Sur yıkılmadan önce ürettikleri ürünü doğrudan tüketiciye ulaştıran Hevsel Bahçeleri çiftçileri, pazar yerinin olmamasından yakınıyor. Çiftçi Mehmet Erim, “Hevsel Bahçeleri’ne yakın bir pazar olsaydı ürettiklerimizi kendimiz satardık” dedi.
Ürettikleri ürünleri komisyoncuları aracı kılmaksızın Sur’daki pazara ulaştıran Hevsel Bahçeleri çiftçileri, Sur’daki yasak ve yıkımdan sonra ürünlerini doğrudan tüketiciye ulaştırabilecek pazar bulmakta zorlanıyor.
48 yıldır Hevsel Bahçeleri’nde çeşitli ürünler yetiştiren Mehmet Erim, Sur’daki yıkımdan sonra müşterilerini kaybettiğini söyledi. Domates, salatalık, marul ve kabağın yanı sıra meyve de yetiştirdiklerini belirten Erim, ürettikleri ürünlerde herhangi bir katkı maddesi kullanmadıklarının altını çizerek, Hevsel Bahçeleri ürünlerinin yoğun bir ilgi gördüğünü kaydetti. Erim, ürünlerini doğrudan tüketiciye sunabilecek bir pazar alanı olmadığı için müşterilerin kendilerine ulaşamadığını aktardı.
‘Diyarbakır’ın bir ucundan diğer ucuna gidip geliyoruz’
Sur’un birçok mahallesinin yıkılmasından sonra yaşadıkları pazar sorununu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yetkililerine anlattıklarını kaydeden Erim, belediye yetkililerinin kendilerine yeni bir pazar yeri inşa etme sözü verdiğini dile getirdi. Erim, verilen sözün tutulmasının Hevsel Bahçeleri’nde üretim yapan tüm çiftçiler için çok güzel bir haber olacağını söyledi.
Yeni bir pazar alanı yapımının yanı sıra Hevsel Bahçeleri’nde tarımla uğraşan çiftçilerin en büyük sorunlarından bir diğerinin ise 2017 tarihinde Sur’un yıkımıyla birlikte bulundukları mahallenin de yıkıldığını aktaran Erim, “Fatihpaşa Mahallesi ve beraberinde diğer üç mahallenin yıkılmasıyla birlikte evimizi taşımak zorunda kaldık. Üç mahallenin neredeyse hepsi Hevsel Bahçeleri’nde tarım işi yapıyordu. Şimdilerde hepsi merkeze taşındığından dolayı her gün gel git yapmak zorunda kalıyorlar. 2017’den önce böyle sıkıntılarımız yoktu, evimiz bahçelerimize yakındı, her zaman gelip gidebiliyorduk. Ama şimdi Diyarbakır’ın bir ucundan diğer ucuna gidip geliyoruz” diye konuştu.
İthal yerli tohumları bitirdi
Kullandıkları tohumların genellikle ithal tohum olduğunu söyleyen Erim, ithal tohumların yerel tohumlara oranla daha gür ve bereketli üretim yapabildiklerini aktardı. İthal tohumlar nedeniyle İsrail başta olmak üzere birçok ülkeye bağımlı kaldıklarını vurgulayan Erim, “İthal tohumlar üretim ve bolluk konusunda yerel tohumlara göre daha verimli. Ancak bir sonraki seneye kalmayan ithal tohumlardan elde edilen tohumlarla bir dahaki sene ürün alamıyoruz” dedi.
En büyük engel ‘komisyoncular’
Erim, üretici ile alıcı arasına giren komisyonculardan kaynaklı olarak elde edilen kazancın minimum düzeye indiğini aktardı. Erim, “Ürettiğimiz ürünleri hala kendi imkânlarımızla taşımamız ve komisyoncuların verdiği miktar oranında satmamız gerekiyor. Çoğu kez topladığımız sebze ve meyveleri kiraladığımız transitlerle Diyarbakır Hali’ne götürüyoruz. Orada komisyoncuların verdiği miktarın insafına kalıyoruz. Ancak Hevsel Bahçeleri’ne yakın bir pazar olsaydı, bu zorluklarla karşı karşıya kalmazdık. Ürettiklerimizi kendimiz satardık” ifadesini kullandı.