Karacabey’de başlayıp, Bandırma’da ve Meletî’de süren çiftçi direnişleri Burdur’a ulaştı. Burdur’daki çiftçiler, ürettikleri ürünler için sabit fiyat garantisi isterken, Bakan Şimşek ve Bakan Yumaklı durumdan memnuniyetlerini gösterdi
Geçtiğimiz hafta Bursa Karacabey’de traktörleriyle yol kapatan çiftçiler, geçtiğimiz gün de Balıkesir Bandırma’da traktörleriyle eylem yaparken, benzer görüntüler Meletî’de (Malatya) yaşandı. Bir başka eylem ise Burdurlu çiftçilerden geldi. Burdur’da çiftçiler, yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek amacıyla traktörler ile konvoy düzenleyerek eylem yaptı. Eyleme Karamanlı, Tefenni, Yeşilova ve Çavdır ilçelerinden çiftçiler katıldı.
Eylemler yaygınlaşıyor
Bursa Karacabey’de 4 saat süreyle Bursa-İzmir yolunu traktörleriyle kapatan çiftçilerin eyleminde “hükümet istifa” sloganları dikkat çekerken eylemler birçok bölgeye yayılmaya başladı. Yine geçtiğimiz gün Balıkesir’in Bandırma ilçesinde üreticiler Aksakal Mahallesi’nde bir araya gelerek eylem yaptı. Bandırmalı üreticiler, eyleme traktörleriyle katılırken, “Çiftçi olmak suç mu?”, “Köylü milletin efendisidir” ve “3 yıl mazot parasına çalışan bedava ameleyiz” yazılı pankartlarla eylem yaptı. Tarlada kalan domatesleri için yardım bekleyen çiftçiler, “Böyle giderse malımız ya tarlada kuruyup gidecek ya hayvan yemi olacak” dedi.
‘Bizim en büyük krizimiz’
Burdur’da eylemde konuşan Karamanlı üretici Özcan Şengül temel giderlerinden olan mazot fiyatlarına dikkat çekti. Şengül, “Akaryakıt fiyatlarını sadece çiftçinin kullandığını, çiftçinin üstüne yük olduğunu düşünmeyin akaryakıt fiyatları tarımdan lojistiğe, lojistikten fırına, fırından markete, marketten sofraya uzanan vatandaşın üzerinde büyük bir yük olan bir faturadır. Bu faturanın bedelini vatandaş A’dan Z’ye tarımla ilgili alakalı olmadan fazlasıyla ödemektedir. Biz üreticilerin talepleri yetkililerin bizlerin bu taleplerini görmeleri, duymaları bunları bir şekilde düzenlemeleri, belki de ÖTV indirimi yapmaları. Artık onların ilgili problemleri bunu biz en büyük sebeplerimizden en büyük krizlerimizden birinin olduğunu düşünmekteyiz” dedi.
‘Üretim yapamaz hale getirdiler’
Şengül konuşmasında, “Akaryakıt fiyatları Ocak 2023 yılında 22 TL olarak satışa sunulmaktaydı. Şubat ayı 2004 yılında ise yüzde 90’a olan bir artış ile 42 TL’ye ulaşmıştır. Bunların yanında bizim tabii ki tohum, gübre, ilaç gibi masraflarımız var. Tohum, gübre, ilaç gibi masraflarımız yüzde 50 ila 90’a oran artışlar göstererek biz çiftçilerin önünde kocaman bir dağ oldu, bizlere engel oldu. Bizleri ekim, üretim yapamaz hale getirdi. Bir diğer sorunumuz toprak mahsulleri ve Toprak Mahsulleri Ofisi fiyat belirlemede yetkili rolü oynayamıyor, bizleri fabrika ve tüccarın kucağına itmeye çalışıyor. Geç kalmış fiyat politikasıyla enflasyonu çiftçinin üzerine yıkarak market fiyatlarını uygun tutmaya çalışıyorlar. Ama maalesef bilmiyorlar ki çiftçi kardeşlerimiz, üretici kardeşlerimiz her geçen gün toprağa küserek kendi kendine farklı çıkış yolları aramaktadır” diye belirtti.
‘Toprağa küsmeye devam edeceğiz’
Şengül konuşmasının devamında şunları söyledi: “Biz üreticiler olarak tabii ki demiyoruz ki buğday, arpa, tane, mısır bunun benzeri nohut diyebiliriz fasulye diyebiliriz, bölgesel olarak fındık diyebiliriz, çay diyebiliriz. Kimse bunlara afaki fiyatlar talep etmiyor. Hiçbir kardeşimden hiçbir arkadaşımdan hiçbir yöneticimizden ben bunu duymadım. Buğday fiyatının 15 TL olmasını talep etmediğimiz gibi bizim sadece talebimiz emeğimizin karşılığı, alın terimizin hakkıdır bunu bugün burada inşallah alacağız. Girdi kalemleri arasında da bizlerin taleplerinden bir tanesi şu; hasat yılı boyunca tohum, gübre, akaryakıt gibi temel ihtiyaçlarımız olan ürünlerin fiyatlarının sabit fiyat garantisi altında çiftçilerin hizmetine sunulmasını talep ediyoruz. Yoksa biz her geçen gün toprağa küsmeye devam edeceğiz.”
Bakan Şimşek: Kapasitemiz yok!
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun düşürülmesinde tarım arzının önemli olduğunu belirterek, gelir politikalarıyla enflasyon hedefinin uyumlu olması gerektiğini, fiyatlama davranışıyla ilgili model çıkarmanın sıkıntılı olduğunu söyledi. Şimşek’in açıklaması mevcut durumun sürdürüleceğine işaret etti. Şimşek işçi ve emekçilerle adeta dalga geçer gibi, “En düşük ortalama emekli maaş artışı yüzde 78 yüzde 86 arasında, bu öngörülen enflasyonun üzerinde. Asgari ücret yüzde 49, memur maaşları aynı şekilde yılın ilk yarısı yüzde 49 arttı, yılın ikinci yarısında yüzde 19.7 ile yüzde 25 arasında arttı. Kümülatif etkisi ortalamada yüzde 80’in biraz üzerinde” dedi.
Zaman gerekiyormuş
Mehmet Şimşek, tarımda arzı arttırarak enflasyonun düşürülmesi gerektiğine vurgu yaparak, verimliliği arttırmak için teknolojiye ve bilgiye destek verilmesi gerektiğini söyledi. Şimşek, “Lojistikte, tarlada var olup, pazara ulaşırken sorun yaşıyoruz. Rekabet bazı noktalarda zayıf, fiyat etkisi var. Genelgeyi açıkladık. Ancak uygulama kapasite gerektiriyor. Zaman gerektiriyor” sözleri çiftçinin durumuna merhem dahi olamayacağını gösterirken, asıl amacın ürün fiyatlarının üreticide düşük tutulması olduğu gösterdi.
Çiftçiyi manipüle olmakla suçladı
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı üreticinin adının bile anılmadığı Rize Ticaret Borsası’nda düzenlenen Tarım ve Orman Bakanlığı Sektör Paydaşları Toplantısı’na katıldı. Toplantıda, “Son dönemde görüyoruz ki sadece üreticiyi manipüle etmek yolunda bir amaç gütme var. Bunun hiç kimseye faydasının olmadığını, olmayacağını da buradan belirtmek istiyorum. Tarım siyaset üstü bir meseledir. Elbette ki sorunları vardır, olacaktır. Bunları çözmek de bizim boynumuzun borcudur.” ifadeleriyle çiftçi isyanlarının çiftçilerin manipülasyonla kandırıldıkları ima etti.
Karacabey’de çiftçilerin isyanına yol açan en önemli etken ‘sözleşmeli tarımı’ çiftçiye dayatan AKP’nin Bakanı Yumaklı, “Son dönemde özellikle birkaç ilimizde sözleşmeli üretim yapılan bazı ürünlerde, domates ve süt gibi bazı ürünlerde üretim yapanlarla bunları alan sanayici arasında birtakım sorunlar olduğunu tespit ettik ve çalışmaya başladık” sözleri dikkat çekiciydi. Çay üreticisinin emeğini korumak adına çalışmalar yaptıklarını iddia eden Yumaklı, “Kamu ve özel sektör yaş çay işleme tesislerine prim desteği” yaptık vurgusu ise yaptıkları çalışmanın şirketlerin çıkarlarına yönelik olduğunu gösterdi.
EKONOMİ SERVİSİ