Abdullah Aysu
Üretim önemli bir uğraştır. Değerlidir, hatta toplumsal bir sorumluluktur. Çiftçiler de, bu saygıdeğer işi yapanlardır. Elbette ki, ne üretildiği, ne kadar üretileceği, nasıl üretileceği çok önemlidir. Ancak en anlamlısı ve esas olan, kimin için üretildiğidir.
Toplum için üretim
Eğer çiftçi doğrudan toplum için üretmiyor ve ürettiğini işlemiyorsa; katma değere ve artı değere ulaşamaz. Çiftçinin ürettiği ürünü şirketler alıyor ve onlar işliyorsa; katma değere ve artı değere şirketler uzanır. Bunun sonucunda hem üreticiler hem de tüketiciler sömürülür, soyulur. Şu an olduğu gibi.
En önemlisi
Eğer bu şirket bir de, ürünü işleyen değil de, üretim için girdi satan şirket ise ve çiftçi onun için üretiyorsa bu çok daha kötü. Nasılına gelin bu yıldan bir örnek verelim.
Mesela;
Ocak 2021/Ocak 2022 dönemi gübre ve mazotta fiyat artışına bakalım.
-Amonyum sülfat gübre % 508,
-Üre % 314,
-Can gübresi % 300,
-20.20.0 kompoze gübresi %246
-DAP %245
-Mazot % 111 artmış.
Bu girdileri üreten kim? Şirketler!
Çiftçiler bu fiyatlardan girdileri alıp kullandıktan sonra elde edeceği ürünlerin fiyatı, maliyet+%25 kazanç+insanca yaşam payı (yıllık enflasyon) üzerinden hesaplanır açıklanır ve açıklandığı fiyat üzerinden satarsa o zaman şirket için çalışmamış olur. Yok çiftçinin yüksek fiyatlı girdi ile ürettiği ürünün fiyatını piyasada tek başına şirketler belirler ve düşük belirlerse – ki öyle-, maliyeti karşılayamaz ya da maliyeti ancak karşılar düzeyde olursa, o zaman çiftçi, girdi üreten şirket ile satın alan tüccar ve sanayici için çalışmış/üretmiş olur. Üstelik bu üretim kölecilik koşulları sonucu gerçekleşir. Başka bir deyişle kölecilik güncellenmiş olur.
Ne yapmalı?
Çiftçi toplum için üretmeli, üretirken emeğinin karşılığını mutlaka almalı. Alamıyorsa şirketler için üretmemeli! Yani şirketten üretim girdisi almadan üretmeli. Üretim girdisini kendisi sağlamalı, sağlayamıyorsa örneğin gübresiz üretim yapmalı. Evet verim düşük olur, ama toplum ve kendisi için üretmiş olur, şirketler için değil. Zaten bu yüksek girdi ile elde edeceği fazla verim şirketten aldığı girdinin bedelini ancak karşılar. Şirketler sırtından kazansın diye çiftçi kendisi bedelsiz emek harcamamalı, tarlasının vasfını boşuna şirket kazanacak diye bozmamalı. Aynı zamanda ürettiğini ilk haliyle satmamalı, işledikten sonra satacak biçimde bir araya gelmeli, bunun için organize olmalı. Şirketler kazansın diye değil toplumsal sorumluluğun gereği olarak üretmeli!