Çalışma Bakanlığı, Özak Tekstil süreci ile ilgili BİRTEK-SEN’e 1,5 milyon TL idari para cezası kesti
Çalışma Bakanlığı, Birleşik Deri Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK –SEN) sendikasına 1,5 milyon TL idari para cezası kesti. Bakanlık gerekçesinde 22.01.2024 tarih ve 52 sayılı raporuna istinaden 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 19’uncu maddesine muhalefet ettiği tespitinde bulundu.
Kararın sonuç kısmında; Riha’da faaliyet gösteren Kübrateks Tekstik San ve Dış Tic. A.Ş. unvanlı işverenlik ile ilgili yapılan incelemesinde BİRTEK-SEN’in işçiler üzerine baskı kurduğu tespitine yer verdi. Kararda, BİRTEK-SEN’in, üzerinde sendikal baskı kurduğu iddia edilen her işçi için 5.421 TL, toplamda 1.441.986 TL ceza ödemesine karar verildiği belirtildi.
Örneğine rastlanmayan tarihi bir ceza
Karara tepki gösteren BİRTEK-SEN yazılı bir açıklama yaparak tepki gösterdi. Sendika seçme hakkını kullanmak isteyen ve hakları için direnen Özak işçilerine baskı, mobing, toplu işten atma, hukuksuz yasaklar ve gözaltılarla yaşatılan zulüm yetmediğine dikkat çekilen açıklamada, “Özak işçilerinin sendikamız öncülüğünde başlattığı hak mücadelesini ve direnişini boğmak için başından beri Özak patronunun çıkarları ve yönlendirmeleri doğrultusunda hareket ederek Özak patronunun suçlarına açıkça ortak olan Şanlıurfa Valiliği’nin, kolluk kuvvetlerinin ve kimi yargı mensuplarının hukuksuz karar ve uygulamalarına bir yenisi daha eklenmiştir. Özak işçilerinin ve üye oldukları sendikamız BİRTEK-SEN’in kararlı mücadelesi ve direnişine karşı açığa çıkan bu işçi ve sendika düşmanlığı, Çalışma Bakanlığı’nın, Türkiye’de daha önce örneğine hiç rastlanmamış skandal ceza kararıyla başka bir boyut kazanmıştır” denildi.
Açıklamanın devamında, “Sendikamızın genel merkezine tebliğ edilen bir yazı ile Özak Tekstil işçileriyle birlikte sürdürdüğümüz mücadeleden dolayı Çalışma Bakanlığı’nın bize para cezası kestiğini öğrendik. Gerekçe ise Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanuna muhalefet. Söz konusu tebligatta sendikamız BİRTEK-SEN’in, üzerinde sendikal baskı kurduğu iddia edilen her işçi için 5.421 TL, toplamda 1.441.986 TL ceza ödemesi gerektiği belirtilmektedir” ifadelerini yer verildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Bütün dünyanın gözü önünde işçilerin anayasal hakkı olan sendika seçme hakkı patron ve patronun değnekçiliğini yapan patron işbirlikçisi Öz İplik-İş tarafından baskıyla, tehditle, toplu işten atmalarla açık bir şekilde gasp edilirken; asıl görevi ve sorumluluğu patronun işlediği bu suçlara karşı harekete geçerek, denetim ve yaptırımlarla bu hak ihlallerini önlemek olan Çalışma Bakanlığı, tam aksine bu haksızlığın ve hukuksuzluğun mağduru olan işçileri ve sendikamızı cezalandırarak, patronun işlediği bu suçlara, bu işçi ve sendika düşmanlığına açık bir şekilde ortak olmuştur.
Üstelik cezaya dayanak olarak gösterilen teftiş raporunu hazırlayan müfettişler, skandal konusu olacak bir şekilde görevlerini kötüye kullanmıştır. Teftişe geldiklerinde sadece patronla ve patronun baskısı altındaki işçilerle görüşmüş ve bu mağduriyetin asli tarafı olan eylemdeki işçilerle ve sendikamız temsilcileriyle hiçbir şekilde görüşmeden rapor yazmışlardır. İncelemenin, BİRTEK-SEN üyesi hiçbir işçiyle görüşülmeden, patronun ve Öz İplik İş Sendikası’nın baskısı altındaki işçilerle görüşerek yapıldığı ve bu yüzden gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğu açıktır.
Söz konusu tebligatta, ‘BİRTEK-SEN’in işyerinde çalışan işçilere kendi sendikalarına üye olmaları yönünde baskı yapıldığı anlaşılmıştır’ ifadeleri yer almaktadır. Eyleme katılan işçilerin jandarma barikatından dolayı fabrikanın dokağına bile sokulmadığı, içerideki işçiler ile eyleme devam eden işçilerin hiçbir şekilde iletişime geçemediği koşullarda BİRTEK-SEN işçilere nasıl bir baskı yapmış olabilir?
Söz konusu tebligatta, ‘İnceleme sonucunda işverenlik tarafından işçilere herhangi bir sendikal baskı yapılmadığı kanaatine varılmıştır’ denmektedir. Bu incelemenin hangi heyet tarafından, hangi işçilerle görüşerek, hangi fabrikada yapıldığını anlamak mümkün değil. İncelemenin yapıldığının söylendiği tarihte, fabrika önünde yüzlerce işçi ‘Öz İplik Dışarı, BİRTEK-SEN İçeri’, ‘Sendika Hakkımız Engellenemez’, ‘Özak’ta Baskılar Son Bulsun’ sloganları atarken inceleme nerede ve kiminle yapılmıştır. Her gün haber kanalları, gazeteler, işçilerin Özak’ta uğradığı zulmü haber yaparken; tarafımıza gönderilen tebligatın hazırlandığı İŞKUR Şanlıurfa Müdürlüğü bile, Özak Tekstil’de yaşanan durumdan dolayı o tarihte Özak’a işçi alımını durdurmuşken; henüz eylemler başlamadan önce 450 işçinin imzaladığı ‘Özak Tekstil’de işçilere sendikal baskı yapıldığını’ içeren metinler ortadayken; Çalışma Bakanlığı, hangi görüşmeler sonucunda bu karara varmış, anlamak güçtür.
Söz konusu tebligatta ‘eylemlere çeşitli siyasi grupların katıldığı kanaatine varılmıştır’ ifadeleri de yer almaktadır. Bu kanaate varan memurlar, Çalışma Bakanlığı’na bağlı bir birimde görev yapmaktadır. Asgari düzeyde yasaları bilen bir memurun bile bu metne imza atmaktan hicap duyması gerekirdi. Ancak karara imza atan bakanlık müfettişleri ve İŞKUR Şanlıurfa İl Müdürü, yani Çalışma Bakanlığı’nda, yani devletin yürütme organında görev alan, bir ilin Çalışma ve İş Kurumu’nda İl Müdürlüğünü yapan memur, ne yazık ki asgari düzeyde bile hukuka ve yasalara riayet etme sorumluluğu duymamıştır.”
HABER MERKEZİ