Mardin ve Şırnak kırsalında 16 Haziran’da yapılan bombardımanda yetkililerin açıkladığı gibi 8 HPG’linin değil, sivillerin yaşamını yitirdiği iddia edildi. Köylüler, ‘Şırnak Devlet Hastanesi’nde bekletilen 3 cenaze sivillerin’ dedi
Mardin’in Dargeçit ilçesi ile Şırnak’ın İdil ilçesi kırsalında bulunan Cehennem Deresi’nde 16 Haziran günü bölgeye indirme yapan askerler ile HPG’liler arasında çatışma çıktı. Çatışma sırasında Jandarma Teğmen Şafak Evran yaşamını yitirirken, İçişleri Bakanlığı 8 HPG’linin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Ancak Bakanlık açıklamasında yaşamını yitirenlerden sadece ikisinin adı açıklandı. Diğer isimlere dair herhangi bir açıklama yapılmazken, 2 kişinin Dargeçit’e bağlı Bostanlı (Werzîk) kırsal mahallesi sakinleri 5 çocuk babası Ramazan Toksoy (45) ve Abdulsamet Akgül (36) olduğu ortaya çıktı. 18 Haziran gecesi Şırnak Devlet Hastanesi Morgu’ndan cenazeleri alınan Toksoy ve Akgül köylerinde toprağa verildi.
Yürüyerek geçmek istediler
Mezopotamya Ajansı (MA)’dan Ahmet Kanbal’ın haberine göre; Olayın ardından iki sivilin çatışma alanında bulunma nedenleri merak konusu olurken, ikilinin hakkında Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bir soruşturma kapsamında gözaltı kararı olduğu öğrenildi. Olaydan kısa süre önce de evlerine jandarma tarafından baskın yapılan iki sivil, yürüyerek Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırlarına geçmeye çalışırken bombaların hedefi olduğu ortaya çıktı. Yaşananlar Mezopotamya Ajansı (MA) tarafından kamuoyuna duyurulduktan sonra HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay tarafından Meclise taşındı. Bostanlı’da Akgül ve Toksoy için kurulan taziyeye ziyaretler sürerken, herkes olayın nasıl yaşandığına dair tanıklıklarını anlatıyor. Köylülerin anlatımına göre çatışma saat 04.00 sularında başladı ve yaklaşık olarak 4 buçuk saat sürdü. Çatışmada bir jandarma teğmenin yaşamını yitirmesinin ardından helikopter ile başlayan bombardımanın ardından çatışma bir süre durdu. O sırada kendilerine 3 HPG’linin yaşamını yitirdiğinin aktarıldığını söyleyen köylüler, kısa bir süre sonra helikopterin başka bir bölgeyi bombalamaya başladığını kaydetti. Köylüler, sonraki bombardımanda ise 5 kişinin daha yaşamını yitirdiğinin kendilerine aktarıldığını belirtiyor. Sonraki bombardımanda yaşamını yitirenlerin kim olduklarına dair başta bilgi verilmediğini kaydeden köylüler, Toksoy ve Akgül’ün yaşamını yitirenler arasında olduklarını öğrenmeleri ile birlikte sivillerin vurulduğunu anladıklarını söyledi.
İHD’ye çağrı
Yaşamını yitiren Abdulsamet Akgül, İŞKUR üzerinden Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki köy camisinde temizlikçi olarak çalışıyordu. Sigorta kaydı bulunan ve maaşı İŞKUR tarafından ödenen Akgül, daha önce de defalarca gözaltına alınmıştı. En son ise, hakkındaki bir ihbar nedeniyle köyde bulunan Jandarma Karakolu’na ifade vermeye giden Akgül, ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı. Serbest bırakılmadan önce, karakolda darp edilen Akgül’ün yaşadıklarını anlatan ağabeyi Mehmet Reşat Akgül, “Kardeşim geldiğinde darp nedeniyle bir dişi kırılmıştı” diye anlatıyor. Ağabey Akgül, “Kardeşim sabah gittikten sonra bir daha gelmedi. Bize daha sonra cenazemiz olduğunu almaya gitmemizi söylediler. Kardeşim kötü bir şey yapmamıştı. Öldürdüler” diyerek kardeşinin ölümüne sebep olanların açığa çıkarılmasını istedi ve İHD’ye çağrıda bulundu.
5 çocuk babası bir çiftçiydi
Yaşamını yitiren 5 çocuk babası Ramazan Toksoy ise köyde çiftçilik ile uğraşıyordu. Toksoy da defalarca gözaltına alındığı için Akgül ile aynı tercihte bulunurken, Toksoy’un kuzeni Süleyman Toksoy, “Hakkında yakalama kararı çıkınca Irak’a geçmeye karar verdiler” dedi. Kendilerinin çatışma yaşandığı sırada köyde olduklarını dile getiren kuzen Toksoy, “Sivildiler. Zaten üstlerinde silah da çıkmadı. Hakkımızı arayacağız. Bunun dışında nasıl olduğunu da tam olarak bilmiyoruz. Adalet istiyoruz. Nasıl olduğunun ortaya çıkarılmasını istiyoruz” diyor.
‘Deniz yoktu, boğulsunlar’
Köylülerin ve yakınlarının anlattıkları yaşananların Olağanüstü Hal (OHAL) dönemi ile birlikte Türkiye’de artış gösteren gözaltı ve tutuklama furyası sonrası hakkında yakalama kararı olduğu için Avrupa’ya geçmek isterken Ege Denizi ve Meriç Nehri’nde can veren onlarca yurttaşın başına gelenlerle benzerlikler gösteriyor. Süleyman Toksoy da, benzerliği “Burada deniz yoktu boğulsunlar. Sınırı geçmek isterken bombalandılar” sözleri ile özetliyor.
Cenazeler Şırnak’ta
Halen Şırnak Devlet Hastanesi’nde bekletilen 3 cenazenin de sivillere ait olduğunu belirten köylüler, cenazelerden birinin Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Yakıtlı (Hermes) kırsal mahallesi ile ikisinin ise İdil’in Sulak (Bafe) kırsal mahallesi sakinlerine ait olduğunu öne sürüyor.
Ahmet Kanbal / MA