Rize İkizdere’de Cengiz Holding’in taş ocağına karşı direniş sürüyor. Direniş sırasında ilan edilen OHAL’in ardından, bu kez de direnişin yapıldığı alana ‘acil kamulaştırma’ hazırlığı yapılıyor
Reyhan Hacıoğlu/Rize
Rize’nin İkizdere ilçesinde Cengiz İnşaat tarafından yapılmak istenen taş ocağına karşı yurttaşlar, baskı ve saldırılara rağmen 100 günü aşkındır direniyor. Eylemin devam ettiği ve yurttaşlara ait olan alana, “acil kamulaştırma” için sabah saatlerinde keşif araçları geldi. Eski bir fabrika önü olan direniş alanı ve yakınındaki çay bahçesinin acil olarak kamulaştırılacağı öğrenildi.
‘Alana el koyacaklar’
Gazetemize konuşan İkizdere köylülerinin avukatı Yakup Okumuşoğlu sözlerine, bölgede ÇED’e aykırı bir çalışmanın yürütüldüğünü belirterek başladı. Okumuşoğlu, “Ormanın içine girmiş durumdalar ve kendilerinin ormanı yararak açtıkları yol benzeri bir yapı var. Oradan araç geçmesi de mümkün değil ama ne yapıklarını kimse bilmiyor” dedi. Keşfi yapılan yerin köylülerin toplanma alanı dedikleri ve köylülere ait olan bir çay fabrikasının bahçesi olduğunu söyleyen Okumuşoğlu, “Bu tespitten haberimiz olmuyor. Acele el koyma kararı kendi kendilerine yürüttükleri bir iş. Daha sonra bize tebligatı gelecek” diye ifade etti.
İstisnaydı ama genelleştirdiler
“Orayı Cengiz için kamulaştırıyorlar” diyen Okumuşoğlu, “Ya müvekkillerimizin toplanma alanını ellerinden almak için yapıyorlar ya da şantiye binası gibi kullanmak için alıyorlar. Yoksa Bayındırlık Bakanlığı ne yapacak oraya?” şeklinde konuştu. Acele kamulaştırma kararının istisnai bir durum olduğunu ancak savaş gibi olağanüstü hallerde uygulandığını ifade eden Okumuşoğlu, “Fakat son yıllarda sanki genel bir kamulaştırma yöntemiymiş gibi Bayındırlık Bakanlığı’na şirket başvuruyor, bakanlık kamulaştırma kararı veriyor ve Cumhurbaşkanlığı kamulaştırıyor. Bu şekilde aldıkları kararla gelip el koyuyorlar. Vatandaşın banka hesabına parayı yatırıp ‘mülküne el koyduk’ diyorlar. Daha sonra tescil davası açılıyor. Biz de tescil davası sürecinde dahil oluyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Bu uygulama meşru değil’
Acele kamulaştırma kararından haberleri olmadığını öğrenip kararın iptali için dava açacaklarını belirten Okumuşoğlu, “Bu yapılan yöntem meşru değil. Bu savaş hukukunun geçerli olduğu durumlarda yapılan bir kamulaştırma yöntemi. Cengiz Holding’in acelesi ne bilmiyoruz. Bir savaş var da haberimiz mi yok? Aciliyet ne belli değil, canları nasıl istiyorsa öyle yapıyorlar. Bu mülkiyet hakkını son derece olumsuz etkileyen ve AİHS’teki mülkiyet haklarını da zedeleyen dolayısıyla evrensel hukuk karşısında meşrutiyeti olmayan bir uygulama. Ancak son zamanlarda Türkiye’de genel bir uygulama haline gelmiş durumda. Şirketler devletle beraberler ve nereyi isterlerse oraya el koyuyorlar” diye konuştu.
Taş ocağına karşı eylemlerin başladığı Mayıs ayında da bölgeye eylem yasağı getirilerek OHAL ilan edilmişti. Yurttaşlar ise ilk günden beri kararlı eylemlerle seslerini duyurmaya çalışıyor ve köylerine taş ocağı istemediklerini her fırsatta vurguluyorlar.