Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 143. gününde devam ediyor. Bazı cezaevlerinde 16 Aralık’ta açlık grevine başlayan tutuklular 105 gündür eylemde. 1 Mart itibariyle tüm cezaevlerine yayılan açlık grevlerinde yaklaşık 7 bin tutuklu eylemi sürdürüyor. Çocukları cezaevlerinde açlık grevinde bulunan aileler Mezopotamya Ajansı’na konuştu. Açlık grevinde olan Cihan Tamur, Gökhan Duman, Velat Duman, İbrahim Yönden, Kadir Akdoğan, Reşat Özdil, Ali Kaya, Hüsnü Turgut, İsmail Koç ve İslam Akdoğan’ın Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan anneleri, topluma dayanışma çağrısı yaptı. Rize, Ankara, Erzurum, Tekirdağ ve Van cezaevlerindeki yakınlarının haklı talepler doğrultusunda eylemi sürdürdüğünü vurgulayan aileler, gerektiği kadar toplumsal refleksin gösterilmemesinden yakındı.
Sağlık sorunları derinleşiyor
Van Cezaevi’nde 105 gündür açlık grevinde olan Cihan Tamur’un annesi Hanife Tamur, çocuğunun sağlık durumuna dikkat çekti. Vücudunda yaralar oluşan, kulak ve burun kanamaları yaşayan Tamur’un, böbreklerinden rahatsız olduğunu söyleyen anne Tamur, günlerdir çocuğunun idrarından kan geldiğini ve diş etlerinin çekildiğini söyledi. Çocuğunun Barış Kahraman, Şahin Öncü, Bahtiyar Kemal Hasan ve Aziz Sökemen’in eylemi başlatan ilk grupta bulunduğunu dile getiren Tamur, görüşe gittiklerinde morallerinin yüksek ancak sağlık durumlarınınsa kötü olduğunu paylaştı.
Sessizliğe tepki
Rize Kalkandere Cezaevi’nde 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan Gökhan Duman’ın annesi Süheyla Duman, çocuğunun adaletsizliğe itiraz üzerine eyleme başladığını söyledi. Çocuğunun kararına saygı duyduklarını belirten Duman, kamuoyunun duyarsızlığına tepki gösterdi. Yine Kalkandere Cezaevi’nde 63 gündür açlık grevinde olan İbrahim Yönden’in annesi Fehima Yönden, çocuklarının direnişini sahiplenmesi çağrısı yaptı. Anne Yönden, “Yeter artık ses verilsin tecrit kaldırılsın. Devlet bu direnişleri ne zamana kadar görmezden gelebilir? Bütün dünya duydu bir onlar duymadı, görmedi” diye konuştu.
Direnişi büyütelim
Kalkandere Cezaevi’ndeki İsmail Koç’un annesi Emine Koç, direnişin sadece cezaevlerinde değil her alanda olması gerektiğini dile getirdi. Anne Koç, açlık grevine girmek için hazır olduğunu sözlerine ekledi. Kalkandere Cezaevi’nde açlık grevinde olan Ali Kaya’nın eşi Fehide Kaya ise eşinin taleplerin bir an önce kabul edilmesini istedi. Kalkandere Cezaevi’nde 63 gündür açlık grevinde olan İbrahim Yönden’in ablası Meliha Yönden, “İnsanlar ölmesin artık, bu kan dursun, ağıtlarımız dursun. Direnişi büyütelim ki canlar yitirilmesin” dedi.
‘Baskı yapılmalı’
Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde 60 gündür açlık grevinde olan Velat Duman’ın annesi Meryem Duman, taleplerin karşılanması için de hükümete ciddi bir baskı yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Herkes elini vicdanına koyarak sesini yükseltmeli ki cezaevlerinde ölümler çıkmasın” diye seslendi. Erzurum Oltu Cezaevi’nde açlık grevinde bulunan Kadir Akdoğan’ın annesi Meryem Akdoğan, cezaevlerinde yaşanan ölümleri hatırlatarak, toplumsal sessizlikten yakındı.
Eylem amacına ulaşacaktır
Van F Tipi Cezaevi’nde 65 gündür açlık grevinde olan Hüsnü Turgut’ün annesi Şahistan Turgut da annelerin yanan yüreğine dikkat çekti. Anne Turgut, “Başarı Kürtlerindir. Açlık grevleri amacına ulaşacaktır. 4 duvar arasında bedenini açlığa yatıranların sesi biz dışarıdakiler olmalıyız” dedi. Van Cezaevi’nde açlık grevinde olan İslam Akdoğan’ın annesi Meryem Akdoğan ise direnişi selamlayarak, “Anneler dışarıda bu mücadelenin öncüsü olsun. Herkes ayağa kalksın, artık yeter” diye konuştu.
Halka çağrıları var
26 yıldır cezaevinde bulunan ve 66 gündür açlık grevinde olan Reşat Özdil’in kardeşinin eşi Saime Özdil, direnişin başarıya ulaşabilmesi için toplumsal desteğin önemine vurgu yaptı. Özdil, eylemdeki Reşat Özdil’in “Moralleri yüksekti. Bu halka çağrısı vardı. Dünyadaki bütün Kürtleri açlık grevi direnişinin etrafından toplanmaya çağırıyordu. Mücadelenin sadece içerde değil dışarıda da olması gerektiğini belirtti” mesajını iletti.
Salhan: Geri adım atmayacağız
Samsun Bafra T Tipi Cezaevi’nde 8 Ocak’tan bu yana açlık grevinde olan Sinan Salhan gönderdiği mektupla süren eyleme dair bilgi verdi. Bazı arkadaşlarının ciddi kilo kaybettiğini paylaşan Salhan, “Haksız ve hukuksuz bir şekilde uygulanan bu tecrit kırılmayana kadar direniş eylemimizden bir adım geri adım atmayacağız” dedi. Mektubunda tarihsel süreçlere tarihsel perspektif, eylem ve kararlılıkla girenlerin, tarihsel sonuçlar elde ettiğini dile getiren Salhan, “Tecridin kırılması için zindanlarda Leyla Güven arkadaşın öncülüğünde başlayan direniş eylemi tüm heybetiyle sürmektedir. Bizler bu eylemde yer alan tüm arkadaşlar gibi büyük bir coşku, moral ve kararlılıkla eylemimizi sürdürüyoruz. Haksız ve hukuksuz bir şekilde uygulanan bu tecrit kırılmayana kadar direniş eylemimizden bir adım geri atmayacağımızın kararlılığını bir kez daha sizler aracılığıyla tüm duyarlı kesimlere ve kamuoyuyla paylaşıyoruz” diye kaydetti.
Tutuklulardan destek çağrısı
Tecride karşı 95 gündür açlık grevinde olan Hamza Doğrul, direnişten başka bir yollarının olmadığını vurgulayarak, “Eylemimiz, Kürt halkı için bir çağrıdır. Bizim için değil kendiniz için direnin” dedi. Eyleme katılan ilk grupta yer alan Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde tutuklu olan Doğrul, ailesiyle yaptığı görüşmesinde bedeli ne olursa olsun eylemlerini sürdüreceklerini belirtti. “Eylemimiz, çağrıdır” diyen Doğrul, “Bu eylem sizin, bu direnişçiler çocuklarınızdır. Direndik, direniyoruz ve daha güçlü direneceğiz. Halkımızdan, devrimci ve demokratlardan beklentimiz, bize destek olmak için değil, kendileri için direnmeleridir” diye kaydetti.
‘Mutlaka kazanacağız’
Tecridi protesto etmek için açlık grevinde olan tutsaklar aileleri aracılığıyla gönderdikleri mesajda, “Elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapmaya hazırız. Mutlaka kazanacağız” dedi. Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde tecride karşı yaşamını sonlandıran Zülküf Gezen’le aynı cezaevinde bulunan ve 28 yıldır tutsak olan Hüseyin Bilge 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde. Ailesi aracılığıyla gönderdiği mesajda Bilge, “Biz bu davanın arkasındayız. Zülküf yoldaşın devir aldığı meşale direnişimizi daha da güçlü kılmıştır. Üzerime düşen neyse onu yapmaya hazırız. Sonuna kadar da devam edeceğiz. Ne olursa olsun biz kazanacağız” ifadelerini kullandı. Mardin Cezaevi’nde bulunan Vedat Duyuş gönderdiği mektupta, morallerinin iyi olduğunu ve sonuç alıncaya kadar eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Buca Kırıklar Cezaevi’nde 90 gündür açlık grevinde olan Sami Öztürk, Abdullah Oral ve Bahoz Özer ise aileleri aracılığıyla gönderdikleri mesajda, sonunun ne olursa olsun direnişlerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Sevê Demir’in annesi: Evimizde oturmayalım
Leyla Güven’e destek ve dayanışma ziyaretleri sürerken, bir ziyaret de Şırnak’ın Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında polisler tarafından öldürülen 3 Kürt kadın siyasetçiden DBP Parti Meclisi (PM) Üyesi Sêvê Demir’in ailesinden geldi.
Demir’in annesi Sakine Demir ve babası Abdulaziz Demir, Güven’i evinde ziyaret etti. Güven’in ardından Demir ailesi, 3 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan HDP milletvekilleri Dersim Dağ, Tayip Temel ve Murat Sarısaç’ı da dayanışma ziyaretinde bulundu. Anne Sakine Demir, açlık grevi eylemlerinin taleplerinin kendi talepleri olduğunu belirtti. Ziyaretin ardından MA’dan Özgür Paksoy’a konuşan Demir’in annesi Sakine Demir, duyarlılık çağrısında bulundu. Sevê Demir’in mücadele arkadaşlarının açlık grevi eyleminde olduğuna dikkat çeken Demir, Kürt halkının kimliği ve özgürlüğü için bedenini ölüme yatırdığını söyledi. Açlık grevi eylemlerinin kadın öncülüğünde başladığını dile getiren Demir, “Kürt kadını direniştir, mücadeledir. Kürtler katliamlara karşı, baskıya karşı bugün binlerce kişi bedenini ölüme yatırdı. Leyla Güven 143 gündür eriyor. Nerede adalet?” diye sordu. Sanatçı ve aydınların suskunluğuna tepki gösteren anne Demir, “Bu sessizlik ölümdür. Ölüm uykusundan kalkın. Vicdan kabul etmiyor. Cezaevlerinden tabutlar çıkıyor. Çocuklarımız açken evimizde oturmayalım” çağrısında bulundu.
Bakanlık önündeki eylem sürecek
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde açlık grevine giren tutukluların yakınları, Adalet Bakanlığı yetkilileriyle görüşmek için 3 gün boyunca girişimde bulundu, bakanlık binası önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Ancak tutuklu yakınlarının tüm girişimleri çeşitli gerekçelerle Bakanlık tarafından reddedildi. İstanbul’dan Ankara’ya gelen 8 tutuklu yakını tüm girişimlere rağmen Adalet Bakanlığı’ndan randevu alamadı. Aileler, seçim nedeniyle eylemlerine ara verdiklerini belirtirken, görüşme sağlanana kadar Bakanlığın önünde olacaklarını vurguladı.Bakanlık önünde oturan Barış Anneleri’nden Güler Buğday ve Aklime Keskin iktidara ve kamuoyuna seslendi.
Saniyeler bile önemli
Barış Annesi Güler, “Cezaevinde yaklaşık 7 bin tutsak bedenini ölüme yatırmış durumda. Bu ayıp Türkiye’nindir. Bizim yüreğimiz yanıyor” dedi. Barış Annesi Aklime Keskin de, artık saat değil dakikaların bile önemi olduğunu vurguladı. Herkesin sesini çıkarmasını isteyen anne Keskin, “Biz artık saniyelerin bile önemli odluğunu söylüyoruz. Tecridin kaldırılması için hep birlikte aynı mücadeleyi verelim” diye seslendi.
HABER MERKEZİ