Recep Hantaş, Şahin Öner ve Kemal Kurkut’un öldürülmesi olaylarında valilerin “kamuoyunu yanıltıcı beyanlarını” değerlendiren İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, “Tam da cezasızlık politikası dediğimiz budur” dedi. Kürt illerinde, kolluk güçlerinin karıştığı suçların ardından, olaya ilişkin valilikler tarafından maktulleri suçlayan, failleri aklayan açıklamalar tepki topluyor. Kolluk kuvvetlerinin karıştığı suçlarda valiliklerin alelacele, maktulleri suçlayan, failleri aklayan bir dil kullanarak açıklama yapmasını değerlendiren İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, olay sonrası valilerin açıklama yapmasının kendi görev alanlarıyla ilgili olmadığını, açıklama yetkisinin yargı mercilerinde olduğunu hatırlattı. Valinin kolluğun genel amiri olduğunu vurgulayan Zeytun, “Dolayısıyla genel kolluğun işlediği, failleri olduğu dosyalara ilişkin öteden beri gelen bu alışkanlık, en son örneği olan Recep Hantaş olayında da tezahür etti. Şahin Öner cinayetinde, ilkin dönemin valisi henüz ortada hiçbir delil, bulgu yokken daha otopsi raporuna bakılmaksızın hemen bir ‘örgüt üyesi’ eylemi sonucundan gerçekleştiğini kamuoyuyla paylaştı.
Yargıyı yönlendirme görevini hemen üstlendiler. Genel boyutuyla kamu görevlilerini aklama, ‘cezasızlık politikası’ dediğimiz tam da budur. Zaten öteden beri çok sağlıklı bir soruşturma işlemi yürütülmüyor. Farklı bir yöne kaydırmak isteyen, savcılığın ola ki bir etkin soruşturma işlemi yapmasını dahi etkileyen bir valilik açıklaması, yönlendirmedir” diye konuştu. Valiliğin yaşanan olayların polisi koruyucu hatta soruşturmayı dahi bir şekilde farklı boyuta kanalize edebileceğini aktaran Zeytun, Öner ve Kurkut hakkında savcılardan önce harekete geçen valileri eleştirdi.
Zeytun, “Savcı soruşturma işlemlerini başlatmadan valiliğin hemen bir açıklama yaptığını, dosyadaki bilgi ve bulguların yeterince toplanılmadığını, elde edilen verilerin de aynı fiili yapan polislerce toplandığını gördük. Hem burada hem de Şahin Öner ve Kemal Kurkut dosyasında fail olan polisler bir yönüyle de delilleri toplamaya ve o yönlü kendi arkadaşlarını aklamaya yönelik ifade verdiler” diye konuştu. Zeytun, Öner olayında, dönemin Diyarbakır Valisi Hüseyin Akyol’un yaptığı “yanıltıcı” açıklama için suç duyurusunda bulunduklarını, ancak suç duyurusunu yargının cevapsız bıraktığını belirtti.
Kemal Kurkut
2017’de Diyarbakır Newroz’unda polis tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’a ilişkin de dönemin Diyarbakır Valisi Hüseyin Akyol, “Kurkut’un canlı bomba ihtimali üzerine öldürüldüğünü” açıklamıştı. Ancak, gazeteci Abdurrahman Gök tarafından çekilen fotoğraflar, Diyarbakır Valiliği’ni yalanladı. Kurkut’un öldürülmesine ilişkin görevli polis memuru Y.Ş.’nin “olası kastla öldürme” den müebbet hapis istemiyle yargılandığı dava, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Görevini sürdüren sanık polis tutuksuz yargılanıyor.
Şahin Öner
2013 yılında “zırhlı aracın ezdiği” Şahin Öner için dönemin Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, “bir kişinin elindeki patlayıcıyı atmak isterken yaşamını yitirdiği” açıklaması, hastane otopsi raporu ve Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) raporları tarafından çürütüldü. Raporlarda, Öner’in araçla ezildiği kanıtlanırken, olaydan sonra araç sürücüsü polis hakkında, “olası kastla öldürme” suçundan Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması süren polis hala tutuksuz.
Recep Hantaş
En son olay ise, 14 Nisan 2019’da Recep Hantaş, bir arkadaşıyla parkta otururken polislerce öldürüldü. Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Hantaş’ın “hırsızlık”tan dosyası bulunduğunu açıkladı. Güzeloğlu, Hantaş ve R.Y.’nin “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle vurulduğunu ileri sürdü. Ancak kamera görüntüleri, ateş açıldıktan sonra Hantaş’ın panikle kaçtığını ortaya çıkardı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hantaş’ın öldürülmesi olayında yürüttüğü soruşturmada şüpheli polis memuru K.B. tutuklandı.
DİYARBAKIR