Dünyaca ünlü filozof dilbilimci Noam Chomsky, Türkiye’nin kimyasal silah kullanımının araştırılmasını isterken, tutuklu Kürt gazeteciler ve TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya destek mesajı verdi
Türkiye’de gazetecilere yönelik saldırılar ve Federe Kurdistan Bölgesi’nde devam eden operasyonlarda kimyasal silah kullanması dünya gündeminde de yer alıyor. Avrupa’nın birçok yerinde kimyasala karşı eylemler sürerken aydınlardan da saldırıların durması yönünde çağrılar geliyor.
Medyahaber televizyonundan gazeteci Selahattin Işıldak’ın sorularını cevaplayan filozof ve dilbilimci Noam Chomsky de kimyasal silah iddialarının araştırılması gerektiğini belirterek, IPPNW örgütüne Nobel Barış Ödülü’nü layık gören İsveç devletinin bağımsız bir soruşturma başlatılması için ön ayak olması çağrısında bulundu.
Türkiye tüyler ürpertici suçlar işledi
Türkiye’nin Kürt halkına yönelik savaş politikalarına dikkat çeken Chomsky, “1990’lı yıllarda Türkiye’de Kürtlere karşı sürdürdüğü savaşta birçok tüyler ürpertici suçlar işledi, on binlerce insanı öldürdü, yüz binlercesi mülteci durumuna düştü, binlerce köy yok edildi, işkencenin akla gelebilecek her biçimi uygulandı” diye konuştu.
Kurdistan’da yaşanan vahşetin şimdiki örneğinin ise kimyasal silah olduğuna vurgu yapan Chomsky, “O zamandan bu yana Türk hükümetinin hayata geçirdiği birçok vahşet örneği var. Dolayısıyla bu (kimyasal silah kullanımı) doğru olabilir ama elimde doğrudan bir kanıt yoktur. Bu nedenle bu özel durum hakkında gerçekten bir şey söyleyemem ama IPPNW, oldukça güvenilir bir kuruluştur. Bağımsız bir soruşturma heyeti göndermek kesinlikle çok doğru olacaktır. Bu meseleyi Birleşmiş Milletler’e (BM) temyize götürebilmenin bir yolu varsa, kesinlikle harekete geçilmelidir” diye vurguladı.
Halepçe hatırlatması
Federe Kurdistan Bölgesel yönetimini de eleştiren Chomsky, “Bölgesel hükümetin ciddi bir soruşturma talep edebilecek bir güvenilirliği olduğunu sanmıyorum. Halepçe Katliamına geri dönecek olursak; bunu söylediğim için üzgünüm ama soruşturmayı engelleyen güç ABD idi. Aslında Reagen yönetimi; Saddam Hüseyin’i suçlamayı reddetti, Saddam Hüseyin’e destek verenler onu suçlamaktansa suçu İran’a yıkmaya çalıştı. Reagen’ın bizzat kendisi ABD kongresinde katliamın protesto edilmesini engelledi. ABD bugün o günlere dair ne der bilemiyorum. Bölgesel hükümetin de çok fazla bir şey yapabilecek durumda olduğunu düşünmüyorum, belki de soruşturmanın kaynağı olması gereken BM’nin kendisine ve/ya yan kuruluşlarından birisine yaklaşabilecek hakim devletlerden birisi olmalı” ifadesinde bulundu.
Daha geniş kitlelere ulaşmak gerekir
Kimyasal silah kullanılmış olabileceğini belirttiği için tutuklanan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincacı’ya da değinen Chomsky, “Türk hükümetinin ne kadar baskıcı ve otoriter bir hükümet olduğunu anlamak için daha fazla kanıta ihtiyacımız yoktur. Yani doğal olarak, herhangi bir dürüst ve sıradan insan bunu şiddetle protesto etmelidir. Ancak etkili bir protesto; genel kamuoyuna ulaşmada yeterince etkili uluslararası bazı örgütler ya da devletten gelmek zorunda” dedi.
Devletler suçlarını araştırmak istemez
“Türkiye tarafı suçlamaları kabul etmiyor ve bu durumda buyurun inceleyin denilmesi gerekmez mi?” sorusunu ise Chomsky, “Evet, elbette öyle yapmalılar. Ama bunu yapmayacaklar. 1990’larda işledikleri iğrenç suçların soruşturulmasını, daha yakın tarihli suçları, Suriye’deki Kürt bölgelerinin işgallerinde işledikleri suçları da açıklamalılar. Ama kabul edemezsin. Suçlu devletlerin kendi suçlarını soruşturmasını bekleyemezsiniz. Ve Türk devleti de ABD’den, Fransa’dan ya da İngiltere’den daha fazla sorumlu olmayacaktır. Yani yapmalılar. Ne yazık ki güç dünyasının işleyişi bu şekilde değil. Yoğun bir baskı altına alınmadıkları sürece yapmaları gerekenleri yapmayacaklardır” diye konuştu.
Sorumluluk almak gerek
Devletler dışında uluslararası alanda kamuoyunun sorumluluklarına dair de konuşan Chomsky, “Uluslararası toplum; devlet gücünü bunlara yanıt vermeye zorlamak amacıyla, ciddi anlamda işlenmiş insan hakları ihlallerini kamuoyuna sunma sorumluluğuna sahip olabilir. Zor da olsa bazen bu başarılabilir. Sorumlulukların neler olduğunu biliyoruz. O halde aşırı çaba gerektiren bu görevi tam olarak yerine getirmek gereklidir. Sadece bir örnek vereceğim: 1990’larda Türk otoritelerinin Kürtlere karşı yaptığı gaddarlıklara bakalım. Bu gaddarlıkların büyük bir kısmı ABD hükümetinin geniş çaplı desteği ile hayata geçirildi. Aslında, Clinton yönetimi 1990’larda işlenen suçlar doruk noktasındayken, Türk kontrgerilla operasyonlarının başlamasından önceki dönemden daha fazla Türkiye’ye destek verdi” diyerek örgütlü bir çabanın zorunluluğuna değindi.
‘Sizin için elimizden geleni yapacağız’
Son olarak Fincancı ile tutuklanan 9 Kürt gazeteciye de danışma mesajı veren Chomsky, “Maruz kaldıkları vahşi uygulamaları kamuoyunun gözleri önüne sermek için ve bu gaddarlıkları sona erdirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Güçlü olun. Yaptığınız şeye büyük saygı duyan ve ellerinden geldiğince size destek olmaya çalışan birçok insanın olduğunu bilin” dedi.
HABER MERKEZİ