Bafra ve Kayseri cezaevlerindeki hak ihlallerinin arttığı kaydedildi. Hasta tutuklular, tedavi edilmediklerini aktararak, duyarlılık çağrısı yaptı
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, Covid-19 salgınıyla birliktr arttı. Farklı illerdeki cezaevlerinden benzer hak ihlalleri bilgileri gelmeye devam ediyor. Hak ihlallerinin yaşandığı Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklular tedavi edilmediği iletildi. Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre cezaevinde tutuklu bulunan Ercan Yakut, hasta tutukluların durumlarına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi’ne mektup gönderdi. Hasta tutuklular için duyarlılık çağrısının yapıldığı mektupta, pandemi süreciyle cezaevi şartlarının daha da ağırlaştığını, hasta tutukluların revire çıkarılmadığı belirtildi.
Tedavilerinin yapılması için çağrı yapılan mektupta, hasta tutukluların durumları hakkında şu bilgilere yer verildi:
“Adem Durmuş: Katarak hastalığı nedeniyle bir gözünün tamamen kapandı, bel fıtığı ve varis rahatsızlığı var.
Mazlum Dinç: Bir elinde üç parmağı kopmuş ve elinde şarapnel parçası olduğu için ellerini kullanamıyor.
Şeyhmuz Koç: Bir elinde bir parmak kopmuş. Göğsünde ve kolunda şarapnel parçası ile zihinsel rahatsızlığı var.
Bilal Akbaş: Psikolojik rahatsızlığı var ve raporludur.
Şemsettin Özer: Ülser rahatsızlığı, tansiyon, migren, sinozit ve damarda şişiklik hastalığı var.
Engin Aydınalp: Sinozit, ülser, vertigan ve solunum yetmezliği rahatsızlıkları var. Ayrıca, omirilik kanseri geçirmiş ve dört defa edildiğinden kaynaklı bacakları tutmuyor.
Ömer Çeken: Prostat, karaciğerde damar örülmesinden dolayı kitle oluşmuş ve kronik bronşit, bel ve boyun fıtığı, boğazda iltihaplı triot bezi var ve lenf, varis, kalın bağırsakta polip, ülser ve reflü rahatsızlığı var. “
Ayakta sayım dayatması
Kayseri’den de benzer ihlallerin yaşandığı iletildi. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi avukatlardan oluşan heyet, geçtiğimiz hafta Kayseri T1, T2 ve Kadın Kapalı cezaevlerini ziyaret etti. Hukukçular, ziyaret sırasında tutukluların yaşadığı hak ihlallerini raporlaştırdı. Raporda, Kırşehir Cezaevi’nde süresiz-dönüşümlü açlık grevinde olan tutuklular, Kayseri Cezaevi’ne sevk edilmelerinin ardından açlık grevini sonlandırmıştı. Tutukluların, 15 Eylül’de sevk edildikleri Kayseri Cezaevi’nde karantina koğuşunda tutuldukları ve ayakta sayım dayatmasına maruz kaldıkları belirtildi.
Kayseri T1, T2 ve Kadın Kapalı cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri şöyle:
T1 Nolu Cezaevi
* 15 Eylül’de Kırşehir Cezaevi’nden sevk edilen Feyyaz Gülsoy ve 3 kişi, cezaevi girişinde çıplak aramaya maruz kaldı. Çıplak aramayı kabul etmeyen tutuklara hücre cezası verildi.
* Tutukluların ayakta sayım vermesi dayatılıyor, kabul etmeyen tutuklular gardiyanlar tarafından darp edilerek, ayağa kaldırılıyor.
* Kırşehir’den sevk edilen tutuklular 15 Eylül’den bu yana karantina hücrelerinde tutuluyor.
* Tutuklulara Yeni Yaşam, Birgün, Evrensel gazeteleri verilmiyor.
* Aileleri ile yapılan telefon görüşmelerinde kişilerin isimlerini söyleyerek, konuşmaları dayatılıyor. Kabul edilmediği takdirde aileleri ile iletişimleri engelleniyor.
* Cezaevinde verilen yemekler kötü, bulgur ve makarna dışında yemek verilmediği aktarıldı.
* Karantina hücrelerinin güneş görmediği belirtilirken, spor faaliyetlerine izin verilmiyor.
* Tutuklulara ‘sizi yakmak lazım’, ‘bayrağını seven insanlar olsaydınız aslında 4 kişi olduğunuz için sizi ayağa kaldırmazdık’ gibi sözlerle tehdit ve tahrik ediliyorlar.
T2 Nolu Cezaevi
* Mektuplar gönderilmiyor, istenilen gazeteler tutuklulara verilmiyor.
Kadın Kapalı Cezaevi
* Ortak etkinliklere izin verilmiyor.
* 10 kitap kotası uygulanıyor. Kürtçe kitaplar ise 4-5 ay sonra veriliyor.
* Hasta tutukluların hastaneye götürülmesinde sıkıntılar yaşandığı, kelepçeli muayene dayatıldığı ve sağlık çalışanları tarafından kötü yaklaşımlara maruz kaldıkları belirtildi.
* Meclise, sivil toplum kuruluşlarına, örneğin İnsan Hakları Derneği’ne yazdıkları mektupların içeriğinde cezaevi koşulları ile alakalı şeyler yer aldığı zaman; ‘doğru bulunmayan ibareler içermesi’ sebep gösterilerek el konulduğunu ve mektuplarının gönderilmiyor.
* Kantin fiyatlarının aşırı pahalı olduğunu, ayrıca yalnızca bir priz kullanmalarına rağmen her ay 250 TL kadar elektrik faturası geldiği aktarıldı.”
HABER MERKEZİ