Çernobil’de yaşanan orman yangını sonrası kentin radyasyonu normalin 16 buçuk kat üzerine yükseldi. Yangın nükleer santralleri yeniden gündeme getirdi
Ukrayna’da bulunan ve 1986 yılında nükleer felaketin yaşandığı Çernobil’de başlayan orman yangını nedeniyle bölgede radyasyon seviyesinin 16 buçuk kat arttığı bildirildi 26 Nisan 1986 yılında Ukrayna’daki Çernobil kentinde bulunan nükleer santralde meydana gelen patlamanın tüm dünyada etkileri hala devam ediyor. Normalin üstünde radyoaktif kirlilik nedeniyle girilmeyen bölgede geçtiğimiz gün orman yangını başladı. Ukrayna Acil Durumlar Bakanlığı’na bağlı ekipler yangını söndürmek için çalışma başlattı. Bakanlık açıklamasında yangına AN32P uçağı ve Mİ-8 helikopterinin yanı sıra 80 itfaiye aracı ve 140 personelle yangına müdahale edildiği belirtildi. Yangın nedeniyle bölgede şu ana kadar 20 hektarı aşkın ormanlık alan kül oldu.
Radyasyon seviyesi hızla artıyor
Çernobil kentinde hala nükleer santral faciasının izleri görülürken bölgede radyasyon seviyesi normalin çok üstünde seyrediyor. Çıkan yangın nedeniyle bölgede yapılan son ölçümlerde bu seviyenin daha da aşıldığı duyuruldu. Uzmanlar tarafından yapılan ölçümlerde Çernobil kentinde radyasyonun normalin 16 buçuk kat üzerinde seyrettiği belirtildi. Korona virüsünün yayılmaya devam ettiği Ukrayna’da Kiev yönetimi bir taraftan salgın ile mücadele ederken bir taraftan da yangın nedeniyle zor günler geçirmeye başladı. Yangının hala devam etmesi nedeniyle radyasyon seviyesinin daha da artabileceği, Ukrayna ve komşu ülkelerde yeni bir radyasyon yayılımı riski bulunabileceği konusunda uyarılar yapıldı.
Kanser sakat ve ölü doğumlar
Nükleer endüstri, Çernobil’de, nükleer enerjinin geleceğini etkilememesi için ölü sayısını yangını söndürmeye çalışan itfaiyecilerle sınırlayıp, 30 civarında olarak açıklanmıştı. Uluslararası Nükleer Savaşa Karşı Doktorlar Birliği (IPPNW) on binlerce tasfiyecinin ölmüş olabileceğini açıklamıştı. 2006’da hazırladıkları rapor, 10 bin kişinin tiroit kanseri olduğunu ve 50 bin vakanın daha görüleceğini belirtiyordu. Çernobil, Avrupa’da 10 bin sakat doğuma ve 5 bin ölü doğuma neden oldu. Bazı Sovyet kaynakları da 25 bin tasfiyecinin öldüğünü belirdi. Radyasyona maruz kalmanın sadece ölümle sonuçlanmadığı, bağışık sistemini zayıflattığı, sakat veya hasta bıraktıüı ise bilinmektedir.
Avrupa ve Türkiye’ye yayıldı
Çernobil’den en çok etkilenen ülkeler Belarus, Ukrayna ve Rusya. Kaza sonrası Belarus’un tarım alanlarının yüzde 22’si, orman alanlarının ise yüzde 21’i kullanamaz hale geldi. Rusya’da 17 milyon km2’lik bir alan (Rusya Federasyonu’nun yüzde 1,5’i) radyoaktif kirliliğe maruz kaldı. Çernobil’den gelen Sezyum-137 yüklü radyoaktif bulutlar tüm dünya gibi Türkiye’yi de etkiledi. 2 Mayıs sabahı önce Trakya’dan giriş yaptılar. 3 Mayıs sabahı yoğunluğu daha yüksek radyoaktif bir dalga Sinop üzerinden Doğu Karadeniz’e doğru ilerledi. 5 Mayıs günü ise yeni ama daha yoğun sezyum-137 içeren radyoaktif bulutlar tüm kuzey kıyısını etkisi altına aldı, İç Anadolu ve Ege Bölgesi’ne doğru ilerleyerek tüm Türkiye’yi etkiledi. Yağış olan yerlerde etkisinin arttığı, bu yüzden de Karadeniz’i daha derinden etkilediği, özellikle çaylarda radyasyon ölçümleri yapıldığında ortaya çıktı.
Ölümlerin yüzde 47’si kanser
Bu süreçte dönemin başbakanı Turgut Özal, “Radyoaktif çay daha lezzetlidir” derken dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, “Biraz radyasyon iyidir” gibi riski küçümseyen açıklamalar yaparak, halkın önünde çay içmişti. Çernobil’in Türkiye’yi etkilediği bilinmesine rağmen, araştırma ve tarama yapılmadı. 2006 yılında yayımlanan, “Çernobil Nükleer Kazası Sonrası Türkiye’de Kanser” başlıklı Türk Tabipleri Birliği raporu yayınlanan tek rapordu. Hopa Belediyesi’yle yapılan ortak çalışmanın sonucunda, Hopa’da 2006 yılı öncesi üç yılda meydana gelen ölümlerin yüzde 47’sinin kanser kaynaklı olduğu ortaya çıkarılmıştı.
EKOLOJİ SERVİSİ