Değerli Romalı yoldaşlar, Kulplular, parklardaki ağaçların dibinde uyuyakalanlar, oruç oruç akşam datlîsi için sıraya girenler, yaz ortası kapısında kömür bulanlar, makarnaya doyanlar, paylaşımım neden beğenilmiyor diyenler, sırf instagram fotosu için eline kitap alan orta dünyalılar, sevgisi sığ kabul edilenler, HDP’den sandık gönüllüsü olmak için kayıt yapan güzel insanlar, umutlular, lanetliler, ötekiler, suşi yapayım derken soluğu tırşıkta alanlar, semaverde dolma yapanlar, milli spor linçten uzak duranlar, cinnetin kıyısındakiler, zaferi arzulayanlar, sonun muhteşem olacağına inanan milyonlar… Hepinize merhaba!
1930’lardan beri HADEP’e oy verdiğini iddia eden ve HDP’ye hala çaktırmadan Hadepê diyen dedeme de merhaba!
Malum seçim sath-ı mailindeyiz. Bir haberci titizliği ile etrafımı kolaçan ediyorum. Neler olduğunu, halkımızın neler düşündüğünü, ne yapacağını, dişini ne kadar sıktığını, çalışmalara ne kadar katıldığını yakından takip etmekteyim. Ya barbarlık ya özgürlük şiarı ışığında ve mitingvari büro açılışları eşliğinde notlarımı almaya devam edeceğim. Sesi duyulmayanların sesi olmaya çalışacağım…
Halkımız her şeyden önce soruyor, en çok da oruçlu arkadaşlar dikkat kesilsin buraya lütfen: 16 yıl aradan sonra hiçbir şey yaşanmamış gibi, kendileri iktidarda yokmuş gibi vaat ettikleri yalanları, yutacak mıyız, yiyecek miyiz? Bozmayın orucunuzu… Etmeyin eylemeyin!
Kararlılığınızı görüyor ve selamlıyorum. O halde devam edelim…
Geçen gün Amed’de çok önemli bir eylem gerçekleşti ama maalesef basında yer almadı. Bir tokat ile kimyası değişen ve ezenlerin safında sırtı okşanan, alta karşı hedef göstermeci üste karşı yalakacı Ahmet bile köşesinde görüp bişi demedi. Sayıları milyonları bulan ciğerci esnafı kendini Dağkapı Meydanı’na vurdu. Orada seçim ile ilgili basın açıklaması yaparak “Şişlerimiz ve ciğerlerimiz halkımızın hizmetinde olacak” diyerek sert çıktılar. Meydanda kitle adına adına konuşan Ciğercî Kinyas abê, barış süreci boyunca şişlerini indirdiklerine dikkat çekerek, 24 Haziran seçimlerine HDP adına su taşıyan karıncadan tutalım bildiri dağıtan herkese, çalışma yürüten tüm arkadaşlara beleş serviste bulunacaklarının müjdesini verdi. Kînyas abê sözlerine şöyle devam etti: “AKP’nin nihai hedefi Kürtlerin ciğer ile bağlantısını kesmek, bu yemeği tasfiye etmektir. Buna geçit vermeyeceğiz. Oylar namustur! Ciğerini satanlardan olmayacağız. Bu böyle biline…”
Tabi basın açıklamasından sonra sessizce dağılan kitle, ciğer yemeye gitti.
Dolmuşa atlayıp eve doğru gelirken araçta hararetli bir tartışmaya denk geldim. Şoför ve iki arkadaşı Demirtaş’ın durumunu değerlendiriyordu. Cezaevinden kaçırılması üzerine planı vardı birinin. Dinlediğim kadarıyla mantıklı geldi. Aklıma yattı yani. Fakat planı burada anlatıp deşifre edecek halim yok! Umarım çalışmalara başlamışlardır…
Kendimi yüksek kahveye attım. Şehrin alter egosu, şehrin bilinçaltı, Bağlar ve Ofis klanlarının bin yıllık özeti gibi duran bu mekânın kürsülerinde oturdum. Alman beşinci ligini takip eden umutsuz bahisçisinden, yanına oturandan sigara ve çay ihtiyacını karşılayan fantastik karakterlere kadar geniş bir evren sunuyor burası. Her türden siyasi görüş de mevcut. Mesela AKP’nin bu seçimde ilk defa kullanacağı hileleri burada öğrendim. Ölülerden medet umacakmış. Demek ki Gogol’un ‘Ölü Canlar’ını okuyunca oy devşirme fikri çıkmış. Şimdiden yüzlerce yaşamını yitirmiş kişiyi kâğıt üzerinde seçmen yaparak hazırlıklarını bitirmişler. YSK’nın sandık taşıma politikası yanında elbet bir şey değil.
Durun daha bitmedi!
Kurumlar arasında iktidara yaranma yarışı başlamış! Bunu da öğrendim. Ee Diyanet bu! Mercedese de hazır binmiş, boş durur mu? Çalışmalara başlamış. Önümüzdeki haftalarda Cuma günü halka okunmak üzere bir çeşit şeyler şey etmiş. Lütfen benden duymuş olmayın ama Diyanet, “AKP bu ülkenin başından giderse kıyamet yaklaşabilir. 72 küçük alamet arasında bu da var. Demokrasi duasına çıkacağımız günler yakındır” diyerek halkı sertçe korkutmaya hazırlanıyor.
Bakın biz bizeyiz, çok rica ediyorum gardınızı alın, bu zalim dinbazlara karşı evrensel iç dökme sporumuzu yani nıfırlarınızı sıklaştırın. Belqityolarınızı, topa Saddamlarınızı, gurçık û rûvînizi hazırlayın…
Biliyorsunuz, sağ siyasetin şaşmaz ritüellerinden biri de özgürlük konusunu hep ekonomik temellere indirgemesi, politik hattan çekerek dikkati başka yöne çevirmesidir. Ekonomi yol yapmaktan ibaret olunca aşka gelen çok kişi oluyor. Şu an dolar molar, savaşlar, kriz hak getire! İlk defa yol yapıldığına inanan binler var. Lütfen uyuyanları uyandırır mısınız? Şöyle bir dürtüp gerekirse su döker misiniz? Çünkü bu seçimde çok çalışmamız lazım ve süre az… Hepimize serkeftin diyerekten! Sevgiler…