Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten çıkarılan Cargill işçileri, 517 gündür eylemlerini sürdürdüklerini hatırlatarak, “Biz ne para ne de pul talep ediyoruz. Sadece işimizi geri istiyoruz” dedi.
Bursa’nın Orhangazi ilçesinde bulunan Cargill Fabrikası’nda Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten çıkarılan 14 işçi, haklarını kazanmak için çeşitli tarihlerde ve yerlerde eylem ve etkinlikler yapmayı sürdürüyor. 517 gündür işbaşı yapmayı bekleyen işçiler, 25 gündür eylemlerini taşıdıkları Ataşehir Palladium Tower’da bulunan Cargill Genel Merkezi önünde sürdürüyor. İşçiler, haklarını alıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
‘Hukuksuzluğa dur diyeceğiz’
Cargill firmasında 6 yıl boyunca çalıştığını belirten Oğuz Çömez, “6 yıl boyunca sürekli ‘biz bir aileyiz aramıza üçüncü kişileri sokmayın’ diye bizim taleplerimiz ötelendi. Tek Gıda-İş Sendikası’na üye olduğumuz için 14 arkadaşımızla beraber sözleşmemiz feshedildi. İşten çıkarılmamızın sebebi işçilerin örgütlü olmasıydı” dedi. 18 Nisan 2018’de işten çıkarıldıkları gün bir araya gelerek ne yapacaklarını konuştuklarını dile getiren Çömez, “Önümüzde iki yol vardı. Ya başka iş bulup çalışacak ve başımızı öne eğecektik ya da bu hukuksuzluğa dur deyip direnerek işimizi geri alacaktık. İkinci yol daha uzun ve meşakkatli olmasına rağmen biz ikinci yolu seçtik. 18 Nisan’da Bursa Orhangazi Cargill fabrikası önünde direnişe başladık. O gün yaktığımız ateş bugün 517’nci gününe geldi” diye belirtti.
‘Mahkeme kararına uymuyor’
Emek ve çalınan alın terleri için mücadele ettiklerini söyleyen Çömez, “Yerel mahkeme lehimize karar vermesine rağmen Cargill firması buna uymadı. Bize hala iş başı yaptırmadı. Biz de mahkeme kararımızı alıp Cargill Genel Müdürlüğünün olduğu İstanbul Palladium Town önüne geldik. 24 saattir burada yatıp kalkıyoruz. Yerde battaniyenin üstünde yatıyoruz ama açıkçası zor şartlar bizi etkilemiyor. Yağmur yağıyor, soğuk oluyor ama biz ekmeğimizin peşindeyiz. Onurlu ve kutsal bir mücadelemiz var. Buradan hakkımızı alana kadar hiçbir yere gitmeyeceğiz. İşçi sınıfı adına biz bir başarı hikayesi yazmak istiyoruz. Burada elde edeceğimiz kazanımları diğer işçilere örnek olsun istiyoruz. İşçi sınıfının yükü bizim de omuzumuzda bunun farkındayız” diye konuştu.
‘Sadece işimizi istiyoruz’
Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atıldıklarını hatırlatan işçilerden Yücel Özkan da, şunları dile getirdi: “Arkadaşlarımla beraber direnmeye karar verdik. İlk başlarda direnişin ne olduğunu bilmiyordum. 16 Temmuz 2019’da mahkeme Cargill firmasına karşı bizi haklı buldu ve mahkemeyi kazandık. Mahkeme tazminat ve işe iadeye hükmetti. Sendikamız aracılığıyla, Cargill firmasına ‘bu yanlıştan vazgeçin, işbaşı yaptırın bize’ dedik. Fakat Cargill firması iyi niyetli davranmadı ve itirazın son saatinde itiraz ettiler. Yani süreye oynadılar. Biz ne para ne de pul talep ediyoruz. Sadece işimizi geri istiyoruz. Örgütlenme ve sendikalaşma hakkımızı istiyoruz. Yasalara uyulmasını istiyoruz.”
‘Sonuna kadar mücadele edeceğiz’
Köle gibi çalıştırıldığı için sendikaya üye olduğunu ifade eden işçi Özgür Yiğit de “Evden işe, işten eve gidiyordum, hiçbir sosyal aktivitem yoktu. Ücretlerimiz çok çok kötü. İşverenle konuştuğum da ‘yapacak bir şey yok, senin yerinde olmak isteyen binlerce insan var’ yaklaşımıyla karşılaştım. Bu kölelik sistemi böyle gidemezdi. Biz de sendikalaşma yolunu tercih ettik. Sendikalı olduğumuz için işten atıldığımız günden beri direniyoruz. 25 gündür sıcak soğuk demeden burada eylemdeyiz. Ailelerimizden uzaktayız ama birbirimize kalben çok yakınız. Sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Dayanışmaya davet etti
“Cargill firmasının mahkeme kararı olmasına rağmen bizi işe almaması anayasal suçtur” diyen işçi Suat Karlıkaya ise, şunları söyledi: “Cargill bu işi uzatıp sürece yaymak istiyor. Mahkeme kararını temyiz edip istinafa götürdü. Bizler mücadelemizi iş güvencemiz ve geleceğimiz için veriyoruz. Bizler bu mücadeleyi sadece 14 Cargill işçileri için vermiyoruz. Bu mücadele işçi sınıfının mücadelesidir. Tüm işçi ve emekçi sınıfını dayanışmaya bizimle burada olmaya davet ediyorum.”
KAYNAK : MA