Tutsak Masur Zan’ın cezaevindeki hak ihlallerine dair kaleme aldığı mektubun ‘Ceza İnfaz Kurumu’na karşı olumsuz gündem oluşturma’ gerekçesiyle el konulması Meclis gündemine taşındı
Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ndeki tutsak Mansur Zan’ın hak ihlallerine dair kaleme alarak Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli’ye gönderdiği mektuba el konuldu.
Cezaevi idaresi, mektuba “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle el koydu. Gerekçede, “TBMM’deki milletvekillerini etkileyerek Ceza İnfaz Kurumu’na karşı olumsuz gündem oluşturma” ifadelerine yer verildi.
El koyma gerekçesi ‘sakıncalı’ ifadelere yer verildi
Temelli, tutsak Zan’ın iletişim hakkının engellemesi ve yaşadığı ihlalleri Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sordu. Verilen soru önergesinde “sakınca” gerekçesine işaret edilerek, “Kararda mahpusun yalan yanlış şeyler yazdığını, personeli zan altına bıraktığını, kurumu tehlikeye attığını, milletvekili etkileyerek infaz kurumuna karşı olumsuz gündem oluşturduğu şeklinde bir dizi ‘sakıncalı’ ifadeler tespit edildiğini ve bu nedenle mektubun gönderilmediği belirtilmiştir. Söz konusu tutanakta mahpusun el konulan mektubundaki ‘sakıncalı” ifadeleri şu şekilde belirtilmiştir: ‘Bu zindanın koşullarını anlatacak olursam inanın kâğıt kalem yetmez. En basiti insanlığı diri diri tabutun içine koymuşlar ve bu tabutla birlikte mezarın içine koymuşlar. Odalarımıza mesai saatleri içinde baskın yapıyorlar, korku imparatorluğunu yaymaya çalışıyorlar. Psikolojik işkence 24 saat zaten var. Kurumun müdür ve müdürleri bizleri tehdit ediyorlar. Güneş yüzü göstermemekle korkutmaya çalışıyorlar. Odalarımıza baskın yapıp bizleri arkadaşlarımızla beraber yaka paça çıkartıp kameralar önünde yerde sürüklediler ve getirip başka bir odaya attılar” ifadeleri kullanıldı.
Günün 23 saatini tek başına geçirmeleri aktarıldı
Önergede, Zan’ın mektubunda “Ben az yazıyorum siz çok anlayın” dediği aktarıldı. Yaşanan ihlallerin başında ise, tutsakların tekli odalarda tutulması, günün 23 saatini tek başına geçirmeleri, sohbet, spor ve atölye haklarının ortadan kaldırıldığı geldiği aktarıldı.
Önergede şu sorulara yer verildi:
- Mansur Zan’ın tarafıma göndermek için yazdığı mektubumun cezaevi idaresi tarafından el konulması ifade ve düşünce hakkına müdahale değil midir?
- Kırşehir cezaevinde mahpusların iletişim hakkını engelleyen, ifade ve düşünce özgürlüğünü sınırlandıran keyfi tutum ve uygulamalara ilişkin bir inceleme ve soruşturma başlatacak mısınız?
- Mahpuslar cezaevinde yaşadıkları hak ihlallerini, kötü muameleyi mektup/ fax yoluyla milletvekillerine göndermesi “olumsuz gündem oluşturma” olarak değerlendirilmesinin hukuki bir izahatı var mıdır?
- Mansur Zan’ın, “ben az yazıyorum siz çok anlayın” diyerek el konulması korkusuyla detaylı yazamadığı ihlallerin araştırılması için bir girişimde bulunacak mısınız?
- Mansur Zan ve arkadaşlarından bazıları süreli olarak cezaevinde tutulmalarına rağmen tekli hücrelere konulması ve sadece günde bir saat havalandırmaya çıkarılmasının nedeninedir? Mahpuslar sohbet, spor, atölye hakkından neden yararlandırılmamaktadır?
HABER MERKEZİ