Ortadoğu üzerine çalışmalar yürüten yazar Hamide Yiğit, Erdoğan ve Putin’in Soçi’de yaptığı ikili görüşmede alınan İdlib’de “silahlardan arındırılmış bölge” oluşturulması kararını değerlendirdi. Yiğit, Putin ile Erdoğan arasında yapılan görüşmenin Tahran Zirvesi’nden hemen sonra olmasının önemini vurguladı. Türkiye’nin Tahran Zirvesi’nde ciddi oranda sıkıştığını hatırlatan Yiğit, Türkiye’nin Tahran’da çıkan askeri operasyon kararını ertelemek için yeniden başka bir yola başvurduğunu söyledi. Yiğit, “Türkiye tam da Putin’in istediği şeyi yaptı. Her iki ülke de bilinçli olarak birbirlerine zaman tanıyan bir süreç başlattılar. Silahlardan arındırılmış 15 kilometrelik bir alana cihatçıların silahlarını terk ederek geri çekilmesi, tam da Putin’in istediği bir şeydi. Türkiye kendince bunu bir kazanç olarak sayabilir ama esas olarak orada bulunan cihatçı potansiyelinin sorumluluğu Türkiye’ye bırakıldı. Bu ciddi bir sorumluluktur” değerlendirmesi yaptı.
‘Türkiye’ye saldırabilirler’
Bu yeni durumun Türkiye’yi krize sürükleyebileceği tespiti yapan Yiğit, “Etrafı çevrelenen cihatçıların Türkiye’ye saldırması mümkün olabilir. Yine hapsedilen cihatçılar, Türkiye’yi İdlib’in iç savaşına sürükleyebilir. Yani, Türkiye Suriye’de yeni bir krizin içerisine giriyor diyebiliriz” dedi. Yiğit, Türkiye’nin söz konusu Selefi grupları ülkesine almadığı sürece içerisine girdiği yeni krizden kurtulmasının pek mümkün olamayacağını da sözlerine ekledi.
‘Esas tehdit cihatçılar’
Erdoğan’ın, Soçi görüşmesi sonrası yaptığı “Suriye sahasındaki teröristlerin varlık gösterdiği alanların İdlib’le sınırlı olmadığına dikkat çektik. Asıl yapı PYD/YPG’dir” şeklindeki sözlerini de değerlendiren Yiğit, şunları söyledi: “Şimdi Türkiye’nin en son anlaşma ile üstlendiği ciddi bir tehlike var. İçerisine girdiği bu tehlikeyi de kamuoyuna ‘Ben bu tehlikeyi tek başıma aldım’ diyemediği için, sürekli olarak tehlikenin Kürtlerden dolayı geldiğini söylüyor. Ama esas tehdit, Türkiye’nin bugüne kadar elinin altında tuttuğu farklı yapılardaki cihatçılardır.”
‘Kimyasal mizanseni var’
Rusya’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, yardım örgütü olduğu ileri sürülen ancak silahlı örgütlerle bağlantısı olduğunu söylediği Beyaz Miğferler grubu ve militanların İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesindeki kimyasal saldırı provokasyonu hazırlıklarına devam ettiğini söyledi. BMGK’da bir oturumda konuşan Nebenzya, Suriye’nin bazı bölgelerinde mizansen saldırı çekimlerinin çoktan çekildiğini, görüntülerde yer almaları için İdlib ve Halep’ten çocukların da aralarında olduğu sivillerin kaçırıldığını belirtti. El Nusra’nın Latana ve Kafr Zayta’da Ceyş-ul İzza örgütüne klor gazı dolu variller verdiğini kaydeden Nebenzya, “Bazı partnerlerimiz Suriye’yi bölgede öngörülemez sonuçlara götürecek daha ciddi ve tehlikeli bir krize ulaşmak için atlama tahtası olarak kullanıyor. Bu çerçevede bölgedeki durum ve terörle mücadelede ortak çalışmaya çağırıyorum” dedi.