Ekolojik yıkıma karşı birleşik mücadelenin önemine dikkati çeken HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, “Hasankeyf ve Dersim dağlarına yapılan saldırılar ile Kazdağları ve Karadeniz dağlarına yapılan saldırılara karşı mücadeleyi birleştirmezsek kazanma şansımız yoktur” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Çepni, gündemde olan kayyum atamaları, ekonomik kriz, doğa talanı ve dış politika krizinin ancak birleşik bir mücadeleyle çözüleceğini söyledi. AKP’nin, askeri vesayetle, darbelerle ve seçim ve demokraside açığa çıkan boşlukları giderme, halktaki özgürlük ve değişim taleplerini arkalayarak iktidara geldiğini hatırlatan Çepni, AKP’nin Kürt sorununa ilişkin ortaya koyduğu “çözüm” söylemleriyle aslında barış umudunu beklenti koridorlarında boğmak, Kürt özgürlük hareketini zayıflatmak, bir yandan da “çözüm” diyerek bir taraftan da mecalsiz bir halde bırakmak olduğunu ifade etti.
‘AKP kaybettikçe saldırıyor’
Rojava’da Kürtlerin demokrasi mücadelesinin gelişmesiyle AKP’nin kurmak istediği pozisyonun boşa çıktığını ifade eden Çepni, “Orada kaybeden AKP burada yeniden Kürtlere saldırmak istiyor. Seçimlerle kaybeden AKP ilk başta Kürt belediyelerine yükleniyor. Çünkü Kürt belediyelerine ‘terör’ propagandasıyla yüklendiğinde toplumda bu durum kabul edilebilir diye düşünüyor. Ama bu dönem öyle olmadı. Üç büyükşehir belediyesine atanan kayyumlar AKP taban da dahil ve birçok kesim tarafından tartışılan, meşru görülmeyen bir tavırla karşılandı. AKP yönetme krizinde derinleştikçe, ekonomi krizde tıkandıkça, ulusal ve bölgesel çapta çaresizliğe düştükçe savaş siyasetine sarılıyor. Savaş siyaseti de Kürtlere saldırıdır. Kürtlere saldırarak milletçiliği, ırkçılığı ve tekçiliği yükselterek işçinin, emekçinin de mücadelesini engellemiş oluyor. Kürtlere yaptıklarıyla kötülüklerini örtüyorlar. Kayyum politikasına bu yüzden ihtiyaç duydular” dedi.
‘Birleşik mücadele gerekli’
“Bölgede Kürtlere kayyum batıdaki yaşayan yurttaşlara demokrasi” olmayacağının altını çizen Çepni, “Kürdistan’da faşizm Türkiye’de demokrasi gelişmez. Tüm demokrasi güçlerinin Kürt halkının maruz kaldığı bu saldırılara kendisini siper etmesi gerekir. Çünkü bu saldırılar doğrudan kendisine yapılmış bir saldırıdır. Tüm demokrasi güçlerine, tüm devrimcilere, sosyalistlere açık çağrımız şudur; hiç kimse kafasını kuma gömmemelidir. Bu devlet Kürt, kadın, emek, devrimci ve alevi düşmanıdır. Bu devlet tüm bu saydıklarımızın karşısında kendisini örgütlemiş bir faşist devlettir. Dolayısıyla faşizme karşı mücadele dediğimiz şey ancak birleşik bir mücadele edilirse gerçekleşebilir” diye konuştu.
Direniş ve cesaret
Türkiye halklarının emeğin hakları, demokrasi, özgürlükler, inanç özgürlüğü, cins eşitliği ve kadın özgürlüğü temelinde birleşik bir mücadele kurmadığı sürece asla başaramayacağını kaydeden Çepni şunları söyledi: “Hasankeyf’e yapılan saldırı, Dersim dağlarına yapılan saldırılarla Kazdağları ve Karadeniz dağlarında yapılan saldırılara karşı mücadeleyi birleştirmediğimizde emin olalım kazanma şansımız yoktur. Kazanmış gibi yapmaya, kafamızı kuma gömmekten hızla kaçınmak gerek. Birleşik mücadeleyi yükseltmekten başka şansımız yok. Bunu başarabilirsek emin olun AKP-MHP faşist bloğu içte, dışta ve bölgede en zayıf pozisyondadır. En zayıf pozisyonda olduğu için düşman olduğu kuvvetlere saldırıyor. Buradan bizim çıkarmamız gereken şey yılgınlık, korku ve umutsuzluk değil, direniş, cesaret ve kararlıktır.”