CHP’li Kani Beko Öcalan’ın mesajını ve açlık grevcilerinin mücadelesini değerlendirdi. Beko, ‘Bu topraklarda asıl olan kalıcı barışı sağlamaktır’ dedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan, üzerindeki tecride karşı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlatılan cezaevlerindeki açlık grevleri Öcalan’ın, çağrısıyla sonlandırılmıştı. Öcalan’ın avukatları aracılığıyla açıkladığı 7 maddelik deklarasyon ile demokratikleşme ve toplumsal uzlaşı noktasında değerlendirmelerde bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, yakın zamanda biten açlık grevleri ve Öcalan’ın mesajını değerlendirdi.
‘Asıl olan kalıcı barışı sağlamaktır’
Tutukluların açlık grevi ile dışarıdaki demokratik kamuoyuna seslendiklerini ve eylemleriyle barış mücadelesine katkı sunduklarını söyleyen Beko, kendisinin de kısa süre de olsa kaldığı cezaevi koşullarını bildiğini söyledi.
Yakın bir zamanda tutuklu bulunan HDP önceki dönem milletvekili Sırrı Süreyya Önderi ziyaret ettiğini belirten Beko, “Arkadaşlarımızın vermiş olduğu bu mücadeleye ses vermek lazım. Onların verdiği eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik anlayışlarını iyi okumak lazım. Bu topraklarda asıl olan kalıcı barışı sağlamaktır. Bu olmadığı müddetçe bugüne kadar yaşanan pek çok acı olay tekrar edecektir. Türkiye kocaman bir sorun yumağı haline geldi. Bir an önce barış masası kurulmalı, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, laik bir Anayasa ile barış güvence altına alınmalı” dedi.
‘Kürt halkı eşitlik ve özgürlük istiyor’
Öcalan’la yapılan avukat görüşmesi ardından “İstanbul seçimlerinde Kürtler AKP’ye oy verecek, pazarlık yapıldı” yönündeki tartışmalarına da değinen Beko, örgütlü Kürt halkının şimdiye kadar oy verdikleri partinin işaret ettiği adayları desteklemeye devam ettiklerine işaret etti. Kürt halkının barış, özgürlük ve eşitlik istediğini söyleyen Beko,”AKP’nin bu taleplerden ne kadar uzak olduğu düşünülürse tartışmanın da ne kadar yersiz olduğu görülebilir” diye belirtti.
‘İşçilerin sözleşme hakkı verilmeli’
İzmir yerel yönetimlerde süren toplu iş sözleşme süreçlerini yakından takip ettiğini ifade eden Beko, belediye işçilerinin kente büyük emek harcadığını belirterek, bu emeğin karşılığının yansıdığı sözleşmelerin yapılmasını beklediğini söyledi. Beko şöyle devam etti: “İzmir’de uzun yıllar toplu sözleşmelere katılmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki İzmir’i güzelleştiren işçileri ekonomik, demokratik, siyasi ve sosyal hakları mutlaka verilmeli. Kentin geleneğinde işçilerin demokratik bir yapısı var. Toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde bir araya gelinir, greve çıkılırsa alanlarda taleplerini barışçıl bir şekilde ifade eder. Ve sonucunda da iş barışını sağlayarak masa başında bitirme becerisini arkadaşlarımızla beraber başardık.”
Bu dönem için yapılan toplu sözleşme görüşmeleri hakkında sendikacılarla yaptığı görüşmeleri de aktaran Beko,“Arkadaşlarımız masada görüşmelerin devam ettiğini söylediler. İnanıyorum ki işçi kardeşlerimizin ekonomik ve sosyal hakları hakkında talepleri, sözleşmeler imzalanarak teslim edilecek. Ancak şunu da gözden kaçırmamak gerekiyor ki işçiler önemlidir, işçiler kentleri güzelleştirir, bilhassa temizlik, fen, park bahçe, işlerinde çalışan arkadaşlarımız, ulaşımda çalışan arkadaşlarımız halkla direk olarak iletişimdeler ve kutsal işler yapıyorlar. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın emeklerinin karşılığı olması gerekiyor.” Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. (TÜPRAŞ) sürecini de takip ettiğini söyleyen Kani Beko, “TÜPRAŞ işçilerinin tehlikeli bir iş kolunda çalıştıklarını ve taleplerinin, emeklerinin karşılığının verilmesi gerektiğidir” vurguladı.