Mardin Mazıdağı’da Cengiz Holding’e ait Eti Bakır A.Ş. Tesisleri, yaydığı kirlilikle ilçenin meşhur üzüm bağlarını kuruttu. Büyük gizlilikle çalışan tesiste siyanür havuzları inşa edildiği ve uranyum madeni açıldığı iddia ediliyor
Gülcan Dereli
Mazıdağı Fosfat Tesisleri, 1.1 milyar dolarlık yatırım ile gübre fabrikası adı altında 2018 yılı içinde Mardin’de faaliyete geçiyor. 2011’de Cengiz Holding bünyesine katılan Mardin’deki Eti Bakır A.Ş. Mazıdağı Fosfat Tesisleri’nin yıllık fosfat kayası üretim kapasitesi 550 bin tonun üzerinde. Fabrikanın bölgenin gübre ihtiyacını karşılamak için kurulduğu iddia ediliyor. Ancak bölge halkı, fabrikada siyanürle altın madeni ayrıştırıldığını düşünüyor. Hatta bu fabrika için özel bir tren yolu inşası sürüyor. İktidarın kararıyla Diyarbakır-Mazıdağı arasında tren yolu inşası için ihale açılmış ve bu şaibeli ihaleyi de yine Maden’in sahibi Cengiz Holding almıştı. İhalede en düşük teklif 380 milyon 615 bin lira olmasına rağmen ihale 489 milyon 637 bin liraya Cengiz İnşaat’a verilmişti. Eti Bakır A.Ş. Mazıdağı Fosfat Tesisleri, Diyarbakır’a 90 kilometre, Mardin’e 65 kilometre mesafede. Biz de bölge halkından olan ve konuyu yakından takip eden Mazıdağlı Şerif Çetin ile konuştuk.
Köyler kamulaştırılıyor
Altında kullanılacak madenin Kastamonu’dan Diyarbakır Tren Garı’na getirildiğini söyleyen Şerif Çetin, “Oradan kamyonlarla Mardin Mazıdağı’na götürülüyor. Şimdi ben bu kamyonlarla konteyner taşıyan bir şoför ile görüştüm. Orada çalışan şoför, bu işin çok ciddi bir gizlilik içinde yapılması gerektiğinin söylendiğini belirtti. Şoförleri de iş alanına sokmuyorlar. Kamyon ile madeni götürdükleri yere kadar gidiyorlar, içeri sokuyorlar. Ondan sonrasını şoförler de bilmiyor. İşin ilginç yanı büyük bir gizlilik var. İşler çok gizemli bir şekilde yapılıyor. Maden çevresindeki köylerde çok ciddi bir kamulaştırma yapıldı ve sürüyor. Köy topraklarına el konuluyor. Eti Fosfat Fabrikası’nın etrafındaki bütün köyler şu an devlet tarafından kamulaştırılıyor. Bana göre fosfat fabrikası adı altında orada altın çıkarılıyor. Hatta fosfat belki ikinci hatta üçüncü planda kalıyor. Sadece ismi fosfat fabrikası. Düşünün Mazıdağı’ndan Diyarbakır’a özel tren yolu yapılıyor. Bu da bitmek üzere. Sanırım geçen sene ihalesi yapıldı. 50-60 kilometrelik bir ten yolu. Ciddi bir maliyeti var. Hatta işin ilginç yanı ihaleyi de kendileri yapıyor. Devlet tren yolu için ihale açıyor; Cengiz Holding kendi yolunu kendi yapıyor” diyor.
Kimseyi almıyorlar
Fabrikaya kimsenin alınmadığını dile getiren Çetin, “Siz fabrikaya gitseniz de sizinle kimseyi görüştürmezler hatta içeri de almazlar. Ama görüşme yaparsanız olayı çözerseniz. Oraya köylüler bile gidemiyor. Tesisin içinde özel güvenlikler kurulmuş. O güvenliklerin dışında kimse giremiyor. Hele o altının işlendiği yere hiç kimse giremiyor. Yani kendi güvendikleri çalışanlar dışında kimse giremez. Mutlaka giren birileri vardır tabi o işi yapan işçiler, teknisyenler mutlaka vardır ama siz giremezsiniz. Şoförün kendisi diyor biz oraya giremiyoruz diye. Bir de oraya özel konteynerler taşınıyor. Konteynerlerin ağzı kapalı, trenden indiriyorlar, getiriyorlar, oraya bırakıyorlar, oradan belli bir yere ondan sonra bir mekanizma ile ters çevirip o kuyu gibi bir şeye boşaltıyorlarmış” diye belirtiyor.
Kanser artacak
Madenden dolayı üzüm bağlarının kuruduğunu söyleyen Çetin, “Geçen ben köye gittim, sık sık köye gitmiyorum aslında. 2-3 yılda bir gidiyorum. Geçenlerde gittim, üzüm zamanıydı, hiç bağlarda üzüm yoktu. Nedenini bir köylüye sordum. Fabrikadan dolayı dedi. Zehirli bir gaz mı saçıyor, ne saçılıyorsa o kimyasaldan dolayı orada artık üzüm yetişmiyor. Köylü bir ineğin çıldırdığını söyledi. O fabrikanın yaydığı gazlardan, kimyasallardan olduğunu düşünüyoruz. Düşünün dağlarda bile üzüm tutmamış. Düşünün bu daha ilk senesi. 3-5 sene, 10 sene sonra yurttaşlarda kanser vakaları çoğalacak” bilgisini veriyor.
Üzüm bağları kurudu
Fabrikanın yaydığı kimyasaldan dolayı zehirli kötü gıdaları yemek zorunda kalacaklarını vurgulayan Çetin, “Burada tarih boyunca hiçbir zaman üzüm bağları kurumamıştır. Böyle bir şey yaşanmamıştır. Şire üzümünün en güzeli Mazıdağı’nda çıkar. Üzümü de pekmezi de meşhurdur. Ama geçen sene üzüm vermedi. Mazıdağ’daki tarımın yüzde 80’i bağlardan oluşur. Onbinlerce dönüm arazi var. Bunların çoğu üzüm bağları. Ve bağların hepsi kurumak üzere, böyle giderse hepsi kuruyacak zaten” diyor.
Teşvikler dudak uçuklatıcı
Kastamonu ve Samsun’dan toplanan piritler (sarı-metalik bir parlaklığa ve iletken özelliğe sahip olan bir demir sülfür), trenle Mazıdağı’na sevk ediliyor. Eti Bakır’ı almasıyla birlikte daha da büyüyen holdingin, Mazıdağı ilçesinde bulunan Eti Bakır Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Fabrikası, ilçesinin dışında bulunuyor. Eti Bakır’ın Samsun, Murgul, Küre ve Halıköy tesisleri de özelleştirme ile Cengiz Holding’e geçmişti. Mazıdağı’ndaki entegre ‘gübre’ tesisi için yatırım teşvik kararnamesi Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Buna göre yaklaşık 2.9 milyar TL’lik yatırım için holdinge şu destekler sağlandı: “Gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, KDV iadesi, sıfır kurumlar vergisi, azami tutar olmadan 10 yıl boyunca sigorta primi desteği ve 250 milyon TL’yi aşmamak üzere kredi kullanım süresi için 10 yıl destek.” Mazıdağı’na 1081 km uzaklıktaki Kastamonu İnebolu Limanı, 900 km uzaklıktaki Samsun Limanı ile Mardin Dilaver Barajı ile su hattı ve doğalgaz boru hattının yapılması da teşvik kapsamının içinde yer alıyor.
Mazıdağı’nda uranyum
Maden.org.tr sitesinde Güven Önal tarafından hazırlanan ‘Fosfat Cevherindeki Uranyumdan Yararlanma Olanakları’ (2) başlıklı bir tebliğin konusu başlıkta da vurgulandığı gibi, “Mazıdağı Bölgesi fosfat yataklarındaki uranyumun mevcudiyetini ve Batı-Kasrık cevherindeki uranyumun, fosforik asit üretimi sırasında, yan ürün olarak değerlendirilmesi olanaklarını kapsıyor” diye belirtiliyor. Sülfürikasit ile yapılan liç deneylerinde; asit konsantrasyonu, liç süresi, pülp ısısı ve pülp yoğunluğunun, uranyum çözünme verimine etkileri incelenmiş, optimum koşullarda elde edilen fosforik asit çözeltisindeki uranyum, organik çözündürme ile ayrılarak, sarı-pasta halinde çöktürülmüştür ifadeleri tebliğde yer alıyor. Tüm bu bilgiler Mazıdağı’nda özel bir üretim sürecinin devam ettiğini, işletildiğini ve bölgenin adeta zehirlenerek yok edilmesini sağlayacak gelişmeler olarak karşımıza çıkıyor.
İşçiler eylem yapmıştı
Geçtiğimiz nisan ayında maden için özel yapılan demiryolunda çalışan işçilerin 118’i işten çıkarılmıştı. Demiryolu inşaatında çalışan 118 işçinin tek talebi koronavirüs salgınına karşı çalışma koşullarının düzeltilmesiydi. Cengiz Holding bünyesindeki Cengiz İnşaat’ın Mazıdağı’ndaki şantiyesinde koronavirüs salgınına rağmen iş yükünün ağırlaştırılmasına karşı çıkan ve işten çıkarılan 118 işçiye bir o kadar daha işçi eklenmişti. Korona günlerinde çalıştırılarak hayatları tehlikeye atılan işçiler maaşlarına zam yapılması, uzayan çalışma saatlerinin kısaltılmasını ve iş yüklerinin hafifletilmesini talep etmişti. Ancak şirket hak talep eden işçileri, haklarını vermediği gibi daha da mağdur ederek işten çıkarmıştı.