Bursa H Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan hasta tutuklu İdris Başaran, Cezaevi İkinci Müdürü Mesut Altıntaş’ın kendilerini, “Ben özel olarak buraya gönderildim. Sizi bastırırım. Şiddeti de kullanırım” sözleriyle tehdit ettiğini belirtti.
Bursa H Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 12 tutuklu, 27 Aralık’ta süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladı. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecridin kalkması talebiyle açlık grevine girdiklerini duyuran tutuklular, Cezaevi İkinci Müdürü Mesut Altıntaş’ı, cezaevi birinci müdürüne şikayet etti. Tutuklular, şikayet dilekçelerinde Altıntaş’ın neden olduğu hak ihlallerine yer verdi.
‘Keyfi uygulamalar uygulanıyor’
Kronik bronşit, astım, epilepsi, boyun, bel fıtığı, mide kanaması, ailesel Akdeniz ateşi gibi hastalıkları olan hasta tutuklu İdris Başaran imzasıyla yazılan dilekçede, bugüne kadar bulundukları cezaevinde hiçbir taleplerinin yerine getirilmediği belirtildi. Dilekçede ağır tecrit koşulları altında yaşadıklarını belirten Başaran, “Genelgeye göre hakkımız olan spor ve sohbet gibi etkinliklere yer verilmemiş. Daha ötesi hasta arkadaşlarımız için hastane ve doktorların verdiği raporlar göz önünde bulundurulmadan, keyfi bir yaklaşımla görmezden geliniyor. Doktor tarafından yanımda bulundurmanın zorunluğu olduğu yönünde bir rapor verilmesi halinde sağlığım için gerekli araç ve eşya yanında bulundurabilirsin denilmektedir. Bu raporlar, hasta olan arkadaşlarımızda mevcut olmasına rağmen keyfi bir yaklaşımla görmezden gelinmektedir. Bu yaklaşımlar sonucunda yanımızda bulunan hasta arkadaşlarımızın epilepsi nöbetlerini ve diğer hastalıklarının tetiklemesine neden olmuştur” ifadelerini kullandı.
Gazetemiz engelleniyor
Gazetemiz Yeni Yaşam’ın kendilerine verilmediğini ve kitaplarda kısıtlamalar yapıldığını kaydeden Başaran, “Yasal olan ve günlük çıkan Yeni Yaşam gazetesini sürekli yazmamıza rağmen ne getiriliyor ne de herhangi bir cevap veriliyor. Kitaplarımız geldiğinde toplatma kararı olmamasına rağmen keyfi bir yaklaşımla bize verilmiyor. Yine kitap sayısı 5 adetle sınırlandırılmıştır. Bu da kitabın erişimini kısıtlamaktadır” dedi.
‘Ben özel olarak buraya gönderildim’
Cezaevi ikinci müdürü ile aralarında geçen diyalogları anlatan Başaran, şöyle devam etti: “Cezaevi 2’nci müdürlerinden Mesut Altıntaş, görüşmelerde bağırıp çağırarak bizleri tehdit etmektedir. Sürekli tahrik edici ve hakarete varan davranışlar göstermektedir. Özellikle Kürt siyasetçi tutsak olmamızdan dolayı bize ‘gidin isyan edin, ne yapıyorsanız yapın. Topu topu 30 kişisiniz’ deniliyor. ‘Ben özel olarak buraya gönderildim. Yetkiliyim. Sizi bastırırım. Şiddeti de kullanırım. Yürü git’ benzeri yaklaşımlarla sürekli bizi tahrik etmeye çalışıp burada sorun çıkarma arayışı vardır. Daha öncede ‘ben burada olduğum sürece size hiçbir vermem. Ne yapıyorsanız yapın’ şeklinde yaklaşımlar sergilemektedir. Bir müdür de çok hasımane bir yaklaşımla bize yaklaşmaktadır. Bunun somut örneğine de daha önce bazı arkadaşlarımıza hakaret ve küfür içerikli yaklaşımlar gösterip ‘sizi tecavüzcülerin koğuşuna mı atayım’ şeklindeki yaklaşımı bunun somut göstergesidir. Yine bazı memurların 2’nci müdür ile birlikte hareket ettikleri, bize karşı sergiledikleri hasımane yaklaşımlar da gözükmektedir. Özellikle; ismini belirttiğimiz 2’nci müdürlerden Mesut Altıntaş’ın her görüşmede olay çıkması için dilekçeleri atma ve bizleri ısrarla başka noktalara çekme durumu mevcuttur. Bugüne kadar hep diyalogla konuşarak sorunlarımız çözüme kavuşturma inancımız vardı. Öyle de yaklaşıyorduk. Sorun çıkmasın diye soğukkanlı davranarak diyalogu esas aldık. Ancak görüşmelerde ismini belirtiğimiz 2’nci müdürün yaklaşımları artık onur kırıcı bir noktaya gelmiştir. Daha önce bu ve buna benzer olayları idareye bildirmemize rağmen herhangi bir değişimin olmadığını, tersine durumun devam ettirilmesi durumu yaşanmıştır. Geldiğimiz bu noktada bu yaklaşımı ve buna benzer yaklaşımları kabul etmeyeceğimi belirtiyorum. Bu yaklaşım sorunların büyümesine ve başka noktalara gitmesine neden olacaktır. Hem daha önce hem de şimdi devam ettireceğim açlık grevinin bir nedeni de belirttiğim yaklaşımlardır.”
Kaynak: MA