Çermik’te Selahaddin ve Suriye Özkahraman’ın katledilmesine ilişkin açılan dava görüldü. Mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi
Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde Selahattin Özkahraman ve gebe olan kızı Suriye Özkahraman’ı katledenlerin ilk duruşması Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada Selahattin ve Suriye’nin yakınları ile avukatları Ali Yavuz Aktan, Mehmet Koyuncu hazır bulunurken, Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın da katılım sağladı. Sanık Remzi, Hayrettin, Şeyhmus ve Ferit Yalçın bulundukları cezaevinden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken avukatları, tanıklar ise mahkemedeki yerini aldı.
Duruşma mahkeme başkanının iddianameyi okuması ile başladı.
Hatırlamıyorum bahanesi
İlk olarak savunma hakkı verilen sanık Remzi Yalçın, karşı tarafın ailesi tarafından tahrik edildiğini, silahını parkesinin altında sakladığını, tek başına Selahaddin’in tarlasına gittiğini ve ikisini katlettiğini belirtti. Sanık Remzi Yalçın, suçlamaları kabul etmediğini ve tahliyesini talep ederken mahkeme başkanı, “Tek gittim diyorsunuz, araç benim diyorsunuz ama 17 boş kovan bulundu. Sizin silahınız ile bir bağlantı kurulamadı. Buna karşı savunmanız nedir?” diye sordu. Sanık mahkeme başkanının sorusu dahil sorulan birçok soruya şeker hastası olduğunu ve hatırlamadığını söyledi.
Bir diğer sanık Hayrettin Yalçın ise olayı başkasından duyduğunu, Remzi ile olaydan önce de sonra görüştüğünü ve olaya ilişkin herhangi bir bilgi ve alakasının olmadığını savunarak savunması için ek süre talebinde bulundu. Bunun üzerine müşteki avukatı sanığa, “Olaydan 45 gün sonra Siverek’te Ramazan adlı şahsın evinde çatıda kaçar vaziyette kolluk tarafından bulundun. Herhangi bir ilgin yoksa neden kaçar vaziyetteydin?” sorusu üzerine sanık, “Mesai yoktu bir şey yoktu Siverek’te teyzemin evine gittim” cevabını verdi. Sanık Ferit Yalçın, olay günü balık avlamaya gittiğini, yoldayken kendisine telefon geldiğini ve telefonla olayı öğrenip geri döndüğünü belirtti. Sanık suçsuz olduğunu, hiçbir suçu kabul etmediğini ve tahliyesini talep etti.
Suçlamalar reddedildi
Sanık Şeyhmus Yalçın ise, “Olayla herhangi bir ilgim yoktur. O saatte hayvanlarla uğraşıyordum. Hayvanlara yem verme saatim her gün bellidir. Evde ben, kız kardeşim annem ve eşim vardı. Yukarı çıktım sesler gelmeye başladı. Sonrasında Ferit amcam aradı ve ‘kalkın bizim eve gelin’ dedi. Gittim amcamın evinde olayı öğrendim. Herhangi bir sorun çıkmasın diye amcam evden çıkmamamı söyledi. Amcam gitti, peşinden gittim ardından kolluk kuvvetleri geldi. Gözaltına alınıp ardından tutuklandım. Suçsuzum, mağdurum, tahliyemi talep ediyorum. Ayrıca babamın böyle bir planının olduğunu bilseydim engel olurdum engel olamasaydım ben gider yapardım” dedi.
Sanıkların savunmaları ve tanıkların dinlenmesinin ardından iddia makamı müşteki beyanlarına bir diyeceklerinin olmadığını, eksik hususların tamamlanmasını ve tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Olayda taramalı tüfek kullanılmış
Müşteki Avukatı Ali Yavuz Aktan, “Olay bir bütünen incelendiğinde HTS kayıtlarına göre saat 12.00 ile 12.10 arası yaşandığı ve 20 dakika öncesinde sanıkların birbiriyle görüştükleri ve sonradan ayrı ayrı numaralar kullanıldığını gördük. Bilirkişi ile bu telefon kayıtlarının raporlanmasını istiyoruz. Ayrıca tarlanın gözetlendiği, aynı anda hareket ettikleri, soğukkanlılıkla bu kararlarından caymadıkları bu fiili tasarlamak sureti ile icra ettikleri barizdir. Sanıkların tümü suça iştirak ettikleri, tümünün aynı anda olay yerinde olması önemli noktadır. Olayda, ‘Hayrettin kovanlarınızı toplayın’ denmesi olayı destekler niteliktedir. Özellikle Ferit Yalçın balığa gittiğini, olayı sonradan öğrendiğini söylese de olaydan önce görüşmeleri olduğu HTS kayıtlarında yer alıyor. Ferit’in bulunduğu aracın delil karartma maksatlı ön koltuğun paspası yıkanmıştır. Olay yerinde 30 boş kalaşnikof kovanı elde edilmiştir. Tanıklar Ferit’in kendi evine doğru kaçarak gittiğini görmüş. Maktullerin elbiselerinin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesini talep ediyoruz. Eksik hususların giderilmesini ve sanıkların olayı iştirak ettikleri ortadadır bundan kaynaklı tutukluluk hallerini talep ediyoruz. Birgül Yalçın ve kayıp olan Emre Yalçın’ın tutuklanmasını talep ediyoruz” şeklinde savunma yaptı.
Tasarlanmış bir cinayet
Avukat Mehmet Koyuncu, cinayetin tasarlandığını, diğer tüm sanıklarla işlendiği, tanık Güzel Özkahraman’ın beyanlarında her şeyi dile getirdiğini ve tüm beyanların neredeyse doğrulandığını belirtti. Koyuncu, kimsenin durduk yere eline dürbünü alıp Selahaddin ve ailesinin tarlasını gözetlemeyeceğini ifade ederek, “Remzi ‘ben olayı kendi başıma yaptım’ demesi diğer sanıkları suçtan kurtarmaya dönüktür. Remzi’nin olay sırasında farklı telefon kartı kullanması olaydan sonra atması, eylemi daha önce tasarladığını ve planladığını gösteriyor. Bütün sanıklar olay öncesi yoğun bir telefon trafiğinde ama olay esnasında telefon trafiği duruyor sonrasında yine trafik başlıyor. Remzi Ferit’i aradığında kesinlikle olay gerçekleşmedi. Ferit’i olay yerine olay için çağırdığı HTS kayıtlarından bellidir. Tüm sanıkların tasarlamaktan cezalandırılmasını ve olay öncesi dürbünle olay yerini gözetleyen Birgül Menteş’in aynı gerekçeden tutuklanmasını istiyoruz” dedi.
Müştekilerin avukatı Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, “Yaşananlardan, anlatılanlardan bir güç hakimiyeti olduğunu görüyoruz. Daha öncede yaptıklarınız yanınıza kaldı diyerek katledildiler. Planlı bir şekilde deliller karartıldı, ortadan kayboldular ve sonrasında ortaya çıktılar, gözaltına alınıp tutuklandılar. Güzel hanım tüm detayları anlattı, bu anlatılanlar hayal ve kurgu olamayacak kadar gerçek. Müşteki Güzel 40 gün boyunca uyuyamadığını, evinin ışıklarını açamadığını, kendisini de öldürebileceklerinden korktuğunu söyledi. Bu durumda sanıkların tahliyesinden bahsetmek abeste iştigal olur” diyerek sanıkların tutukluluk halinin devamını ve Birgül Menteş’in tutuklanmasını talep etti.
Tahliye talebi
Son olarak konuşan sanık avukatları ise şunları kaydetti: “Birgül’ün tutuklanma talebini reddedilmesini istiyoruz. Dürbünle gözetleme amacı iştirak anlamına gelmemektedir. Sanıkları yönlendirmede bulunmamıştır. Diğer sanıkların da tutukluluk hallerinin devamı taleplerine itiraz ediyoruz. Ayrıca basında yer alan haberler hedef gösteriyor. Açık bir şekilde masum olduğu ortada olan insanların 8-10 ay pandemi koşullarında cezaevinde olması haksızlıktır. Şehmus ve Ferit in bir veya birkaç adli kontrol tedbiri ile serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Müvekkillerin tutuklu bulunduğu süre göz önüne alınarak ve daha fazla mağdur edilmemeleri açısından tahliye edilmeleri talebinde bulunuyoruz.”
Tutukluluk hallerinin devamına
Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından Birgül Menteş’in tutuklanmasını reddederek, eksik hususların tamamlanmadığı ve adli kontrol tedbirlerinin eksik kalacağı gerekçesiyle 4 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 25 Mart 2021 tarihine erteledi.
DİYARBAKIR