Aydın Cezaevi’nde intihar ettiği ileri sürülen Yılmaz Ekinci’nin, gardiyanların işkencesine maruz kalarak müşahede odasına götürüldüğü ortaya çıktı. Ekinci’nin hayatını kaybettiği odanın görüntüsü ise verilmedi
Bitlis’in Hizan ilçesinden olan ve geçen yıl Temmuz ayında “yaralama” suçundan tutuklanarak Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Yılmaz Ekinci’nin (28), 13 Ocak’ta intihar ettiği ileri sürüldü.
Cezaevi yönetimi, 1 metre 70 santim boyundaki Ekinci’nin, kendisini tutulduğu koğuşun kapısının yerden 1 metre 48 santim yüksekliğindeki demire astığını öne sürdü
Ekinci ailesi cezaevinin iddialarını reddediyor. Aile, Ekinci’nin hayatını kaybettiği odanın görüntülerinin verilmediğini söyleyerek ölümün şüpheli olduğunu belirtiyor.
MA’dan Semra Turan ve Tolga Güney’in haberine göre olay anını öncesine ait kamera görüntüleri ve tanık ifadeleri de intihar iddiasının aksine, Ekinci’nin ölümünü kuşkulu kılıyor. Görüntüler işkence yapıldığını gösteriyor.
Cezaevi tutanağı
Şüpheli ölümünün ardından Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Ekinci’nin koğuşunda 27 tutuklu ile müşahede bulunan 9 tutuklu, bir sağlık memuru ve 2 müşahede gardiyanının ifadeleri alındı.
Raporda, Ekinci’nin götürüldüğü odada kendisini eşofman ipiyle astığı ileri sürüldü.
İfadeler yalanlıyor
Tutukluların ifadelerinde de cezaevi müdürünün Ekinci’nin ablası Filiz Ekinci’ye söylediği “psikolojisi bozuktu” iddiasını da yalanlıyor. İfade veren tutuklular, Ekinci’nin psikolojisinin yerinde olduğunu, düzenli spor yaptığı ve neşeli birisi olduğu kaydedildi.
Şiddet gördüğü ifadelere yansıdı
Ekinci’nin koğuş arkadaşları, Yılmaz Ekinci’nin şiddet gördüğünü anlattı;
“ Yılmaz Ekinci ile aynı koğuşta kalırdım. Bizim koğuşumuzun kalabalık olması nedeni ve koğuşta kalmak istememesi nedeniyle 12.01-2022 tarihi buton yaptı. Bunun üzerine Serkan isimli gardiyan geldi. Yılmaz, Serkan’dan koğuştan gitmesi konusunda yardım istedi. Aralarında geçen konuşmaların ardından görevli memurlar Yılmaz’ı koğuştan çıkardılar. 13.01.2022 tarihinde saat 12.00 sıralarında Yılmaz tekrar koğuşa geldi. Yılmaz’ın vücudunun parmak kısımlarında kırıklar ve şişlik vardı. Yüzünün sağ bölümünde morluklar vardı. Karın ve sırt kısmında da morluklar vardı. ‘Beni gardiyanlar dövdüler’ dedi
Olay saatinde yaşananlar
Yılmaz, kendisini Serkan İ. ve soy ismini bilmediği Ertuğrul isimli gardiyanların kendisini darp ettiğini söyledi.
Olayın yaşandığı tarihte sabah saatlerinde 5-6 gardiyan yukarı çıktığını mazgaldan gördüm. Seslerin arasında vurma sesleri de vardı. Tahminim cop sesleriydi.
Yılmaz 13.01.2022 tarihi öğlen saatlerinde koğuşa geldi. Kafası yarılmış, boyun ense kısmı kızartı, serçe parmağı şişti, göbek ve kollarında kızarıklıklar vardı. Yanıma gelerek ’10 tane gardiyan beni dövdüler. Ne yaptıysa infaz koruma memuru Serkan yaptı. Ben bu koğuşta kalmak istemiyorum’ diyerek tekrar buton yaptı. Tekrar gelip Yılmaz’ı aldılar. 1 saat sonrada ölüm haberini aldık.”
Zor kullanıldığı itirafı
Müşahedede görevli olan gardiyanların ifadesinde ise Ekinci’ye karşı “zor kullanıldığı” itiraf edildi.
Gardiyanın ifadeleri şöyle: “Yılmaz Ekinci dün akşam (12.01.2022) biz görevde değilken, koğuşundan alınıp, müşahede koğuşu 11 nolu odaya konulmuş. Neden konulduğunu bilmiyorum. Saat 11.45 sıralarında müdahale ekibinden 4-5 kişi gelerek ölen şahsı tekrar başka bir koğuşa götürmek üzere koğuşundan çıkardık. 12.00-12.15 sıralarında yani yaklaşık yarım saate varmadan ölen şahsı yine müdahale ekibinden arkadaşlar zor kullanarak tekrar geri getirdiler.”
Aramada ip yoktu
Biz ayakkabı bağcıklarını alıp ve görünür yerdeki kontrollerini yapmıştık. Herhangi bir ip yoktu. Ölen şahıs koğuşa tekrar konulduktan yaklaşık 1 saat sonra yemek dağıtmaya çıktım. Geldiğimde kapının içinde çömelmiş oturur şekilde gördüm. Ancak asılı olduğunu fark etmedim. Kendisine seslendim ancak cevap alamadım. Bunun üzerine sağlıkçılara haber verdim. Sağlıkçılar geldi. Anahtarla kapısını açtılar. Kapıyı açınca boynunda iple kapı içinde asılı olduğunu fark ettik. Daha doğrusu kapıyı açtıklarında ben yoktum. Ekmek dağıtıyordum. Ne şekilde ipten indirdiklerini bilmiyorum.”
Yılmaz Ekinci’nin ablasına gönderilen mektup
Olaydan bir süre sonra Ekinci ile aynı cezaevinde kalan bir tutuklu, bildiklerini dair Ekinci’nin ablası Filiz Ekinci’ye mektup gönderdi. Tutuklunun mektubunda görevli memurların Yılmaz Ekinci’yi darp ederek müşahede odasına getirdiğini söyledi. Uyarılardan sonra Ekinci’yi çatı katına çıkardıklarını söyledi.
Mektubun devamında şiddet uygulayanları tanıdığını ifade eden tanık, ‘Yılmaz nasılsın’ dediğimde, ‘Üzerime çok geliyorlar’ dedi. Bunun akabinde önden ismini bilmediğim bir grup memur ve sonrasında Yılmaz’la beraber 5-6 memur ‘sen dön kendini bozdurdun tekrar bozmamızı istiyorsun’ dedikten sonra Yılmaz Ekinci’ye şiddet uygulamaya başladılar” ifadelerini kullandı.
Boynu kırıldı
Darp sonrası Yılmaz Ekinci’nin boynunun kırıldığını aktaran koğuş arkadaşı. Yaşananları şöyle anlattı:
“Mahkum arkadaş memurla beraber Yılmaz’a seslendi. Ancak hiçbir sonuç alamayınca kurum revirinde görevli olan renkli gözlü teşhis edebileceğim ‘bunun boynu kırılmış’ dedikten sonra görevli gardiyan ‘kalp masajı yapsan olmaz mı’ dedi. Ve görevli revirci Yılmaz Ekinci’nin öldüğünü söyledi”
Elde edilen görüntüler
Olaya dair savcılık tarafından aileye verilen görüntüler ise, ifadelerde yer alan şiddeti doğruluyor. Görüntüler ayrıca, gardiyanların “agresif ve sinirli tavırlar sergilediği” iddiasını yalanlıyor. Görüntülerde gardiyanların agresif ve saldırgan tavırları dikkati çekiyor.
Bazı görüntüler verilmedi
Görüntüde, Ekinci’nin son derece sakin olduğu gözlemlenirken, gardiyanların ise agresif ve saldırgan tavırları dikkati çekiyor. Maltayı gören görüntüde, yaklaşık 3 dakika sonra gardiyanlar Ekinci’ye bir anda müdahale ediyor. Gardiyanlar, kafasını bastırarak Ekinci’yi kameranın görüş açısının dışına çıkarıyor. Bu sırada Ekinci’nin götürüldüğü yöne bakan bir gardiyan, hızla o tarafa koşuyor. Ancak, o tarafı gören kamera görüntüleri aileye verilmediği için, o noktada neler yaşanıp yaşanmadığı bilinmiyor.
Ölüm anı yok
Hayatını kaybettiği odaya konulma anını görüntüleri olan Yılmaz Ekinci’nin müşahede odasının önünde neler olup bittiğine dair görüntüler savcılık tarafından aileye verilmedi. Ailenin talebi üstüne ise savcılık, raporda yer verilen anlara dair görüntülerin olmadığını iddia etti.
Bir sorunu yoktu
Kardeşinin ölümüne dair konuşan abla Filiz Ekinci, her hafta Perşembe günü kardeşiyle telefonla görüştüklerini, olaydan 3 hafta önce de açık görüş gerçekleştirdiklerini aktardı. Abla Ekinci, “Hiçbir sorunu olmadığını, iyi olduğunu bize söyledi” dedi.
Kardeşinin ölümüne dair cezaevinin kendilerini aramadığını ve ölüm haberini avukatları aracılığıyla aldıklarını söyleyen Ekinci, “Cezaevi Müdürü bana ‘Senin haberin var mıydı? Kardeşinin psikolojisi bozuktu. Kendisini iç çamaşırıyla astı’ dedi. İntihar ettiği dedikleri yeri görmek istedim. Ancak buna da izin vermediler” diye belirtti.
Boynunda kesik vardı
Ekinci, görüntüler ve tutuklu ifadelerine işaret ederek, “Elimizdeki görüntüler, kanıt ve ifadeler çok şey anlatıyor. Kardeşim hatalı olsa bile, 20 gardiyan başında duruyor. Görüntülerde kardeşim çok sakin, anlatıyor. Ama gardiyanlar hepsi ona bir anda saldırıyor ve kafasına vurarak götürüyorlar” ifadelerini kullandı.
Olay anına dair görüntülerin de kesik ve eksik olduğunu dile getiren Ekinci, olayda çok ihmal olduğunu da ifade etti.