Bu hafta posta kutuma sadece üç mektup geldi. İletişim cezalarına bir de postaya gelen fahiş zamlardan sonra bu hafta bana ulaşan mektuplar iyice azalmış bulunuyor. Sahi üç mektup geldi, dedim ama belki de iki mektup geldi, desem daha doğru; çünkü Burhaniye T Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan M. Salih Erol’un mektubu, benim kendisine gönderdiğim mektubun iadesiydi. Zarfın üzerinde tahliye olduğunun notu vardı. Nitekim kendisi -aynı gün- bana telefonla ulaştı ve kendisinin tahliye olduğunu ama aklının içeride halen kalmakta olan arkadaşlarında kaldığını belirtti.
Bolu F Tipi Cezaevi
Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Salih Adam, 16 Temmuz 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Uzun yıllardır sizin gazetenizi takip edip okuyamıyoruz. Bulunduğum cezaevi idaresi izin vermiyor.
Bu mektubumun sebebine gelince, belki biliyorsunuz son yıllarda birçok cezaevinde ve benim de hükümlü bulunduğum Bolu F Tipi Cezaevi tahliyesi gelenleri serbest bırakmıyor. Birçok tutsağın suni gerekçelerle infazı yakılmaktadır.
Benim normalde 2023 yılı Ağustos ayında tahliye olmam gerekiyordu. Kesintisiz 30 yıl hapis yattım. Şu an 31 yılı doldurmak üzereyim. Süreç içinde bana verilen hücre cezalarından dolayı 6 yıllık infazımı yakmışlar. İnfazdan neredeyse bir yılı bitirdim.
Dediğim gibi hücre cezaları tümüyle keyfidir. Hiçbir hukuki gerekçesi ve haklılığı yoktur. Üst üste üç hücre cezası alanın infazı yakılıyor. Bu haksız ve hukuksuzluğun giderilmesi için tüm ilgili mahkemelere başvuruda bulunduk; ancak kâr etmiyor, etmedi.
Benim gibi üç hücre cezası alıp infazı yakılanların sayısı 20’ye yakındır. Bunlar Bolu F Tipi Cezaevi’nde kalmaktadır. Yine aynı cezaevinde tahliyesi üç ay olmak üzere uzatılanların sayısı da bir o kadardır. Yani normal gününde tahliye edilmiyorlar. ‘İyi hal’ görmemiş denilerek tahliyeler bir yıla kadar uzatılıyor. Saçma sapan gerekçelerle bizleri adeta rehin olarak ellerinde tutuyorlar.
Evet, biz siyasi tutsakların tüm hak ve hukuku ortadan kaldırılmış durumdadır. Cezaevi idaresi keyfi dayatmalarla bizleri rehin tutuyor. Toplamda 40-45 tutsak cezasını bitirdiği için çoktan tahliye edilmesi gerekiyordu; bu mektubu size yazdığım tarih itibariyle bu arkadaşlardan tek biri bile tahliye edilmedi maalesef.
Sizin bu konularda çok duyarlı olduğunuzu biliyoruz. Bizim bu rehin tutulma hallerimizi gerekli yerlere taşıyacağınıza, gündeme getireceğinize inanıyoruz. Çözüm için tüm duyarlı kesimlerin de bu konularla ilgilenmesini istiyoruz.”
Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Güven Usta, geçen hafta bize ulaşan mektubunda şöyle diyor: “Hapishanelerde geçmişten bugüne devrimci tutsaklara yönelik saldırılar hiç eksik olmadı. Nice direnişler yaşandı, büyük bedeller ödendi. Kazanılan haklar oldu. Bugün bu tarihsel süreç boyu kazandığımız haklarımızın tamamı saldırı altında. Esas amaç ise devrimci tutsakların düşüncelerini değiştirmek. Bizi düzen için tehlike olmaktan çıkarmak istiyorlar. Son yıllarda sıkça gündeme gelen Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Hapishaneler siyasi iktidarın bu amacına ulaşmak için attığı önemli bir adım.
Bu hapishanelerin fiziki yapısı ve içeride sürdürülen uygulamalar tecridi ağırlaştırıyor. Tutsaklar havalandırması bile olmayan tek kişilik hücrelerde kimseyi görmeden, duymadan ve kimseyle konuşmadan yaşamaya mahkûm ediliyor. Arkadaşlarımız bu hapishanelerin kapatılması ve buralardan kendi istedikleri hapishanelere sevk olma talepleri ile ölüm orucu ve süresiz açlık grevi yapıyor.
Nurettin Kaya, ölüm orucunun 270’li günlerini geride bıraktı. Çeşitli sağlık sorunları oluşsa da, kararlı bir şekilde eylemini sürdürüyor. Durumu günden güne ağırlaşıyor. Talepleri hızla kabul edilmelidir. Cem Dursun, Oktay Kelebek, Vedat Doğan, Rezzan Şengül, Halil Yakut, Cemil Kurt ve Alişan Gül de süresiz açlık grevlerini sürdürüyor. Arkadaşlarımızın başına gelecek her türlü olumsuzluğun sorumlusunun Adalet Bakanlığı olacağını bir kez daha belirtmek istiyoruz.
Ülkemizin gerçek gündemi adalet mücadelesi verenlerdir. Milliyetçilikle halkı uyutmaya ve birbirine düşman etmeye çalışan iktidarın bu politikasını ancak mücadele ederek engelleriz. Hapishanelerde başlayan saldırılar er veya geç tüm halkı hedef alıyor. Bu nedenle ölüm orucu ve süresiz açlık grevi yapan arkadaşlarımızın talebi tüm halkı ilgilendiriyor. Arkadaşlarımız kararlı ve daha çok desteğe ihtiyaçları var. Sizin bu konudaki duyarlılığınızı biliyoruz. İlginiz için tekrar teşekkürlerimizi iletiyoruz.”
TAHLİYE: PİRHA muhabiri ve CAN TV programcısı Diren Keser 1 Ağustos 2024 günü tahliye oldu. Keser’i hapishane çıkışında ailesi, PİRHA muhabirleri ve dostları karşıladı. Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucunda gazeteci Keser, 27 Şubat 2024’te tutuklanmıştı. Bu ay, cezaevlerinde tutulmakta olan gazeteci arkadaşlarımızdan birinin daha tahliye olması bekleniyor. Söz konusu arkadaşımız da tahliye edilirse, mahpus gazeteci arkadaşlarımızla ilgili listeden iki kişi eksilecek. Arada böylesi müjdeli haberler de verebiliyor olmak, ne güzel bir şey!
MEKTUBU GELENLER:
Salih Adam – Bolu F Tipi Cezaevi
- Salih Erol – Burhaniye T Tipi Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi