Tutuklu ailelerin ve avukatlarının cezaevinde yaşanan hak ihlallerini kendilerine bildirilmesini isteyen HDP Muş Milletvekili Mensur Işık, “Bizler de soruna çözüm bulmak ve görünür kılmak adına bir şeyler yapabilelim” dedi.
Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte cezaevlerinde artan hak ihlalleri devam ediyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Mensur Işık, cezaevlerindeki doluluk oranını ve tutuklular üzerindeki kötü muamele hak ihlallerini Mezopoptamya Ajansı’ndan Berzan Güneş’e değerlendirdi. 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası Türkiye cezaevlerindeki doluluk oranının kapasitesinin yüzde 40’ın üzerinde olduğunu ifade eden Işık, AKP ve MHP ittifakının, özellikle Kürtler, HDP’liler, muhalif ve demokrat kesimleri hedef aldığını söyledi. Işık, “Geliştirilmeye çalışılan sindirme ve baskı politikalarının sonucu, bugün cezaevleri tarihinin en çok siyasi tutuklusunun olduğu bir dönemi yaşıyor. Muş, Patnos, Van ve Diyarbakır’daki cezaevlerinin durumu buna en iyi örnektir” dedi.
‘Ciddi hak ihlalleri var’
Son 3 yıldır uygulanmaya konulan sindirme politikalarının cezaevlerinde geliştirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Işık, “Tutuklanan arkadaşlarımıza, siyasetçilerimize ve muhalif kesimlere karşı yaklaşımlarda ciddi hak ihlalleri var. Tarihten günümüze kadar gelen bir kavram vardır: ‘Düşman ceza hukuku’. Cezaevlerindeki uygulamalar bizlere düşman ceza hukukunun uygulandığını göstermektedir” şeklinde konuştu.
Hak ihlallerine dair bir rapor hazırlandı
Erzurum, Bayburt cezaevi yöneticileri ve savcıları ile bir görüşme gerçekleştirdiğini, avukatlar aracılığıyla Van ve Patnos cezaevlerine dair bilgiler aldığını dile getiren Işık, edinilen bilgiler sonucunda hak ihlallerine dair bir rapor hazırladıklarını söyledi. Işık, tutuklular açısından yaşanan en önemli hak ihlallerini şöyle sıraladı: “Hak ihlallerinin başında gelen, ayakta sayım denen çağ dışı bir zorlamanın dayatılmasıdır. Açık görüş zamanlarında tutuklu ailelerinin diğer tutuklularla veya diğer tutuklu aileleriyle selamlaşmasına dahi engeller çıkarılmaktadır. Hem tutuklular hem de tutuklu aileleri hakkında disiplin soruşturmaları başlatılmaktadır.”
‘Tutukluların kitaplarına el konuluyor’
Tutukluların kaldığı koğuşlara “arama” adı altında günün belli belirsiz saatlerinde baskınlar yapıldığını ifade eden Işık, şöyle devam etti: “Baskınlar esnasında o odadaki bütün kitaplara asker ve gardiyanlar tarafından el konuluyor. Kısa bir süre önce Bayburt Cezaevi’nde odalar basılıyor ve tutukluların bütün kitaplarına el konuluyor. Tutsaklar birbirleri ve aileleriyle Kürtçe mektuplaşmak istiyorlar. Yazılan Kürtçe mektuplar verilmemekte, gönderilmemektedir” diye konuştu. HDP’li siyasetçiler olarak cezaevlerindeki hak ihlallerinin takipçisi olmaya devam edeceklerini belirten Işık, “Bütün cezaevlerindeki hak ihlallerinden haberdar olmak için tutuklu aileleri ve avukatları derhal bizlere ulaşsınlar. Ayrıntılı bir şekilde olayı bizlere aktarsınlar. Bizler de soruna çözüm bulmak ve görünür kılmak adına bir şeyler yapabilelim” diyerek duyarlılık çağrısında bulundu.