Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Tayvan’la birleşmenin ‘kaçınılmaz’ olduğunu savunurken, Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen ‘barışçıl şekilde birlikte yaşama’ vurgusu yaptı
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, yeni yıla dair yaptığı açıklamada Tayvan’la birleşmenin “kaçınılmaz” olduğunu belirterek, “Anavatanın yeniden birleşmesi tarihi bir kaçınılmazlıktır. Tayvan Boğazı’nın her iki yakasındaki yurttaşlar, ortak bir amaç duygusuyla birbirlerine bağlı olmalı ve Çin ulusunun tekrar dirilişinin görkemini paylaşmalıdır” dedi. Şi’nin açıklamasına yanıt veren Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen “Kararlar Tayvan halkının ortak iradesiyle alınmalıdır. Sonuçta biz demokratik bir ülkeyiz” dedi.
Liderlerin karşılıklı açıklamaları, Tayvan’da 13 Ocak’ta gerçekleştirilecek genel seçimlere sayılı günler kala geldi. Pekin yönetimi, Tayvan’da iktidarda yer alan Demokratik İlerici Parti’nin (DPP) adayı, Başkan Yardımcısı Lai Ching-te’yi “bağımsızlık yanlısı” ve “ayrılıkçı” olarak görüyor. DPP’nin seçimi kazanması halinde Pekin ve Taipei arasında gerilimlerin artacağı tahmin ediliyor. Çin’in Tayvan İlişkileri Ofisi’nin eski direktör yardımcısı Vang Zayşi, 23 Aralık’ta Pekin’de katıldığı bir toplantıda, Lai’yi “inatçı ve radikal bir bağımsızlık aktivisti” diye nitelemiş, seçimleri kazanırsa er ya da geç savaş çıkacağını iddia etmişti.
Tayvan’ın en büyük muhalefet partisi Kuomintang ise Ulusal Polis Ajansı’nın eski direktörü Hou Yu-ih’i aday çıkardı. Hou, Lai’nin bağımsızlık yanlısı tutumunun Pekin’le ciddi sorun yaratacağını savunuyor. Merkez soldaki Tayvan Halk Partisi’nin (TPP) adayı Ko Wen-je de Hou gibi Çin’le daha yakın ve dostane ilişkiler kurulması gerektiğini savunuyor.
Çin – Tayvan gerginliği
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Çin’de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti’nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan’a sığınmıştı. Soğuk Savaş nedeniyle Batı’yla ilişkilerini koparan Çin’i 1970’lerin başına kadar Birleşmiş Milletler’de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu. BM’nin 1971’de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti’ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM’den çıkarılmıştı. Pekin yönetimi, “tek Çin” ilkesini benimseyerek Tayvan’ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan’ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor. Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.
DIŞ HABERLER