Küresel ısınma nedeniyle özellikle kömür yakılması dünyada terk edilmeye çalışılırken, Türkiye’de kömür madenciliği ve termik santraller artmaya devam ediyor. Çan coğrafyasına santrallerden sonra kömür madeni eklendi
Çanakkale coğrafyasının adeta sahibi gibi her alanda her istediğini yapabildiği görülen İÇDAŞ, biri Biga’da diğeri Bekirli’de 2 üniteden oluşan 2 termik santral işletirken kömürü kendisine özel inşa ettiği liman üzerinden ithal getiriyordu. Biga’daki santral için yeni bir kömür ocağı açacak olması Çan’da mevcut termik santrallerin yarattığı kirliliğe bir de kömür madeninin eklenmesi ormanların yok olup suların kirlenmesi anlamına geliyor. Bölgeyi altüst edecek olan madenden yılda 105 bin ton kömür çıkarılacağı belirtildi. Çanakkale, Çan ilçesi Helvacı köyü Altıkulaç mevkinde, Helvacı Kömür Ocağı adı altında üretilecek kömür Biga Değirmencik köyü, Köyaltı mevkindeki termik santraline sevk edilecek. Ancak yapılan açıklamada yeni bir termik santral ve kül depolama sahasından söz edilmemesi dikkat çekti.
Hava, su, toprak!
Kömür kullanımının maden ocağının bulunduğu bölge halkına, havaya, toprağa, suya ve iklime muazzam bedelleri olduğu bilinirken bu bedeller şirket çıkarı karşısında görünmez kılınıyor. Kömür madenleri, önemli derecede arazi bozulması, ekosistem tahribatı, su kirliliği, toprak kirliliği ve hava kirliliğine yol açar. Aynı bölgede yer alan termik santrallerden kaynaklı hava kirliliği ise bitkiler, ormanlar, sulak alanlar, arılar ve diğer hayvanların yaşamsal faaliyetlerine zarar veriyor. Termik santrallerden çıkan atık su ve külün güvenli bertarafı sağlanmayarak doğaya karışması ise geniş ölçeklerde ve yüksek seviyelerde doğa tahribatına neden olmaktadır.
Kömür yeraltında güzel
Kömürün yeraltından çıkarılması için ormanlar, yeraltı ve yerüstü suları, vadiler, dağlar yok edilir. Hem madencilik hem elektrik üretimi sırasında toprak, su ve havaya çok çeşitli kirletici ve tehlikeli madde salınır. Atmosfere salınan yüksek miktardaki sera gazları ve yok edilen karbon yutak alanları nedeniyle iklim değişikliği hızlanır. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve diğer canlı türleri, yaşam alanları ile birlikte hem kimyasal ve radyoaktif kirlilik hem de fiziki müdahaleler sonucu sağlıklarını yitirir ya da yaşamlarını kaybeder. Enerji ihtiyacı olmamasına karşı yeni santraller ve madenler açılması büyük bir yıkım ortaya çıkarırken kömürün yeraltında bırakılması geleceğimiz açısından çok daha değerli.
Sıra Biga’ya geldi
Muğla’da Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralini beslemek amacıyla açılan kömür madenleri bölgeyi adeta yok etmiş durumda. Bölge doğası ile birlikte halkının da tüm bu olumsuz etkilere 40 yıldır maruz kaldığını gösteriyor. Buna rağmen Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri ve bu santrallere bugüne kadar yakıt sağlayan linyit madenlerinin çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporları bile yok. Biga’da açılmak istenen maden için de benzer süreçler yaşanacak. Valiliklerin ÇED gerekli değildir kararları ile benzer faaliyetler önünde hiçbir engel bırakılmazken geleceğimiz adeta karartılmakta.
EKOLOJİ SERVİSİ