Hüseyin Aykol/İÇERİDEN
Tahliye zamanı yaklaşmış olan kadim mahpuslardan Dr. Ayhan Kavak, 18 Nisan 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Mahkemelere başvurduk ama dergiler için bir sonuç alamadık, Anayasa Mahkemesi’ne de başvuru koşulum da olmadı. Sadece CİSST’e yazdım. Dergileri vermeyen bizim gazeteyi hiç vermez. Dediğin gibi vermeleri gerekse de bana mısın demeden hukuku ayaklar altına alır oldular. AYM’nin kararı emsal olması gerekirken, başvurularımız adliye koridorlarında gün yüzünden mahrum bırakılmaya yatırılıyor. Hasılı içeriden başvurulardan hiçbir sonuç alamıyoruz. Dışarıdan da bir muhatap bulamıyoruz. Yedi düvele avukat gelsin diye haber yollamaya rağmen tık yok.
Oysa Amed yanı başımızda. Bandırma’dayken bile daha fazla avukat geliyordu. Haliyle hukuki sorunlarımızı hal yoluna koyabiliyorduk. Hali pür mealimiz böyle işte. Bizim burada kimi arkadaşların tahliyesi gelmesine rağmen çıkmalarını üç ay uzatmışlardı. İnfaz Hakimliği’ne yaptıkları itirazlar neticesinde 1-2 ay içinde çıktılar. Henüz o arkadaşların gerekçeli kararı gelmiş değil. Bundan sonra herkesi zamanında bırakırlar diye düşünüyorum ama yine de belli olmaz. Bu ay sonuna doğru bir arkadaşın daha cezası bitecek. O vakit anlaşılır. Buradaki arkadaşların da selamı var.”
* * *
Menemen T Tipi Cezaevi’nde bulunan Talip Yakışır, 20 Nisan tarihli mektubunda şöyle diyor: “Buradaki sayımız halen altıdır. Ne gelen var, ne giden. Bakanlık Nisan ayı için nakil talebine açık olduğunu duyurunca adet yerini bulsun diye birer dilekçe verdik. S Tipi diye adlandırılan, toplumsal kapatılmanın süpernovası yeni tip zindanları her yerde hızla açmaktalar. Buca ve Bodrum’da da açıldıkları söyleniyor. Bu süpernovalar boş dururken hususi taliplere ne hacet?
Başımız elektrik faturaları ile ciddi olarak dertte. Tüm kapalı cezaevlerinin faturalarını eklentileri olan açık cezaevlerinin ‘ticari işletme’ abonelerine bağlamışlar. Açık cezaevleri resmiyette iş yurdu olarak geçiyor. Bu yönlü enerji abone düzenine yıllar önce geçmişler. Ancak biz yeni öğrendik. Son zamma göre bu kapsamdaki faturalara belirtilen kota aşılsın veya aşılmasın fark etmeksizin yapılan zam oranı yüzde 228’dir. İş yurtları Müdürlüğü’nün talebimize verdiği resmi yanıtta bu durum sabit ve nettir. Bu talan ve yağmaya karşı kamuoyu oluşturmak istiyoruz.”
* * *
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Yusuf Kenan Dinçer’in 17 Nisan 2022 günü kaleme alıp, 19 Nisan günü postaya verilmek üzere idareye verdiği 10 sayfalık mektubu, 20 Nisan günü gönderilmiş. Ben de mektubu 26 Nisan günü aldım. Yusuf Kenan Dinçer, mektubunda Ölüm Orucu eyleminde 120. günleri geride bırakan Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın niçin eylemde bulunduklarını anlatmış ve onlar için bir şiir yazmış. Mektubun ilk bölümünde ise bulundukları cezaevinde uğradıkları hak ihlallerini 2022 Mart ayı hak gaspları raporunda kaleme almış. Raporun ara başlıkları şöyle: 1. Altı arkadaşımız 64 aydır tek kişilik hücrelerde tutuluyor 2. Kitap-yayın hakkımız gasp ediliyor 3. Sohbet hakkı uygulanmıyor 4. Haber kanalları yayına verilmiyor 5. Disiplin cezaları 6. Diğer hak gaspları…”
* * *
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Sinan Durmaz, gazetemize gönderdiği mektubunda şöyle diyor: “Aynı dosyadan mahpus olan biz Kürt ve siyasi mahpusların odaları birbirine uzak bloklarda bulunuyor. Bu uygulamanın temel amacının birimize yönelik işkencenin duyulmasından korkulması olmalı. Burada hem tek kalan arkadaşlar var; hem de tüm odalar birbirine uzak. Dahası farklı blok ve odalarda bulunan arkadaşlarımızla aynı gün hastaneye gitmemiz önleniyor. Mutlaka ayrı günlerde hastaneye gidebiliyoruz.
AYM, Yargıtay, ağır ceza mahkemelerinin ve hatta infaz hakimlerinin lehimize verdiği hiçbir karar uygulanmıyor. Cezalarının bitimine az bir süre kalan arkadaşlarımıza ‘bağımsız koğuşlara git, pişmanlık yasasından yararlan, pişman olduğunu söyle; seni tahliye edelim’ dayatmasında bulunuyorlar. Bunu kabul etmeyen arkadaşlarımız tahliye edilmiyorlar. Bu yüzden, burada cezaevi müdürünün bu dayatmalarına karşı eylemler yapılıyor. Nitekim biz şu anda öyle bir eylem içindeyiz.”
* * *
Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Ozan Alpkaya, İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde yaşadıkları koşulların iyileştirilmesi için açlık grevi yapan ve sonunda talepleri kabul edilen mahpuslardan biriydi. Eylemin sona ermesi ardından her biri değişik cezaevlerine sürgün edildiler. Ozan Alpkaya Sincan’dan gönderdiği 18 Nisan 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Ben de 12 Mart günü buraya getirildim. Malum bu süreçte hapishanelerde yine sürgünler var. İzmir’de tedaviye başlayamamıştım. Bildiğiniz üzere grevden yeni çıkmıştım. Burada tedavi oluruz artık. Elbette fırsat olursa! Bundan 6 yıl önce de, yine 12 Mart’ta gece yarısı Sincan 2 nolu F Tipi Cezaevi’nden İzmir’e götürülmüştüm. Bu defa, İzmir’den buraya getirildim. 9 yıl F tipi cezaevlerinde kaldıktan sonra, şimdi de yüksek güvenlikli cezaevinde kalacağım.
Burada tek kişi kalıyorum ve havalandırma süresi sadece 1 saat. Darbe davalarından yargılananlarla aynı koridora konulduk. Diğer hapishanelerden getirilen arkadaşlar farklı koridorlarda kalıyorlar. Benim haricimde buraya getirilenler genellikle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış kişiler. Ben ise 27 yıl hapis cezası aldım ve 14 yılı geride bırakmış bulunuyorum. Kalan cezamı da böyle tek başıma hücrede tamamlayacağım galiba. Havalandırmaya da tek kişi götürülüp, geri getiriliyorum. Bu arada, pandemi sürecinde yazdığım roman ve öykü çalışmaları basım aşamasına gelmiş. Olur da okuma imkanınız olursa, fikrinizi almak güzel olur.”
* * *
Bu hafta bize ulaşan mektuplarda 1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü ve Ramazan Bayramı’mız kutlanıyor. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.
MEKTUBU GELENLER:
———————————
Hakan Gökcan – Afyon E Tipi Cezaevi
Sinan Durmaz – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Talip Yakışır – Menemen T Tipi Cezaevi
Ozan Alpkaya – Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Ayhan Kavak – Siverek 1 nolu T Tipi Cezaevi
Diyaveddin Turhan – Şakran 1 nolu T Tipi Cezaevi
Y. Kenan Dinçer – Van Yüksek Güvenlikli CİK