Wan ve Qers’te ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nün startı verildi. Wan’da Dem Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Qers’te ise DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları kampanya için konuşma yaptı. Konuşmada diyalog ve müzakere çağrısı yapılarak ‘Çözümün adresi İmralı’dır’ mesajı verildi
‘Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm Kampanyası’ kapsamında 10 Ekim’de uluslararası düzeyde başlatılan kampanya devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) öncülüğünde tecride son verilmesi ve Kürt sorunun çözümü için ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nün stardı ise bugün Kurdistan’ın Wan ve Qers (Kars) kentlerinde verildi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın Wan’da startını verdiği ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nün startı Urartu Otel’de yapılan basın açıklaması ile kamuoyuna duyuruldu.
‘Kürdistan İmralılaşmıştır’
DEM Parti Şirnex Milletvekili Zeki İrmez, ortak açıklamayı okudu. İrmez, yaşamın tümünü hedef alan saldırılara karşı demokratik mücadelemizi ve demokratik direnişi büyütmekte kararlı olacaklarını vurguladı. Tecritle tüm toplumun nefessiz bırakılmak istendiğini belirterek, “Artık Türkiye İmralılaşmıştır; Kürdistan İmralılaşmıştır! İmralı’nın kapısındaki kilit tüm Türkiye’ye vurulmuştur. Demokratik geleceğe kilit vurulmuştur” ifadelerini kullandı.
‘Büyük kazanacağız’
İrmez son olarak şunları söyledi:
“Kürdistan’ı, Türkiye’yi ve Ortadoğu’yu sömürü ve baskı düzeninden kurtarmak, halkların bir arada eşit ve özgür yaşamını inşa etmek için Büyük Özgürlük Yürüyüşüyle büyük kazanacağız. 67 günü bulan zindanlardaki açlık grevi direnişiyle mücadele ortaklığı sağlayarak mutlaka başaracağız. Hiç kuşku yok ki, Büyük Özgürlük Yürüyüşünün başarısı Türkiye ve Ortadoğu halklarının zaferine kapı aralayacaktır.”
‘Kürt meselesinin çözülmesinin kime zararı var’
İrmez’in ardından Bakırhan konuştu. Kürt sorunun çözülmediği sürece hiçbir sorunun çözülemeyeceğine dikkat çeken Bakırhan, “Kürt meselesinin çözülmesinin kime ne zararı var. Hiç kimseye bir zararı yok. Kürtler ayrı bir halktır, farklı bir dilleri var. Bin yıllardır bu coğrafyada yaşıyor. Cumhuriyetin asli kurucularından biridir. Cumhuriyet kurulurken canıyla kanıyla bu cumhuriyetin kurulmasına destek vermiş, katkı sunmuştur” dedi.
‘Kürt meselesi masaya yatırılmalı’
Kürt meselesinin ciddi bir şekilde masaya yatırılarak diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Bakırhan, “Sayın Öcalan bu konuda Kürtlerin baş müzakereci olarak gördükleri, gösterdikleri, yetkili etkili ve irade sahibi olduğu defalarca söylendi. Bu yürüyüş aynı zamanda bir fırsattır, bu kriz kaoslardan Ortadoğu’daki çatışmalarından çıkmanın fırsatıdır. Kürt meselesi uluslararası bir konuma gelmiştir ama sorun Türkiye’de Amed’te Ankara’da çözülmeye müsait bir noktadadır” diye belirtti.
Bu sorunun çözülmesi gerekiyor
Muhatabın PKK Lideri Öcalan olduğunu belirten Bakırhan, “Dolayısıyla Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılarak, özgürlük olanakları sağlanarak, Kürt meselesinin diyalog ve müzakere ile çözülmesini istiyoruz. Bu Özgürlük Yürüyüşü’nün buna katkı sunacağı çok değerli bir çalışmadır. Umarız yüzyıldır kulağını, gözünü kapatan bu iktidar ve devlet artık bir doğruya ikinci yüzyılda daha demokratik bir Türkiye ulaşmayı bir perspektif olarak önüne koyar ve bu işin muhatabıyla çözüm için çaba içerisinde olur. Yürüyüşü selamlıyorum yürüyüşe katılan arkadaşlara başarılar diliyorum. Yüzyıldır ötelenen çözümün biraz daha Türkiye halklarının gündeminde olur” vurgusu yaptı.
‘Özgürlük Yürüyüşü’ne başlıyoruz’
Ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, “Umut ediyoruz ki yürüyüşümüzün amacı olan ağır tecridi kıracağız. Bu yürüyüş ile Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü sağlayacağız. Biz irade sahibiyiz, irademiz olduğu müddetçe kazanacağız” şeklinde konuştu.
Wan MEBYA-DER Eşbaşkanı Hanım Kaya ise, tecridin “Bu Özgürlük Yürüyüşü’nün gerçekten özgürlüğe ulaşacağına hedefimizi ve umudumuzun büyük olduğunu bu tecridi kıracağımıza inanıyorum. Bu tecride son verilmesinde gençlik ve kadınların desteğiyle büyüteceğimize inancımız tamdır” dedi.
MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Emine Kaya da, “Tecridin en kısa zamanda kırılmasını istiyoruz. Bu yürüyüş bizim için bir fırsattır” açıklamasında bulundu.
DEM Parti Wan Milletvekili Sinan Çift Yürek de açıklamada söz aldı. Çiftyürek, “Devlet, kanunsa sesleniyoruz: Kendi kanunlarınızı uygulayın. Sayın Öcalan avukatları ve aileleriyle görüşmüyor. Bu tecrit siyasetine son verin. Halkların önünü açın” ifadelerini kullandı.
Son olarak söz alan DEM Parti Milletvekili Çiçek Otlu da tecride dikkat çekti. Otlu, “Yaşasın halkların kardeşliği sloganı 1-15 şubat arasında bütün sokaklarda yankılanmalı sadece Kürt halkını sorunu olmadığını Türkiye halklarının da bir sorunu olduğunu işçileri ve emekçiler kendi özgürlüğünü kazanmak istiyorsa kadınlar kendi özgürlüğünü kazanmak istiyorsa, Kürt özgürlük hareketi ile birlikte hareket etmesi gerektiğini birleşik mücadelenin sesi olması gerektiğini belirtmek istiyorum” dedi.
Kitleye müdahale
Açıklamanın ardından yürüyüşe geçen heyet, Musa Anter Parkı’nda bekleyen kitle ile buluştu. Burada konuşma yapan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Wan halkına teşekkür ederek, “Wan büyük bir sahiplenme gösterdi. Bu sahiplenmeniz kutlu bir sahiplenmedir. Bizim sayımız bu kadar değildir. Milyonlarca insanın yüreği bizimledir. Siz her zaman var olun, her bijî Wan halkı” ifadelerini kullandı ve polis kitleyi ablukaya aldı.
Eylemin yasaklı olduğunu dile getiren polis kitlenin gruplar halinde dağılmasını istedi. Yürüyüşe izin verilmeyeceğini söylemesine rağmen yürüyüş kitlesinden ayrılan grup, Mereş Caddesi’ne çıkarak “Bijî berxwedanan zindanan” sloganları attı. Sloganlar ardından çevik kuvvet kitleye saldırdı. Birçok yurttaş darp edildi. Bir kişi bu sırada gözaltına alındı.
Qers’te de yürüyüş startı verildi
Wan’ın ardından Qers’te de 15 Şubat’a kadar devam edecek yürüyüş için kentte bulunan bir otelde açıklama yapılıyor. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, Demokratik Bölgeler Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Kerem Canpolat’ın da aralarında olduğu çok sayıda kişi açıklamaya katıldı. Qers kolunda yer alan yürüyüşçüler de “Meşa Azadiyê” yazılı önlükler giydi.
Tecrit ağırlaştı faşizm arttı
Ortak basın açıklamasını DEM Parti Şirnex Milletvekili Newroz Uysal yaptı. Newroz’un ardından konuşan MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Kerem Canpolat, “Sayın Öcalan’ın ‘Bir haftada savaşı bitiririm’ sözleri ortadadır” diyerek çözümün adresinin PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu belirtti.
DAD Genel Merkez Örgütleme Sekreteri Şükriye Ercan ise, tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini belirterek, “Bu barış süreci ve bu yürüyüş biz Aleviler için çok önemlidir. Kaynaklarımızın savaşta heba edilmesine karşı biz aleviler bu yürüyüşü sahipleniyoruz. Tecridin bir an önce kaldırılması ve cezaevindeki bütün tutsakların derhal özgürlüklerine kavuşması için elimizden gelen mücadeleyi yürüteceğiz” dedi.
Ardından konuşan Mebya-Der Mêrdin Eşbaşkanı Salih Kuday da, “Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü istiyoruz. Tecrit, sadece Kürtlere değil ülkedeki herkese uygulanıyor. Tecrit ağırlaştığından beri faşizm ve tekçilik bu ülkede boş veriyor. Bunun durması için ve insanların ölmemesi için tecridin kaldırılması gerekiyor” diye konuştu.
Demokratik İslam Kongresi (DİK) adına Mahmut Tanış ise, “Demokratik İslam Kongresi adına diyoruz ki biz diyoruz ki eğer AKP olarak İslam ile adına hareket ettiğinizi söylüyorsanız gelin Kuran ile barışın. Biz diyoruz ki bir kez daha cezaevlerinden cenazeler çıkmasın, insanlar dilinden dininden ötürü baskı görmesin” diye konuştu.
Amaç fiziki özgürlüğün olanaklarının açılması
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, yürüyüşün amacının PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğün kaldırılması olduğunu belirterek, “Kürt halkı her fırsatta barış elini uzattı. Kürt halkı, ödenen bütün ağır bedellere ve kayıplara rağmen her seferinde barış elini uzattı. Ama bu barış eline de her seferinde mevcut olan iktidarlar tankla, topla, SİHA, İHA’larla yanıt verdiler. Bugün burada Kars’tan bu yürüyüşü başlatmanın çok önemli bir anlamı var. Kars, farklı halkların ve inançların yaşamlarına beşiklik etmiş kadim bir kentimizdir. Burada Azeriler, Terekemeler, Caferiler, Kürtler, Türkler, Aleviler her halk ve inançtan insanın barış ve huzur içerisinde yaşıyor” diye kaydetti.
Kürt sorununun bir statü sorunu olduğunu ifade eden Hatimoğulları, “İktidarlar, kendi iktidarlarındaki koltuklarını sağlamlaştırmak için Kürt sorununu devam etmesini, çatışmaların devam etmesini istiyor. Asker cenazelerinin, Kürt gençlerinin cenazelerinin bu ülkeye gelmesini istiyor. Oysa Türk anası da Kürt anası da bu saldırıların, çatışmaların ve savaş atmosferinin biran önce bitmesini canı gönülden istiyorlar. Ama anaların sesini duyan yok. Halkın sesini duyan yok. Bu yürüyüşün bir amacı da toplumda bu kanayan yaranın radikal çözümünü sağlanabilmesinin önünü açmaktır. Bizler DEM Parti olarak bu yürüyüşe desteğimizi sunuyoruz” dedi.
Kürt sorunu çözülmeli
Hatimoğulları, aydınlara, yazarlara, demokratik kitler örgütlerine ve meslek örgütlerine çağrıda bulunarak, “Kürt sorununu çözmüş bir Türkiye toplum olarak kendi toplumsal bütünlüğünü daha güçlü bir şekilde sağlar. Bugün Ortadoğu’nun dört bir yanında yükselen savaş seslerine toplumsal anlamda güçlü birliktelikle hep birlikte bizler bir karşılık verebiliriz. Barışla karşılık verebiliriz” ifadelerini kullandı.
CPT’ye çağrı
Hatimoğlulları, uluslararası kurumlara ve CPT’ye de çağrıda bulunarak, “Biz DEM Parti olarak diyalog ve müzakere partisi olarak gelin müzakerelerin kapılarını açalım. Gelin barışın ve diyaloglar kapılarını açalım. Aynı sorumluluklar uluslararası insan hakları kuruluşlarına CPT’ye buradan sesleniyoruz; İmralı tecridi için daha çok adım atılmalı Kürt sorunun çözülmesi için daha çok rol ve misyon üstlenilmelidir. Burada hepimize büyük görevler düşüyor bu coğrafya kan gözyaşına ve acıya fazlasıyla doydu ve artık bizler hep birlikte barış istiyoruz. Bu büyük yürüyüşün de barışın kapısını aralayacağına olan inancımla hepinizi selamlıyorum. Yolumuz açık olsun” dedi.
Qers sokaklarında sloganla yürüyüş
Basın açıklamasının ardından yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüş boyunca “Bijî berxwedana zindanan”, “Bijî berxwedana Îmraliyê (Yaşasın İmralı direnişi)” ve “Rayê xelasiyo, rayê şarano” sloganları atıldı. Yürüyüş güzergahındaki yurttaşlar da yürüyüşçülere destek verdi. Partililer ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, DEM Parti İl Örgütü binasında kadar yürüdü. Burada toplanan kitle, sık sık “Bijî Serok Apo” sloganları attı. Yürüyüşçüler, toplanan kitleye yürüyüşün amacını anlattı.
‘Kürt sorunu statü sorunudur’
HDK Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, “Kürt sorunu bir statü sorunudur. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması hepimizin sorumluluğundadır. Bu bizim tercihimiz değil, zorunluluğumuzdur. Bizi bugünlere serhildanlar (başkaldır) getirdi. Biz bu ruhu sağlamak zorundayız. Bir halk özgürlüğü için ayağa kalkarsa, mutlaka özgürlüğünü sağlayacaktır. Zafer yola düşenlerindir. Bu coşkuyu her gün arttırarak, zafere kadar gitmek zorundayız. Sistem bizi gündemlerimizden uzaklaştırmak istiyorlar. Bunun için soykırım ve sömürgeciliğe inat gündemimiz Sayın Öcalan’dır. Sayın Öcalan özgür koşullarda halklarla buluşuncaya kadar yürüyüşümüz devam edecek. Buluşma günü bizim özgürlük günümüz olacak” ifadelerini kullandı.
Kaynak: JİNNEWS / MA