Ceylan Önkol’un katledilmesinin üzerinden 14 yıl geçti. Ceylan’ın failleri bulunmazken Önkol’un katledilmesinden sonra en az 228 çocuk aynı akıbeti yaşadı
Ceylan Önkol, henüz 12 yaşındayken 28 Eylül 2009 tarihinde Amed’in Licê ilçesinin Kanîsipî (Şenlik) kırsal mahallesine bağlı Xanbaz mezrasında hayvanları otlatırken çevre karakoldan atıldığı belirtilen havan mermisiyle katledildi.
Ölümünün üzerinden 14 yıl geçti, ancak tek bir kişi bile yargılanmadı. Fail ya da failler ortaya çıkartılmadığı gibi, sonraki süreçte birçok çocuk Ceylan’la aynı akıbeti yaşadı.
228 çocuk katledildi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi’nin hazırladığı ve 2011-2021 yıllarını kapsayan rapora göre; Ceylan’dan sonra en az 228 çocuk katledildi. Katledilen çocukların faillerinin büyük bölümü yargılanmazken, yargılananlar ise ya beraat etti ya da ödül gibi cezalar aldı. 14 yaşındaki İzzettin Boz, 7 yaşındaki Umut Furkan Akçil, Doğan Teyboğa, Mazlum Akay, Helin Hasret Şen, Muhammet Aydemir, Orhan Aslan, Taha Kılıç, Umut Kozay, Ali Ölmez, Efe Tektekin ve Mihraç Miroğlu bu çocuklardan birkaçı.
Avukatlardan tepki
MA’dan Eylem Akdağ’a konuşan Önkol ailesinin avukatlarından Abdullah Zeytun, “Yargının cezasızlık tutumu, Kürtlere yönelik devlet yaklaşımının sadece bir boyutu” diyerek “güvenlik” eksenli yürütülen politikaları eleştirdi.
Önkol’un ölümüne dair “daimi arama kararı” verildiğini hatırlatan Zeytun, “Söz konusu kararda, ‘dosyadaki kanıt ve raporların faillerin tespiti için yetersiz olduğu’ gerekçe olarak gösterildi. Ancak olay yeri inceleme 3 gün sonra ve üstelik köy imamı tarafından yapıldı. Ceylan’ın katleden silaha ait materyal parçalarının tümü bağımsız ve uzman kişilerce toplanmadı. Otopsi işlemi başta olmak üzere diğer adli işlemler usulüne uygun şekilde yapılmadı. Bunlar ilk akla gelen hukuksuzluklardı. Soruşturmanın başından itibaren soruşturma işlemlerinin hukuka aykırılık içerdiğini iletmemize rağmen failler tespit edilmedi, yargılanmadı” ifadelerini kullandı.
AİHM taraflı davrandı
Önkol’un katledilmesine dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) iki ayrı başvuruda bulunduklarını aktaran Zeytun, şunları söyledi: “AİHM, 2017 yılında açıkladığı karar ile ihlale hükmetmedi. AİHM kararının içeriğinde soyut belirlemeler vardı; yargı makamlarının taraflı ve eksik işlemleri, kolluk yetkilerinin raporları esas alınarak verilmişti. Böylece Ceylan’ın ölümünde Türkiye’deki yargı makamlarının cezasızlık politikasına bir müşterek de bu karar ile AİHM de eklenmiş oldu” ifadelerini kullandı.
Kürt sorunun çözümsüzlüğü
Zeytun, cezasızlık politikasına işaret ederek, “Kürt meselesinin çözümsüzlüğüne paralel olarak Kürtlere yönelik şiddetin doğrudan sebepleri yargıdan bağımsız değil. Ancak salt bir yargı sistemi sorunu ve meselesi olarak değerlendirmemek gerekir. Bu bakış aynı zamanda sorunun politik yönünü ifade eder. Yargının politik bir biçimde ısrarla sürdüğü cezasızlık uygulamalarını meselenin siyasal yönünden ayrı düşünülemez” dedi.
AMED