Diyarbakır’da 10 günlük bebeği ve 2 yaşındaki kızıyla cezaevine konulan Eylem Oyunlu, çocukları ile bir koğuşta tek başlarına kalıyor. Baba İsmail Özden, ‘Çeteler ve uyuşturucu baronlarını dışarıya atanlar, 10 günlük bebeği ve 2 yaşındaki çocuğu içeriye atıyorlar’ diyerek tepki gösterdi
Diyarbakır’da Lice Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 17 Haziran günü ifade çağrılan Eylem Oyunlu (27) “örgüte yardım etmek” iddiasıyla sevk edildiği Lice Sulh Ceza Hakimliği kararıyla tutuklandı. Oyunlu, tutuklama kararı üzerine henüz kimliği bile olmayan 10 günlük bebeği ve 2 yaşındaki kızıyla Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne konuldu. Oyunlu’nun iki küçük çocuğu ile birlikte cezaevine konulması tepkilere neden oldu.
Oyunlu’nun avukatı Yusuf Çakas, tutuklanma kararına karşı üst mahkemeye itirazda bulundu. Aile ise, yine avukatları aracılığıyla Lice Savcısı ve Sulh Ceza Hakimi hakkında suç duyurusunda bulunma hazırlığında.
‘Vicdan tutulması’
Eşi ve iki çocuğu cezaevine konulan İsmail Özden, Lice’de 14 Nisan’da başlatılan askeri operasyon sırasında gözaltına alınan kayınvalidesi Dilber Oyunlu ile eşinin kardeşleri Tuba ve Harun Oyunlu’nun 20 Nisan’da “örgüt üyesi olmak” ve “örgüte yardım etmek” iddiasıyla tutuklanması ardından eşi ve ile birlikte küçük kızı ve 10 günlük bebeklerinin cezaevine konulmasına “vicdan tutulması” diyerek tepki gösterdi.
17 Haziran günü Lice İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından avukatları aranılarak eşinin ifadeye çağrıldığını belirten Özden, “Bunun üzerine biz de ifade vermek için buraya gittik. Daha sonra savcılığa çıkarıldı. Savcılık tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti. Ardından da tutuklandı. Eşimi 10 günlük çocuğum ve 2 yaşındaki kızım ile birlikte cezaevine gönderdiler” diye konuştu.
Eşinin ifade işlemleri devam ettiği sırada Sulh Ceza Hakiminin işlemlere ara verip, istihbarat ve polis ekipleri ile adliye koridorunda bir görüşme gerçekleştirdiğine şahit olduğunu da paylaşan Özden, eşinin bu görüşme sonrası tutuklandığını söyledi.
Risk altındalar
Özden, annesi ile cezaevine konulan 10 günlük bebeğinin hasta olduğunu da dile getirdi. Özden, “Gözleri açılmıyor, gözlerinden kan akıyordu. Lice Devlet Hastanesi’ne götürdüğüm günün hemen sonrası eşim ile birlikte cezaevine girdi. İlaç yazdılar ona. Cezaevinde yaşamını yittirme tehlikesi var. Hem koronavirüs süreci var ortada. Eşim de daha yeni doğum yaptı. Daha sağlık sorunları devam ederken onu cezaevine gönderdiler. Bunlarda ne din var ne de iman. Eğer onlara bir şey olursa bunun sorumlusu devlettir” dedi.
Tutuklanmaları sonrası cezaevine giderek eşi ve çocukları için elbise bıraktığını paylaşan Özden, şunları söyledi: “Virüs var deyip, bizi görüştürmediler. Ancak 10 günlük çocuğu virüsün tehlikeli olduğu bir yere atabiliyorlar. Eşim suçsuz bir şekilde içerde yatıyor. Çete kuranlar, uyuşturucu baronları, hırsızları dışarıya atanlar daha ismi konulmayan 10 günlük bebeği ve 2 yaşındaki çocuğu içeriye atıyorlar. Sağlık çalışanları beni arayıp, bebeğin aşısını yapıp yapmadığımızı sordu. Ben de onlara eşim ve çocuklarım tutuklandıkları için yapmadım dedim. Buradan tüm milletvekillerine ve kamuoyuna sesleniyorum, bunun üzerinde dursunlar. Psikolojimiz bozuldu, evime giremiyorum.”
Çocuk sürekli ağlıyor
Ailenin avukatı Yusuf Çakas ise, dün Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne giderek müvekkili ile görüşme gerçekleştirdi. Anne ve iki çocuğunun bir odada tek başlarına karantinada tutulduğu bilgisini paylaşan Çakas, sosyal ve psikolojik hiçbir desteğin ise verilmediğini ifade etti. Av. Çakas, “Oyunlu’nun iki yaşındaki çocuğu sürekli ağlıyor, onu zapt edemiyor. Müvekkilim çocuklarının elbiselerini yıkamaya çalıştığında çocuklardan dolayı yıkayamıyor. 10 günlük bebeğin gözünden kan akıyor. Anne astım hastası, iki yaşındaki çocuğu bronşit tedavisi görmüş. Anne çocuklarının cezaevi koşulları ve koronavirüsü salgınından yaşamlarını yitirmelerinden kaygılanıyor” diye belirtti.
Kaynak: MA