Türkiye ile hareket ederek Metîna ve Heftanîn’e büyük takviyeler yapan KDP’ye tepkiler sürüyor: Büyük bir felaket olur
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 23 Nisan 2021’de başlattığı askeri operasyon devam ediyor. KDP’ye bağlı özel güçlerin desteğiyle sürdürülen operasyonda, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bir yıla rağmen istediği sonucu alamazken, KDP’ye bağlı özel güçlerin desteğinin yanı sıra, Roj peşmergelerinin ve Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı grupların takviye edildiği operasyonda, ilerleme sağlayamayan TSK, indirme yaptığı bölgelerden de geri çekilmek zorunda kaldı.
Yaklaşık bir yıldır devam eden operasyonda yaşanan çıkmaz, Ankara-Hewlêr arasında diplomasi trafiğini yoğunlaştırdı. Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaptığı görüşmelerin ardından bu kez Federe Kürdistan Bölgesel Başkanı Nêçîrvan Barzani ile AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında sürekli hale geldi.
İki amaçları var
ANF’den Ayver Botan’a konuşan ve saldırıları yakından takip eden gazeteci Doğan Amed, yapılan yığınakların amacının Türkiye’ye nefes aldırmak olduğunu belirtti. AKP ile Barzaniler arasında son süreçte hız kazanan görüşmelere değinen Amed, görüşmenin iki amacı olduğunu belirterek şunları dedi: “Birincisi; KDP ekonomik olarak tamamen TC devletine bağımlı durumda. Bu bağımlılık Barzani ailesinin kişisel mal varlığı dolayısıyla var. İkincisi ise siyasi olarak bağımlılık. Tabiri caizse Barzanilerin siyasi açıdan ömrü Erdoğan iktidarının ömrüne bağlı hale gelmiş durumda. Güney kamuoyunda KDP’ye karşı ciddi bir rahatsızlık mevcut. KDP yönetimi, Güney halkını bir açıdan Türk devletinin eliyle kontrol altında tutmak istiyor.”
‘Görüşmelerde mutabık olunmuş’
Yine görüşmelerde Barzanilerin amacının Şengal’i ikinci bir fermanla yüz yüze bırakmak istediği olduğunu ifade eden Amed, “Nitekim bazı kaynaklardan alınan bilgilere göre bu görüşmelerde KDP’nin bu yıl aktif bir şekilde gerilla alanlarına karşı harekete geçmesi istenmiş ve karşılıklı olarak mutabık kalındığı seziliyor. Aynı zamanda Irak’taki bazı üst düzey yetkililerle yapılan görüşmelerde de Sünni bloğun Türk devletinin operasyonlarına destek vermesi ve başta Şengal olmak üzere Maxmur ve diğer bazı yerlerde Irak ordusunun eliyle bazı adımların atılması istenmiş” dedi.
‘KDP yığınak yapıyor’
“Erdoğan rejimi Irak’taki genel seçimlerden sonra gelişen siyasi krizden faydalanmak ve operasyonlarına meşru zemin oluşturmak istiyor” diyen Amed son duruma dair ise, “Şu anda Behdînan’da KDP güçlerinin hareketliliği oldukça artmış durumda. Metîna ve Heftanîn alanlarına yönelik büyük oranda zırhlı araçlardan ve özel askeri güçlerden oluşan büyük konvoylarla takviyeler yapılıyor ve KDP’nin yeni alanları ele geçirmek için bölgede hareketlilik içerisinde olduğu görüyoruz” diyerek, bu yazın birçok açıdan hareketli geçeceğini belirtti.
‘Erdoğan’ın talimatları uygulanıyor’
KDP ve AKP arasındaki ilişkilerin Kürtlerin kazanımlarını tehlikeye soktuğunu belirten Amed, “Bu durum Güney Kürdistan’ın resmi statüsünü de oldukça tehlikeye sokuyor. KDP’nin Irak yasaları dışında Türk devletiyle yaptığı 50 yıllık petrol anlaşmaları, Güney’i Türk ordusuna peşkeş çekmesi, federe devlet yasalarını uygulamaması gibi konular statüyü tehlikeye sokuyor. Zaten Türk devletinin Hewlêr başkonsolosu bir sömürge valisi gibi çalışıyor, bizzat Erdoğan’dan gelen talimatları uyguluyor ve uygulatıyor” dedi.
KDP’ye ‘saldırılara ortak olma’ çağrısı
Yaşanan gelişmelere dair bir açıklama da Kürdistan Topluluklar Birliği’nden (KCK) geldi. ANF’de yer alan açıklamaya göre, KCK, Türkiye’nin KDP’nin direkt katılımıyla sınır ötesine yönelik yeni operasyon hazırlığı yaptığı bilgisine ulaşıldığını açıkladı. Açıklamada, “Başûrê Kürdistan basınında çıkan haberlere göre, Türk devleti bu yılki işgal harekatını KDP’nin direkt katılımı ile başlatacak. KDP’nin Türk devletinin işgal harekatına katılarak, pêşmergeyi gerillaya karşı savaşa koyacağı yazılıyor. Biz bu tür bilgileri çeşitli vesilelerle kamuoyuna duyurduk. Ama buna rağmen KDP’nin Türk devletinin işgal harekatına katılma kararından vazgeçmediği ve savaş hazırlıkları yaptığı basında da tartışılmaktadır” denildi.
‘Meşru kılınmak isteniyor’
KDP’nin katılacağı operasyonlar için “provokatif eylemler planlandığı” belirtilen açıklamada, “Buna göre; özel savaşın bir planı olarak masa başında hazırlanan yalan haberlerle Kürt kamuoyu Kürdistan özgürlük gerillasına karşı kışkırtılacak. Eğer bu da sonuç vermezse pêşmergeye, Başûr halkımıza zarar verecek bazı saldırıların yapılacağı ve bunların da gerillaya mal edilmek isteneceği yönünde bilgiler var. Zira KDP’nin güdümünde olan bazı provokatör sitelerin yaptığı yalan haberlerle, şimdiden bu saldırılara zemin hazırlamak ve bunları meşru kılmak istedikleri anlaşılmaktadır” denilerek bu durumun tehlikeli olduğuna işaret edildi.
‘Kazanımlara zarar verir’
KDP’ye saldırılara alet olmayaya çağrı yapılan açıklamada, KDP’nin Türkiye’nin saldırılarında taraf olmasının, “Böyle bir savaşa girmek halkımıza ve Kürdistan’ın tüm ulusal demokratik kazanımlarına büyük bir darbe anlamına gelir. KDP’nin Türk devletinin yanında herhangi bir saldırıya katılması, Başûr statüsüne ve kazanımlarına da bir saldırı anlamına gelir ve bu kazanımlara büyük zarar verir. KDP’nin halkımız ve ülkemiz için büyük felaketlere yol açacak bu kirli işgal planına girmemesi gerek” denildi. Açıklamada bu amaçla, Başûrê Kürdistan Parlamentosu, siyasi partiler, STÖ’ler, resmi kurumlar ve kamuoyuna saldırıya karşı çıkma ve KDP’yi uyarma çağrısı yapıldı.
HABER MERKEZİ