Maraş Türkoğlu Cezaevinde hak ihlalleri yaşanmaya devam ediyor. Çıplak arama ve ayakta sayım dayatmasını kabul etmeyen tutukluların darp edildiğini aktaran İHD Sözcüsü Av. Öngör, Adalet Bakanlığı’nı göreve çağırdı
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Cezaevi İzleme Komisyonu Sözcüsü Avukat İlhan Öngör, Çukurova Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde tutukluların yaşadığı hak ihlallerini anlattı. Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan 25 tutuklunun 10 Ekim’de Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiğini anımsatan Av. Öngör, sevk edilen tutukluların ailelerinin kendilerine başvurarak, yaşanan kötü muameleyi anlattığını söyledi. İddialar üzerine İHD olarak 16 Ekim’de cezaevine giderek bazı tutuklularla görüştüklerini dile getirdi.
‘Mahpuslar darp edildi’
Tutukluların cezaevi girişinde çıplak arama dayatmasını kabul etmediği için kötü muameleye maruz kaldığını ifade eden Av. Öngör, “Mahpusların iddiasına göre; cezaevi ilk girişinde hepsine çıplak arama dayatması yapılmış. Kabul etmedikleri için de birer birer başka odalara alınarak yere yatırılmış ve yerde darp edilerek elbiseleri çıkarılmaya çalışılmış. Birçok mahpusun elbisesi bu esnada yırtılmış ve çoğu darp edilmiştir.
Askeri nizam dayatılmış
Mahpuslardan İhsan Oral’ın dudakları patlamış ve yüzünde yaralanmalar olmuş. Yerde yumruk ve tekmelere maruz kalmış. Kulağında kanama meydana gelmiş. Cezaevinde 16 Ekim’de kendisi ile yaptığımız görüşmede dudakları, kulaklarında ve kollarında yara izleri halen mevcuttu. İnfaz koruma memurları tarafından hakaret ve sinkaflı sözlere maruz kaldıklarını anlattı. Oral, parmak izi alınırken de darp ediliyor. Ağzı kapatılmış ve nefessiz bırakılmış. Mahpusların koğuşa askeri nizam şeklinde götürüldüklerini ifade etti. Bu durumu kabul etmeyenler yaklaşık 40 kişilik infaz koruma memuru kameraların görüntü almadığı havalandırma boşluğunda darp etmişler. Daha sonra mahpusları süngerli odaya götürüp orada 2 saat beklettikten sonra tekrardan koğuşlara almışlar. Mahpuslar, hayati tehlikelerinin olduğu, cezaevinde hiçbir yetkilinin bu duruma ses çıkarmadığını, cezaevi savcılığının olaya müdahale etmediğini, sürekli kötü muamele ve hakaretlere maruz kaldıklarını anlattı.”
‘Cezasızlık hukuku şiddeti artıyor’
Av. Öngör, Olağanüstü Hal (OHAL) sonrası uygulamalarda “Devlete karşı işlenen suçlar” ve “Terörle mücadele yasasından kaynaklanan suçlar” nedeniyle tutuklular karşı, gardiyan ve dış güvenlikten sorumlu kolluk tarafından provoke, tahrik edici, onur kırıcı söylem ve davranışlarda bulunulduğu sıkça dile getirilen bir husus olduğuna dikkati çekti. Av. Öngör, “Özellikle siyasi, etnik ve dini aidiyetlere karşı ayrıştırıcı söylemlerin sıkça kullanıldığı iddia edilmekte. Kendilerine karşı herhangi cezai ve idari yaptırımın uygulanmayacağına ve cezasızlık hukukundan yararlanacağına inanmış infaz koruma memurlarının varlığı, cezaevinde yaşanan birçok hak ihlalinin temel kaynağını oluşturmaktadır. Özellikle son dönemde Türkoğlu 1 No’lu L Tipi ve Osmaniye 2 No’lu T Tipi cezaevlerinde fiziksel şiddete varan darp kötü muamele başvuruları yapılmaktadır. Açıkça yaşanan bu hak ihlallerine karşın ciddi idari ve cezai yaptırımların derhal uygulanması ve mahpuslara yasalarca tanınan temel hakların eksiksiz olarak uygulanması gerekmektedir” diye konuştu.
‘Soruşturma başlatılsın’
“Gerek Türkiye’nin iç mevzuatı gerekse tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler gereği, en temel insan hakkı olarak işkence ve kötü muamele yasağı ilkesidir” hatırlatmasında bulunan Öngör, “Hiçbir şekilde ve hiçbir şart altında kötü muamele onur kırıcı davranışta bulunulamaz. Ancak; yaptığımız gözlem ve tespitlerde mahpusların yüzlerinde ve vücutlarının değişik bölgelerinde açık yara izleri tarafımızdan tespit edilmiştir. Adalet Bakanlığı, Cezaevi Genel Müdürlüğü ve özellikle Kahramanmaraş Savcılığının derhal idari cezaevi soruşturma başlatması gerekmektedir. Bu konuda gerekli yasal işlemler ve başvurular tarafımızdan ayrıca yapılacaktır” diye belirtti.
MA / Hamdullah Kesen