Siyasi tutukluların kapsam dışı bırakıldığı İnfaz Yasası’na ilişkin tartışmalar sürerken, yasanın esastan iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurusu süresi 15 Haziran’da sona eriyor
Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde 14 Nisan’da siyasi tutukluların kapsam dışı bırakıldığı İnfaz Yasası’na ilkişkin tartışmalar sürüyor. Meclis’te AKP ve MHP oylarıyla geçen İnfaz Yasası’nı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) usulden iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine (AYM) götürdü.
AYM, CHP’nin başvurusunu değerlendirerek başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verdi ve başvuruyu usulen değerlendirme kararı verdi.
5 gün kaldı
Mezopotamya Ajansı’ndan Erdoğan Alayumat’ın haberine göre, bu kararının ardından CHP bu kez de düzenlemenin esastan iptal edilmesi için AYM’ye başvuracağını açıkladı. 26 Mayıs tarihinde yapılan açıklamada düzenlemenin esastan iptali için AYM’ye başvurmak için tüm hazırlıkların tamamlandığı ve bayramdan sonra AYM’ye başvurulacağı açıklansa da henüz bir başvuru yapılmış değil. 15 Haziran’da bitecek olan başvuru süresine 5 gün kaldı.
Konuya ilişkin CHP’ye çağrıda bulunan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Ayşe Acinikli, düzenlemenin Meclis’te görüşüldüğü sırada CHP’nin tavrının umut verici olduğunu ancak AYM’ye itiraz için bu kadar ağır hareket etmesinin umutları kırdığını söyledi.
15 Haziran son gün
Muhalefet partilerinin ‘eşitlik ilkesi’ne aykırı olduğu gerekçesi ile düzenlemeye karşı çıktığını hatırlatan Acinikli, kanun değişikliğine ilişkin CHP’nin AYM’ye gideceğini açıkladığını ancak henüz bir başvurunun yapılmadığına dikkat çekti. Başvurunun halen yapılmamış olmasının birçok nedeninin olabileceğini dile getiren Acinikli, ancak gerekli hazırlıkların bir an önce tamamlanıp başvurunun yapılmasını umduklarını ifade etti.
Devletin affetme yetkisinin olmadığı alanlarda fiili bir yetki kullanıldığını söyleyen Acinikli, “Devletin siyasi suçlar kapsamına giren suçları affetme yetkisi vardı. Fakat belli kesimleri mağdur eden suçlar açısından devletin affetme yetkisi olmadığı gibi bu suçların mağdurları açısından daha fazla mağdur olma durumu gelişebiliyor. Elbette konu kadın katillerine, çocuk istismarcılarına geldiğinde durum daha da hassaslaşıyor. Fakat buradaki temel uğraş ve amaç siyasi suçların kapsam içerisine alınmasıdır. İktidar, siyasi suçları bu kapsama almak yerine çok daha kötü düzenlemeleri hayata geçirmek istiyor. Örneğin 14 yaş ve üstü çocuklardan tecavüzcü ile evlendirme için hazırlanan yasa tasarısı medyaya yansıdı” diye konuştu.
AYM’nin bireysel başvurularda 30 gün süre, Meclis’in üye tam sayısının en az beşte biri tarafından yapılacak başvurularda ise 60 gün süre belirlediğine dikkat çeken Acinikli, İnfaz Yasasında değişiklik yapan kanun 15 Nisan’da Resmi Gazete’de yayınlandığı için son başvuru süresinin 15 Haziran olduğu hatırlatmasında bulundu.
Adalete ve vicdana aykırı
Salgın döneminde çok uzun zamandır cezaevinde bulunan siyasi tutuklu ve hükümlülerin derhal serbest bırakılmaları gerektiğini ifade eden Acinikli, “Bu kadar uzun zaman cezaevinde kalan bir insanın bağışıklık sisteminin çok da iyi durumda olmayacağı ve olası bir salgında risk grubunda değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Fakat, yapılan bu düzenlemenin AYM’ye taşınması sadece korona salgını sürecinde değil, genel olarak yaşanan hukuksuzluklar da göz önünde bulundurularak yapılmalıdır’ dedi.
ÖHD Eş Genel Başkanı, ikili infaz sisteminin ortadan kaldırılması gerekirken siyasi suçlar açısından infazı daha da zor hale getiren düzenlemenin apaçık adalete ve vicdana aykırı olduğunu ifade etti. Acinikli, “Bu süreçte ağır hastalıkları olmasına rağmen sadece siyasi suçlardan hüküm giydikleri için 2 kişi hayatını kaybetti. CHP’ye başvuru tarihinin bitmek üzere olduğunu hatırlatarak siyasi tutuklu ve hükümlüler açısından yapılan hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için bu düzenlemenin esastan da AYM önüne götürülmesi çağrısında buluyoruz. Kamuoyu da Anayasa Mahkemesi esasa dönük incelemesini yaparken bu konudan duyarlılık gösterilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.