CHP Milletvekili Ali Şeker’in de aralarında bulunduğu bir heyet, HDP İstanbul İl Örgütü’ne dayanışma ziyaretinde bulundu. Ziyarette ortak mücadele vurgusu yapıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Kobanê soruşturması” kapsamında aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de olduğu 17 siyasetçi, 2 Ekim’de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bir yandan tutuklamalara tepkiler sürerken, diğer yandan HDP’ye dayanışma ziyaretleri de sürüyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ali Şeker’in aralarında bulunduğu heyet, HDP İstanbul İl Örgütü’ne dayanışma ziyaretinde bulundu. Gelen heyeti HDP İstanbul İl Eş Başkanları Elif Bulut ve Erdal Avcı, Milletvekili Hüda Kaya ile MYK üyesi Ferhat Encü karşıladı.
‘Ortaklaşma gerekiyor’
Ziyarette konuşan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Erdal Avcı, dayanışmanın önemine değinerek, “Bu saldırılar karşısında ortaklaşma gerekiyor. Bu saldırılar toplum içerisinde sadece bize yapılmış gibi görünüyor ama özünde herkese yönelik bir saldırıdır. Bu anlamıyla toplum olarak buna karşı duruşması önemlidir. Bu temelde yapılan ziyaretler buna temel oluşturacak. Bu tip dönemlerde bu şeyler hayati önemdedir” dedi.
HDP Milletvekili Hüda Kaya, Türkiye’nin her yönüyle tek sese mahkum edilmeye çalışıldığını ifade ederek, “HDP üzerinde yapılan saldırıların arkasından daha bilinçli saldırıların olacağını gösteriyor. HDP terörize edilerek, toplumun diğer dinamikleri teslim alınmaya çalışılıyor. Artık hem toplum hem de muhalefet bunun farkına vardı. Ondan dolayı bu ziyaretler ve ortaklaşmalar çok kıymetlidir. Onların bu saldırıları karşısında bizim yan yana duruşumuz onların planlarını boşa düşürecektir” ifadelerini kullandı.
Birlikte mücadele vurgusu
Partisinin operasyona ve kayyım atamalarına ilk andan itibaren tepki gösterdiğini dile getiren CHP’li Ali Şeker, yapılanlarla insanların seçme halkının elinden alınmaya çalışıldığını söyledi. Kayyım atamalarını “kumpas” olarak nitelendiren Şeker, şöyle konuştu:
“Diyarbakır Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, doktor olarak da milletvekili olarak da barış, demokrasi ve insan hakları için son derece değerli katkıları olan bir insan. Aynı şekilde Ahmet Türk de Türkiye Cumhuriyeti devletinden gelmiş geçmiş barıştan yana en çok mücadele kişilerden biri. Bu kişilerin bile görev yapmasına tahammül edilmemesi, kabul edilecek bir şey değil. Bunlar üzerinden demokrasi güçlerini birbirinden koparmaya çalışıyorlar. Bizim çok can yakıcı sorunlarımız var. Bizim bu konularla meşgul ediliyor olmamız bile başlı başına Türkiye’ye büyük bir kötülüktür. Bunun üstesinden gelmek için de belediye seçimlerindeki o birliktelikte olduğu gibi, iktidarın değişmesi için, iktidarın bize biçtiği rolün ötesinde özgüvenle kendi doğrularımız için, hep birlikte demokrasi için mücadele etmek boynumuzun borcudur”
HABER MERKEZİ