Ankara’da bir plazanın 20. katından aşağı şüpheli bir şeklide düşen, üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Şule Çet’in ölümüne ilişkin soruşturmada, beklenen Adli Tıp Kurumu raporu dosyaya girdi. 29 Mayıs 2018’de yaşanan olay sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Çet’in kesin ölüm nedeninin tespiti için dosyayı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na göndermişti. Soruşturmanın seyrini yakından etkileyeceği belirtilen Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu, hazırladığı raporu savcılığa gönderdi. Üç profesör, bir doçent, bir uzmanın imzasının bulunduğu 21 sayfalık raporda, özetle şunlar yer aldı: “Otopsisinde alınan doku örneklerinde kişinin zehirlenerek öldüğünün tıbbi delilleri bulunmadı. Ağır genel beden travması bulguları olması nedeniyle cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı hususunda kesin bir değerlendirme yapılamadığı, olayın adli tahkikat ile aydınlatılması uygundur. Düşme öncesi ve sonrasıyla ilgili hususun tıbben bilinemediği, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı oy birliği ile mütalaa olunur.”
DNA Akant ile uyumlu
Adli Tıp Kurumu’nun raporunda, Adli Tıp Uzmanı Dr. N.A tarafından düzenlenmiş 13 Ağustos 2018 tarihli rapor da yer aldı. Raporda şu tespitlere yer verildi: “Ölenin zorla fiili livataya maruz kaldığının maddi delilleri bulunmadığı, ölende tespit edilen Mirtazapin’in ölümü tetikleyeceği kanaati mevcuttur.” Biyoloji İhtisas Dairesinin 15 Ekim 2018 tarihli raporunun sonuç bölümünde ise şu tespitler yapılmıştı: “Sağ elden alınan 3 ve 4 nolu tırnak örneklerinden elde edilen major YSTR DNA allelerinin şüpheli Berk Akant’ın YSTR DNA profili ile aynı olduğu belirlendi. (YSTR sadece erkek cinsiyetinde bulunur)Tarafımızca incelenen örneklerde Çağatay Aksu’nun DNA profili tespit edilemedi.”
ANKARA