Cezaevlerinde yaşananlara dair bilgi veren İHD Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen, depremden birçok cezaevinin hasar gördüğünü belirterek ailelerin endişeli olduğunu ifade etti
Mereş (Maraş) merkezli yaşanan ve Kurdistan, Suriye, Türkiye’de etkili olan depremin ardından yaralar sarılmaya çalışılırken, özellikle bu kentlerde bulunan tutuklulara dair de endişeler arttı. Deprem sonrası birçok cezaevinde isyan çıkması ve 3 tutuklunun askerlerce katledilmesi, işkence görüntüleri kamuoyundaki endişeleri derinleştirdi.
Cezaevlerindeki son duruma dair Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Enes Beyaz’ya konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen, deprem bölgesinde cezaevlerini de hasar gördüğünü belirterek ailelerin endişeli olduğunu ifade etti.
Tutuklulardan haber yok
Deprem sonrası cezaevleriyle iletişimin mümkün olmadığını dile getiren Çevirmen, birçok tutuklunun başka cezaevine sevk edilmesi sonrası iletişim kurulduğunu aktardı. İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutukluların “isyan” çıkardıkları iddiasıyla darp edildiğini anımsatan Çevirmen, bu tutukluların Tokat’a sevk edildiği bilgisini paylaştı. Tutukluların sadece aileleriyle ilgili bilgi almak istediğini belirten Çevirmen, bu nedenle sevk edilen birçok tutukludan da haber alınamadığını kaydetti.
Bazı cezaevlerinde kantin bile yok
Türkoğlu Cezaevi’nden birçok tutuklunun henüz inşaat halinde olan cezaevlerine sevk edildiğini belirten Çevirmen, “Kırşehir ve Kırıkkale S Tipi hapishanelerinde kantin bile yok. Kırşehir’deki mahpuslardan durumları ağır olan hasta mahpuslar var. Örneğin bir mahpus 16 Ocak’ta açık kalp ameliyatı geçirmiş. Şimdi Kırşehir’de olan mahpuslar hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamıyor” diye belirtti.
Deprem iç güvenlik sorunu değil
Sevk edilen ve aralarında ağır hastaların da bulunduğu tutukluların tek kişilik hücrelerde tutulduğunu aktaran Çevirmen, tutukluların ailelerinden uzak kentlere sevk edilmesinin de ikinci bir mağduriyet yarattığını ifade etti. Cezaevi yönetmeliklerinde depremin iç güvenlik sorunu olarak ele alındığına dikkat çeken Çevirmen, “Bu bir iç güvenlik sorunu değildir. Bu yaşam hakkının korunmasıyla ilgili bir durumdur. Acil müdahale edilmesi gerekiyor. Özellikle deprem bölgesinde olan hapishanelerin içinde kalınacak durum söz konusu olmamış, zaten can havliyle insanlar kendilerini dışarıya atmak isterler. Kapılar kilitli, yaşamlarıyla ilgili kaygı duyan insanların bu davranışları anormal değildir” dedi.
Sorumlular açığa çıkartılmalı
Tutukluların katledilmesi ve işkence uygulandığı anlara dair görüntülerin sanal medyada paylaşıldığını belirten Çevirmen, “Tüm sorumluların açığa çıkartılması ve bir cezalandırma politikasının olması gerekiyor. Hapishanedeki insanları hiçbir şartta öldüremezsiniz, işkence edemezsiniz” diye ifade etti.
ANKARA