İHD ve kayıp yakınları, 12 Eylül askeri darbesi sürecinde kaybettirilen Cemil Kırbayır’ın akıbetini sordu
İHD İzmir Şubesi, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. “Kayıplar vicdandır sahip çık” ve “Failler belli kayıplar nerede” pankartları taşınan açıklamada, kayıpların fotoğrafları taşındı. Çok sayıda kişinin katıldığı bu haftaki eylemde,13 Eylül 1980’de Kars’ın Göle ilçesinde askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Cemil Kırbayır’ın akıbeti soruldu. Kırbayır’ın hikayesini İHD İzmir Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek okudu.
Kırbayır hikayesi
Çiçek, Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır’ın (24) Kars’ın Göle ilçesindeki evinden 12 Eylül darbesinin ertesi günü, 13 Eylül 1980’de askerler tarafından gözaltına alınarak, Kars-Göle 247. Piyade Alay Komutanlığı’na götürüldüğünü söyledi. Burada bir hafta bekletildikten sonra Erzurum, Ağrı, Kars ve Artvin 9. Kolordu Sıkıyönetim Komutanlığı’na bağlı merkeze gönderildiğini aktaran Çiçek, “Cemil Kırbayır bu merkezdeyken ailesi defalarca kendisine para ve giysi götürdü. Cemil Kırbayır da el yazısıyla getirdikleri giysi ve parayı aldığını belirten pusulayı ağabeyi Mikail Kırbayır’a gönderdi. Kars Emniyeti tarafından üç kişiyle buradan alınarak işkencehaneye dönüştürülen Dede Korkut Eğitim Enstitüsü’ne getirildi. Burada işkence ile sorgulandı, sorgusuna MİT, emniyet ve askeri personel katıldı. Öğrencisi olduğu bu okulda 8 Ekim 1980’de gördüğü ağır işkence sonucu öldürüldü” dedi.
Tanıklar suç duyurusunda bulundu
7 Ekim’i 8 Ekim’e bağlayan gece yarsı Cemil Kırbayır’ın babası İsmail Kırbayır’ın evine asker ve polisler tarafından operasyon düzenlendiğini anımsatan Çiçek, burada aileye Cemil’in firar ettiğinin aktarıldığını söyledi. Çiçek, ancak Cemil Kırbayır’la birlikte gözaltında olan Cengiz Kaya, Çetin Aşule, Metin Aktaş ve Abdurrahman Alaca’nın mahkemeye çıkarıldıklarında Cemil Kırbayır’ın işkence ile öldürüldüğüne tanıklık ederek, suç duyurusunda bulunduklarını ifade etti.
42 yıllık mücadele
Çiçek, şöyle devam etti: “Çemil Kırbayır ve diğer gözaltındaki kişilerin sorgulamalarını yapanlar Kemal Kartal, Semih Güney, Mehmet Hayta, Kureyşin Tepeer ve Köse lakaplı Ahmet isimli kişilerdi. Kendisinden haber almak için bekleyen ailesine ‘Cemil Kırbayır gözaltında firar etti, onu bir daha sormayın bize’ denildikten sonra Kırbayır ailesinin 42 yıllık arayış mücadelesi başladı.
9 Şubat 2011’de Cemil Kırbayır’ın akıbetinin araştırılması için Meclis’te araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon, ‘Cemil Kırbayır firar etti’ iddiasının gerçeği yansıtmadığını, onun gözaltında öldürüldüğünü ve bilinmeyen şekilde yok edildiğine karar verdi. Emniyet, MİT ve Sıkıyönetim Komutanlığı’nın o dönemdeki görevlileri ve yetkilileri ile dönemin sıkıyönetim komutanı hakkında Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Berfo ana
Berfo Ana, 2013 yılında oğlunun mezarına kavuşmadan bu dünyadan ayrıldı. Kırbayır davası zaman aşımından düştü. Devlet, Berfo Anaya verdiği sözü tutmalı, sorumlular hakkında cezasızlık ve zaman aşımı geleneğinden vazgeçmelidir. Cezasızlık ve zaman aşımı yeni kayıplara neden olur.”
İZMİR