Geçtiğimiz yıllarda yayımlanan bir yönetmelikle çimento fabrikalarının her türden atık malzemeyi yakmaları sağlanmıştı. 2017 verilerine göre Türkiye’de bulunan çimento fabrikaları 774 bin ton atık yaktıkları Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) tarafından yayımlanmıştır. İlk olarak Kocaeli’de sanayi atıklarını yakmak için kurulan tesisler son yılarda birçok ilde ortaya çıkmaya başladı. Aynı işlemin çimento fabrikalarınca yapılıyor olması büyük bir çevre kirliliğine yol açarken dünyanın çöpünü de ithalat yoluyla Türkiye’ye getirilip bu tesislerde yakıldığı bilinmekte.
Yaşam zehirleniyor
Türkiye’de kurulu bulunan organize sanayi bölgelerinde fabrikaların atık su tesislerinde biriken atıkların yüzde 90’ı yakma tesisleri ile çimento fabrikalarında yakılıyor. İster evsel, ister endüstriyel olsun çöpleri yakmanın çok tehlikeli, insan sağlığı, su temizliği, toprak ve hava kalitesi açısından telafisi mümkün olmayan sonuçları olacağını bilim adamları söylüyor. Yakma sonucu baca gazı emisyonları içinde DİOKSİN ve FURAN gibi atıklar ortaya çıkıyor. ‘Dioksinler ve furanlar’’ en toksik (zehirli) klorlu organik bileşikler olarak kabul edildikleri bilimsel araştırmalarda yer alıyor ve kalıcı organik kirletici sınıfı olarak tarif ediliyorlar. Aynı zamanda inatçı, kararlı yapıları nedeniyle doğada çok uzun süre boyunca kalıyorlar.
Kanserin başlıca sebebi
Dioksinler ve furanlar yağda çözülmedikleri, bu nedenle insanların ve hayvanların vücutlarında birikerek çoğaldıklarını ve uzun yıllar boyunca vücuttan atılamadıkları biliniyor. Uluslararası Kanser Araştırması Ajansı tarafından 1.Grupta (İnsanlarda kansere neden olduğu ispatlanmış) gösterilmektedir. Bu konuda en geniş araştırmayı ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) yürütmüş ve bu araştırmanın taslağını 1994 yılında yayınlamıştır (USEPA 1994a). Araştırma sonuçlarına göre, dioksin kanser yapmasının yanında, sinir, bağışıklık ve üreme sistemlerine zarar vermekte, doğmamış bebeklerde bozuk oluşumlara, sakatlıklara sebep olabilmekte, endokrin sistemini bozabilmektedir. Atıklar yakıldığında, çok daha zehirli bir atığa dönüşerek havaya, suya ve toprağa oradan da besin zinciriyle insana ve diğer canlı bedenlere taşınıyor.
EKOLOJİ SERVİSİ