İsrail ve Filistin arasında 34’üncü güne giren çatışmalarda ölü sayısı artarken, Hamas’ın elindeki bir grup esire karşılık 3 günlük ateşken için müzakereler yürütüldüğü belirtildi
İsrail’in yoğun saldırıları altında Gazze’deki çatışmalarda 34’üncü güne girildi. Ölü sayısının 10 bini geçtiği çatışmalarda uluslararası güçlerin sorunun çözümüne dair sessizliği sürerken, ülkelerin tek tek destek ve tepki açıklamaları da devam ediyor.
3 günlük ‘insani ateşkes’ görüşmesi
34’ünde çatışmalar sürerken, Hamas’ın elindeki bir gurup rehinenin serbest bırakılması karşılığında Gazze’de üç günlük “insani ateşkes” sağlanması için müzakereler sürdürüldüğü iddia edildi.
Katar, Mısır ve ABD aracı
AP’nin geçtiği haberine göre, isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan Mısır’dan iki, Birleşmiş Milletler’den bir yetkili ve Batılı bir diplomat müzakereleri doğrularken, müzakerelere Katar, Mısır ve ABD’nin aracılık ettiği öğrenildi.
Haberde, anlaşmanın, kuşatma altındaki 2,3 milyon Filistinlinin kötüleşen koşullarını hafifletmek için sınırlı miktarda yakıt da dahil olmak üzere daha fazla yardımın bölgeye girmesini sağlayacağı yazıldı.
İsrail ordusundan ‘Hamas’ın kalesini ele geçirdik’ açıklaması
İsrail ordusu “Hamas’ın kalesini” ele geçirdiklerini duyurdu. Ordu tarafından bu sabah yapılan açıklamada, Hamas’ın Gazze’nin kuzeyindeki “kalesinde” kontrolün kendilerine geçtiği iddia edildi. Görüntüler eşliğinde yayımlanan açıklamada, “Nahal Tugayı savaşçıları, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Batı Cebaliye’de Hamas terör örgütünün askeri kalesi olan Karakol 17’yi ele geçirme operasyonunu tamamladı” denildi. Çatışmanın 10 saat sürdüğü, çok sayıda Hamas üyesinin öldürüldüğü ve silah ele geçirildiği belirtilen açıklamada, biri bir çocuk yuvasının yakınında olmak üzere birçok tünelin de ortaya çıkarıldığı avunuldu.
Cebaliye Mülteci Kampı vuruldu
Filistin haber ajansı WAFA ise İsrail savaş uçaklarının Gazze’nin kuzeyindeki Cebaliye Mülteci Kampı’ndaki bir evi hedef aldığını, enkaz altında birçok kişi olduğunu duyurdu.
DSÖ’den salgın uyarısı
Çatışmaların sürdüğü bölgede sağlık sorunları da artmış durumda. Dünya Sağlık Örgütü, Gazze’de salgın riskinin yükseldiğini ifade etti. Bombardımanın sağlık sistemin ve temiz suya erişimi etkilediğine dikkati çeken DSÖ, ayrıca insanların kalabalık sığınaklarda yaşamak zorunda kaldığını hatırlattı.
Açıklamada örnek olarak bölgede yakıt kıtlığı yaşanmasının desalinasyon tesislerinin kapanması örnek gösterildi. Bölgede Ekim ortasından bu yana 33 bin 550’den fazla ishal vakası bildirildiği aktarıldı.
106 tır insani yardım Filistin’e ulaştı
Filistin Kızılayı tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre ise, Mısır Kızılayı’ndan gönderilen insani yardım yüklü 106 tırın yanı sıra Kuveyt’ten gelen beş ambulans Refah sınır kapısında teslim alındı. Tırlarda yiyecek, içme suyu, tıbbi gereçler, ilaçlar ve diğer insani yardım malzemesi bulunuyor.
Refah sınır kapısından 21 Ekim’den bugüne kadar günde ortalama 39 tır olmak üzere, toplamda Refah sınır kapısından Gazze’ye 756 tır giriş yaptı. İnsani yardımlara sınırlı geçişler olsa da, İsrail yönetimi Gazze’ye akaryakıt girişine izin vermiyor.
Abbas: Gazze Filistin’in ayrılmaz bir parçası
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi’ni bölme planlarının kabul edilemez olduğunu ve Gazze’nin Filistin’in ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Filistin haber ajansı WAFA’nın haberine göre, Abbas, Hollanda ve Avustralya başbakanları Mark Rutte ve Anthony Albanese ile ayrı ayrı telefonda görüştü.
Hollanda Başbakanı Rutte ile görüşmesinde “İşgal güçlerinin Gazze’yi bölme planları kabul edilemez” diyen Abbas, Gazze için siyasi ya da güvenlik çözümünün olmadığını, orasının Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti.
Nükleer tehdide karşı önlem çağrısı
Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki de, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi’ye İsrail’in Gazze’ye yönelik nükleer silah kullanılması yönündeki tehditlerini etkisiz hale getirecek tedbirler alınmasını istedi.
“Gazze’ye nükleer bomba atılmasının olasılıklar arasında olduğunu” söyleyen İsrailli Bakan’ın tehdidinin, tüm ülkelere yönelik bir tehdit olduğunu ifade eden Maliki, UAEA’nın ve üye ülkelerin bu konuya acil önem göstermesi gerektiğini kaydetti.
Maliki, “İsrail’in tehditlerinin kınanmasını ve Filistin halkı ile çevre ülkelerin yaşam hakkına yönelik bu açık tehdidin etkisiz hale getirilmesi için tüm önlemlerin alınmasını” istedi.
Her iki taraf da savaş suçu işliyor
Çatışamalara ilişkin bir açıklama da BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk’ten geldi. Turk, hem İsrail’in hem de Hamas’ın savaş suçu işlediğini belirtti. Turk, Hamas’ın 7 Ekim saldırısını ve rehine bulundurmasını savaş suçu olarak niteleyerek, İsrail’in Filistinli sivilleri toplu olarak cezalandırmasının ve insanları zorla tahliye etmesinin de savaş suçu olduğunu ifade etti.
Senedd’den ‘acil ateşkes’ çağrısı
Gazze’de ateş yapılması için ülkelerin çağrıları da devam ediyor. Galler Bölgesel Parlamentosu (Senedd), Gazze’de acil ateşkes çağrısı yapan önergeyi 24’e karşı 19 oyla kabul etti.
Acı İsrail veya Gazze ile sınırlı değil
Senedd’de dün yapılan oturumda Plaid Cymru partisinin ateşkes çağrısı yapan önergesi görüşüldü. Plaid Cymru lideri Rhun ap Iorwerth, parlamentoda yaptığı konuşmasında, tüm üyeleri kalıcı barış için ses çıkarmaya çağırdı. Ap Iorwerth, “Her ne kadar uzaktan bakıyor olsak da Galler’de durumdan doğrudan etkilenen ailelerin olduğunu unutmamak önemlidir. Acı İsrail veya Gazze ile sınırlı değil” dedi.
İsrail Lübnan’da Hizbullah’ı vurdu
Öte yandan dün gece saatlerinde ise İsrail ordusu, düzenlenen roket saldırılarına karşılık Lübnan’da Hizbullah’a ait hedeflerin savaş uçaklarıyla vurulduğunu bildirdi. Ordudan yapılan yazılı açıklamada, vurulan hedefler arasında Hizbullah’a ait askeri yapı ve noktalar olduğu belirtildi.
DIŞ HABERLER