarafından silah zoruyla evinden götürüldüğünü, son olayda ise kızının şiddet gördükten sonra katledildiğini belirterek şikayetçi oldu. Yılmaz’ın kızı D. Yılmaz ise, ifadesinde “Sürekli annemle tartışıyordu. Anneme ‘işe gitme’ derdi, o ise akşama kadar yatardı. Olaydan önce tartışmaları artmıştı ve anneme sürekli şiddet uyguluyordu. Bazen bize de şiddet uygulardı. Babam annemi aldatmıştı. Bu olayın ardından annem bizi de yanına alarak ninemin evine gittik. Babam, bizi ve annemi silah zoruyla eve götürdü. Annemin çalışmasını istemiyordu ancak kendisi eve bakmak için hiçbir şey yapmıyordu” dedi. D. Yılmaz, babasının annesini aldatması üzerine anneannesinin evine gittiklerini, oraya gelen babasının silah zoruyla annesini ve kendilerini eve götürdüğünü anlattı. Bir gün yine annesi işten geldiğinde kendisiyle tartışan babasının, evdeki akvaryumu annesinin başına vurduğunu anlatan D. Yılmaz bu olaylardan sonra annesi ve kardeşleriyle üç gün sığınma evinde kaldıklarını ifade etti. Babasını yalanlayan D. Yılmaz, olay günü annesinin kendisini aracın altına atacağına dair herhangi bir söyleminin olmadığını dile getirdi. D. Yılmaz, annesini benzinle yakarak öldüren sanıktan şikayetçi oldu.
Müdahillik talebine ret
Rosa Kadın Derneği ve Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi de kadına yönelik şiddet ve katliama dönük çalışma yürüttüklerini kaydederek davaya müdahil olma talebinde bulundular. Ancak mahkeme, müdahillik taleplerini reddetti.
Cinayet tasarlanmış
Yılmaz’ın avukatı Gevriye Atlı, cinayetin göz göre göre yaşandığına dikkat çekti. Müvekkilinin sanık hakkında şikayette bulunmasına rağmen koruma kararının verilmediğini söyleyen Atlı, müvekkilinin sanık tarafından ölümle tehdit edildiğine ilişkin Ergani 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen kararları dosyaya sunduklarını belirtti. Duruşma 27 Ekim’e ertelendi.
DİYARBAKIR