İktidarın ve muhalefetin belediyecilik anlayışını eleştiren ekolojist Önder Algedik, yerel seçimlerde programlarına ekolojiyi alan tüm partilerin desteklenmesi gerektiğini söyledi
Ekolojist Önder Algedik, yerel yönetimlerin ekolojiye bakışını ve AKP’li belediyelerin doğa tahribatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AKP’nin en iyi yaptığı işlerin “betona yatırım yapmak” olduğunu dile getiren Algedik, “çılgın projeler” adı altında Türkiye’nin beton kentler haline geldiğini ifade etti. Doğanın korunmasında yerel yönetimlerin çok önemli roller üstlenebileceğine dikkat çeken Algedik, belediye meclislerinde alınan kararların beton ya da doğa düşmanı projeler lehine değil, doğa dostu projeler lehine çıkması gerektiğini belirtti. Ekolojik kentlerin oluşturulmasında yerel yönetimlerin önemine vurgu yapan Algedik, “Türkiye’de her yıl belediyeler yol yapımı için milyonlarca lira bütçe ayırabiliyor.
Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yıllık ortalama asfalt için 700 milyon TL bütçe ayırıyor. Aynı şey Ankara, İzmir, Urfa büyükşehir belediyeleri için de geçerli. Ancak bu kentlere bakıldığında su çok pahalı, ulaşım desen içinden çıkılamaz bir halde. Her yıl asfalta ayrılan bütçenin yarısı, doğanın yaşatılması için harcansa ulaşımdan suya kadar her şeyi ücretsiz sağlayabilirler” dedi. Belediyecilikte projecilik diye bir kavramın olduğunu ve rekabetin projecilik üzerinden geliştiğini söyleyen Algedik, “Temel sorun şu, insanın olmadığı bir projecilik yapılacaksa bu işin sahibi aslında iktidar oluyor. Muhalefetin yapması gereken şey ise insanı ve doğayı gözeten toplumsal bir belediyecilik anlayışı. O açıdan insanın olmadığı projecilik anlayışına karşı politika geliştirmeliyiz. Bu politika, insanı ve doğayı gözetmek durumunda” diye konuştu.
1973 belediyeciliği
Türkiye’nin belediyecilik anlamında en parlak dönemini 1973 yılında yaşadığını ifade eden Algedik, o yıl yapılan yerel seçimlerde İstanbul, Ankara, Adana, İzmir, Diyarbakır, Kocaeli ve birçok kentte sol, sosyalist ve sosyal demokrat belediye başkanlarının başa geçtiğini, bu kişilerin bugün hala hayatta olan “halk ekmek”, “ücretsiz ulaşım” gibi projeleri hazırlayan insanlar olduğunu söyledi. O günden bugüne bakıldığı zaman Türkiye’de toplumsal belediyecilik anlamında devamının gelmediğini dile getiren Algedik, “73 belediyeciliği devam ettirilebilseydi, bugün toplumsal belediyeciliği tartışmıyor olurduk” diye konuştu.
Algedik, Türkiye’de belediyelerin yeşile yaptığı yatırımın peyzaj çalışmalarının ötesine gitmediğini, bunun da doğayı yok ettiğini vurguladı. Muhalefetin belediyecilik anlamında iktidardan çok da farklı düşünmediğini dile getiren Algedik, ekolojik kentler kurmak anlamında Demokratik Bölgeler Partili (DBP) belediyelerin ciddi projelerinin olduğunu, ancak onların da bu anlayışı hayata geçirmek anlamında yetersiz kaldığını ifade ederek, yerel seçimlerde programlarına ekolojiyi alan partilerin desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
URFA