Türkiye’nin birçok cezaevinde hak ihlali yaşanırken, avukatlar aracılığıyla gönderilen mesajlarda, keyfi baskınlarla özel eşyalarına el konulan ve tek kişilik hücrelere atılan tutuklular, demokratik kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundular
Tutuklulara dönük hak ihlalleri Bursa, Silivri ve Bakırköy cezaevlerinde devam ediyor. Aile görüşmeleri ya da avukatlar yoluyla aktarılan hak ihlalleri arasında ayakta sayım, çıplak arama, basına dönük yasaklamalar ve birincil derecedeki ihtiyaçlara erişimde zorluk gibi birçok usulsüzlük bulunuyor.
Silivri Cezaevi’nde birçok hak ihlali yaşandığını söyleyen Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) yöneticisi Vedat Ece, ailelerin tutuklulara gönderdiği kargoların ya hiç verilmediği yada üç ay bekledikten sonra verildiğini bildirdi. Ece, “Aileler kargoyla kitap, dergi, elbise vs. gönderiyor ama verilmiyor. Cezaevinde elden verildiğinde ise bu sefer ‘Kargoyla gönderin’ diyorlar. Çok kötü bir yıldırma politikası uygulanıyor. Geçen gün tutuklularla görüştükten sonra cezaevi idaresiyle görüştük. Kitap vermeme gibi bir kararlarının olup olmadığını söyledik. Bize böyle bir kararın olmadığını söylediler. O yüzden mahpuslara söylenen ile aile ve avukatlara söylenen şey aynı değil” dedi.
Ece, ‘Yeni Yaşam gazetesi hala tutuklulara verilmiyor. Özellikle Kürtçe yayınlar tutuklulara hiç verilmiyor. Mesela yeni çıkan Xwebûn Gazetesi’ni aileler veriyor. Cezaevi yönetimi ‘biz okuma komisyonuna vereceğiz ondan sonra veririz’ diyorlar. Fakat üç ay öyle beklemesine rağmen tutuklulara verilmiyor’ diye belirtti.
‘Kürtçe diye bir dil yok!’
Tutukluların cezaevinde kendi yazdıkları yazılardan Serxwebûn adlı Kürtçe bir dergi çıkardıklarını belirten Ece, gardiyanların koğuş aramalarında bu dergiye “örgütsel doküman” gerekçesiyle el koyduğunu da aktardı. Bu nedenle 29 tutukluya soruşturma açıldığını ifade eden Ece, “Buna ilişkin tutuklulardan savunma isteniyor. Tutuklular da savunmalarını Kürtçe yapmak istemişler. Gardiyanlar tutuklulara, ‘Kürtçe diye bir dil yok. Kürtçe savunma yapamazsınız. Burası Türkiye, Türkçe savunma yapacaksanız yapın’ diyerek hakaretler ediyor. Tutuklular da anadillerinde savunma yapılmasına izin verilmeyecekse savunma yapmayacaklarını ifade ediyorlar. Bu hafta yapılan görüşte bu 29 kişiye 12 günlük hücre cezalarının verildiğini öğrendik” diyerek baskın şeklinde aramaların yapıldığını ve tutukluların özel yaşamlarına müdahale edildiğini belirtti.
3 tutukluya hücre cezası
Bursa H Tipi Kapalı Cezaevi’nde, son 2 haftadır özel harekat polisleriyle koğuşlara baskın düzenlendiği belirtilirken, tutuklulara ait eşyalara el konulduğu aktarıldı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Erdoğan Alayumat – Ferhat Çelik’in haberine göre, tutukların cezaevi kantininden aldığı radyolara el konulurken, bazı tutukluların elbise dolabında Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) kapatılmadan önce kendilerine verilen Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerinden kopartılan kupürlere, “örgütsel doküman” gerekçesiyle el konulduğu da aktarılanlar arasında.
‘Darbe dönemi uygulamaları’
İnsan Hakları Derneği (İHD) hasta tutuklular listesindeki İdris Başaran adlı tutuklunun kendisine ait olmayan eşyalardan kaynaklı idare tarafından hücre cezasına çarptırıldığı da öğrenildi. Koğuşta “örgütsel doküman” gerekçesiyle el konulan gazete kupürlerinin kendisine ait olduğunu söyleyen başka bir tutuklunun ifadesini dikkate almayan cezaevi idaresi, Başaran hakkında 20 günlük hücre cezası istemi ile disiplin soruşturması başlattı. Öte yandan cezaevindeki 3 tutukluya daha 20 günlük hücre cezası verildiği öğrenildi.
Tutukluklar, avukatları aracılığıyla gönderdikleri mesajlarda, darbe dönemi uygulamalarının yaşandığını ve baskıların her geçen gün arttığını söylediler. Tutuklular, bu uygulamalara karşı demokratik kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundular.
Bakırköy Cezaevi
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi de hak ihlalleriyle sık sık gündeme gelirken, bir aydan fazla süredir tutukluların hastane sevklerinin yapılmadığı ve revire çıkarılmadığı belirtildi. Rutin kontrolleri yapılması gereken hasta tutukluların dahi keyfi bir şekilde hastane sevklerinin yapılmazken revire çıkmak isteyen tutukların dilekçelerine cevap verilmediği belirtildi.
Ayrıca, Bakırköy Cezaevi’nde Mezopotamya Ajans muhabiri Sadiye Eser’in de vücudundaki alerji kaynaklı yaralara rağmen revir talebine cevap verilmediği ve bazı tutukluların da rahatsızlıklarından kaynaklı kan tükürdüğü, buna rağmen hala revire götürülmedikleri belirtildi.